Öztin Akgüç

Dalkavukluğa övgü

05 Mayıs 2021 Çarşamba

Dalkavuğun sözcük anlamı; dal çıplak, kavuk çuhadan yapılmış üzerine sarık sarılan başlık, sarıksız kavuk giyendir. Dalkavuk, değişmeli, mecazen, kendisine çıkar sağlayacağını beklediği kişiyi, aşırı hayranlık gösterisiyle süslü, abartılı sözcüklerle öven, yaltaklanarak, göze girerek çıkar sağlamayı amaçlayan kişidir. Dalkavukluk, meslek olarak özne değişikliğiyle uzun süreli yapıldığı gibi değişik kişilere özel olarak da geçici süreli icra edilmektedir. Dalkavukluk, aleni sözlü yapıldığı gibi araştırma, bilimsel inceleme, rapor, anket sonuçları alalamasıyla, makyajlı bilanço, hormonlu istatistikler yoluyla daha rafine, örtülü olarak da icra edilmektedir.

Her meslekte olduğu gibi dalkavuklukta da başarı, kişisel nitelikler, beceri, ustalık gerektirir. Kıvraklık, esneklik, övgü düzülecek kişinin isteklerini, zaaflarını, beklentilerini seziş, övgü sözcükleri seçmede yaratıcılık, takkiye, olayları hoşnut edecek şekilde sunma, sadakat, biat gösterisiyle kendini önemsetme, övgüyü çevreye benimsetme, tepkilere alınganlık göstermeme, etik değerleri önemsememe, mesleğin başarısı için gerekli özelliklerdir.

Övülen kişide konumuna göre liderlik, devlet adamlığı, yöneticilik, girişimcilik, yaratıcılık yetenekleri artamları bulunduğu, vazgeçilmezliği sanısı, zehabı doğurmasıyla, dalkavukla övülen kişi arasında zorunlu yaşam birlikteliği oluşmaktadır. Ortak yaşam bozulduğunda da aralarında öç almak duygusu, gizli düşmanlık doğmaktadır.

Dalkavukluğun düzenli iş, meslek olarak icrası, X’uncu yüzyıl Gazneli Mahmut dönemine değin uzanmaktadır. Dalkavukluk yaygın olarak İslam dünyasında meslek olarak icra edilmiş, tarihin en ünlü dalkavukları Doğu saraylarında yetişmiş, meslek olarak kuralları, teknikleri, hizmet karşığı sağlanacak çıkar tarifesi belirlenmiştir. Osmanlı saraylarında dalkavukluk genellikle takma isimlerle icra edilmiştir. Saray dışı dalkavukluğun tarifesi, gösterilen beceri ve hünere, hizmetin kalitesine göre 20 paradan başlayarak 600 paraya kadar yükselen tutarlarda belirlenmiştir. Saray dalkavukluğunun çıkar tarifesi hakkında doğru açık bilgi bulunmamaktadır. Getiri yüksekliği dalkavukluğun meslek olarak icrasına olanak vermiştir.

Günümüzde de dalkavukluk, siyaset, bürokrasi, akademik, iş yaşamında, toplum hayatının hemen her alanında, gelişen tekniklerden de yararlanarak yaygın biçimde sürmektedir. Alanına göre ihsan, bahşiş, ödün, gösterilen hünerin, becerinin, hizmetin kalitesine göre değişmektedir. Siyasal alanda milletvekilliği, PM üyeliği, belediye başkanlığı, meclis üyeliği olmaktadır. Bürokraside, büyükelçilik, yüksek yargı organlarına üyelik, valilik, yönetim kurulu üyeliği ödü olabilmektedir. Akademik yaşamda rektörlük, dekanlık, bölüm başkanlığı hizmetin karşılığı olmaktadır. İş yaşamında dalkavukluk, prim, ikramiye, müdürlük, CEO’luk ödül olmaktadır. İş yaşamında firmalar, gösterdikleri övgü desteği karşılığı, ihale, teşvik, kredi kolaylığı, vergi silinmesi gibi ödün almaktadırlar. Medyada ilan, reklam desteği, yüksek ücret, genel yayın yönetmenliği hizmet karşılığı olmaktadır. Mesleğin sürebilmesi için karşılığının cömertçe doyurucu olması gerekir.

Dalkavuklukla soytarılığı birbirinden ayırmak gerekir. Soytarı, şaklabanlıkla, nüktelerle, gülünç hareketlerle, öykülerle eğlendirir. Soytarının, Batı saraylarında kralın sofrasında yeri vardır. Sarayın eğlence fonundan nemalandırılır. Soytarıların görevlerini aşarak devlet işlerine, saray entrikalarına karışmaları, çizmeden yukarı çıkmaları, saray soytarılığının sonu olmuştur. Soytarılık, XV’inci yüzyılda Beyazıt II döneminde Osmanlı saraylarına da girmiş, Tanzimat Fermanı ile de sonlandırılmıştır. Soytarılık, dalkavukluk ayrı meslekler olarak icra edilmeli, aynı kişide bileşimi yapılmamalıdır.

Dalkavukluğun en tehlikelisi, halk dalkavukluğudur. Dalkavukluk, toplumu körleştirir, yanlış yollara yönlendirir, davranışlarda, seçimlerde sağduyunun, sağ görünün kaybolmasına yol açar, iyiye gidişi engeller. Kalkınma yalnız kişinin gelirinin artması değil, değer yargılarının, davranış biçiminin, bakış açısının, beğenilerinin değişmesi, yaşam kalitesinin yükselmesidir. Halk dalkavukluğu, gelişmeyi, kalkınmayı da engellemektedir.

Dalkavukluk yalnız kalkınmayı değil, demokratik, toplum yararını gözeten düzenin kurulmasını da önlemektedir. Dalkavukluk, iyilerin dışlanmasına, liyakatsizliğin yaygınlaşmasına, koltuk yapışkanlığına yol açarak topluma zarar vermektedir. Dalkavuk, kötü yönlendirici, tehlikeli kılavuzdur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İktidar olma hedefi 29 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları