Öztin Akgüç

Bürokrasiyi İyileştirme

01 Mayıs 2011 Pazar
\n

\n

Türkiyede gerçekten işlerin düzgün gitmesini, yolsuzlukların önlenmesini, hukukun üstünlüğünü, bağımsızlığı, vatandaşlar arasında ayrım yapılmamasını, sonuçta gelişmeyi, kalkınmayı istiyorsak kamu yönetimini, bürokrasiyi iyileştirmek zorundayız. Bürokrasiyi düzeltmeden insan odaklı bir düzen de kuramayız. Kamuda düzgün, liyakatli, yetenekli kadrolar oluşturamazsak, projeler, programlar havada kalır, uygulanamaz, pembe tablolar hayaller, umutlar, sadece seçim bildirgelerini süsler.

\n

Türkiyede işler neden iyiye gitmiyor? Bozuk düzen daha da kötüleşerek sürüyor? Yolsuzluklar önlenemiyor? Yasalar tam uygulanamıyor? Bunun ana nedenlerinden biri, belki de temelinde yatanı, bürokrasinin zafiyete uğraması, bürokraside erozyon, hatta yozlaşmadır. Örgütlenme, örgütü amaçlar doğrultusunda harekete geçirerek uygulamalar yapacak yetenekli kadrolar olmazsa, devletin çarkları dönmemeye başlar. Bu bağlamda Neyzen Tevfikin dizeleri belleklerimizdedir. Bugün otoriter düzen diye kınanan yıllarda yazılmış bu dizeleri, açık söyleyelim, ileri demokrasi döneminde aktarmaktan dahi çekiniyoruz.

\n

***

\n

Türkiyede bürokrasi 1950li yıllardan beri erozyona, bozulmaya, yıkıma uğruyor. Bunda yalnız maddi kaygılar, kamuda ücret düzeyinin düşük oluşu, özel sektörün gelişmesi sonucu, özel sektörden gelen çekici teklifler etkili olmuyor. Partizanlık, haksızlık, işlevsizlik daha etkili. Demokrat Partinin bir parti altmış altı (o tarihlerdeki il sayımız) valisi ile iktidara gelir anlayışı ve uygulaması, bürokraside erozyon sürecinin belki de başlangıcı olmuştur. Partizanlık, haksız uygulama, yandaş kollama yaygınlaşmış, en alt kademelere kadar indirilmiş; liyakat, yeterlilik, kıdem gibi ölçüler bir yana itilmiştir. Bu tür uygulamalar bir yandan kamu çalışanlarında ayrılmalara yol açarken, öte yandan kamuda çalışma şevki ve isteğini de kırmıştır. Yetenekli olup da partizanlığı, parti memurluğunu, yandaş kollamayı kişiliklerine sindiremeyenler, etüt, araştırma, eğitim gibi görevlerle etkin olmaktan çıkarılmış, dışlanmış, örgütte istenmeyen kişi durumuna düşmüşlerdir. Bu kişilere selam vermek bile tehlikeli görülmeye başlandığından, ayrılmak zorunda kalmışlardır.

\n

Bürokraside ne olursa olsun bizden olsun, yandaş kollasın, partizanca davransın, yasal olmasa da emirlere itaat etsin, saygıda kusur etmesin anlayışı ülkemizi bugüne getirmiştir. Artık kamuda düzgün bir sınav dahi yapılamıyor; adalete inanç, güven giderek zayıflıyor; kolluk kuvvetleri hakkında belki abartılı bulunur ama İmamın Ordusu tanımlaması giderek dilimize yerleşiyor; eğitim düzeyi sürekli düşüyor; sağlıkta bir kargaşa yaşanıyor, devlet çarkları dönmüyor ya da gereken şekilde döndürülemiyor. Yandaşlık, partizanlık, kamu hizmetlisi olmak anlayışından uzaklaşmak, kendini partinin, kişinin, tarikatın, cemaatin görevlisi, memuru olarak görmek, ne yazık ki ülkede anarşik ortamı da körüklüyor; anarşik eylem peşinde olanlara haz veriyor, ülkeyi ayrıştırıyor. Biz ve onlar anlayışı da yerleşiyor, güçleniyor.

\n

Adil ve tarafsız bir düzen, hakça bir düzen vatandaşlık bağlarının güçlenmesi açısından gereklidir. Haksızlık, taraflı davranış, ötekileştirme, insanları başkaldırmaya sürükler. Vatandaş olmanın sorgulanmasına yol açar.

\n

Türkiyede yapılması gereken ilk iş, kamu yönetiminin iyileştirilmesi, liyakat, yeterlilik esasına dayanan bir düzenin kurulması, ülkeye hizmet etmek isteyen yetenekli, düzgün insanlara kamuda çalışma olanağının tanınmasıdır. Yalnız uygulamaların düzgün olması açısından değil, baskıların hafifletilmesi, tek parti, tek adam yönetimine sürüklenmenin önlenmesi, ülkede vatandaşlık bağlarının güçlenmesi açısından da bürokraside değişim, iyileşme gereklidir. Yeteneksiz, partizan, kişiliği yeterince gelişmemiş kişilere yer ve rol vermekle, devlet çarkları döndürülemiyor.

\n

Düzgün, iyi işleyen tarafsız bir kamu yönetimi, etik değerleri, girişimci, uzun vadeli hedefleri olan özel sektör için de bir güvencedir. Partizan, yeteneksiz kamu yöneticileri, yalnız sade vatandaş için değil, özel sektör için de tehlikedir. Kamu yönetiminin, bürokrasinin iyileştirilmesi Türkiyenin öncelikli sorunudur.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İktidar olma hedefi 29 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları