Öztin Akgüç

Ekonomide İstikrar Arayışı

24 Haziran 2011 Cuma
\n

\n

Seçim öncesi ve kampanya döneminde ekonomik konular üzerinde ağırlıklı olarak durulmadı.

\n

Sadece AKPye propaganda malzemesi olarak, bütçenin fazla vermesinden, işsizlik oranının düşmesinden ve bir de genel ifadelerle ekonomik başarıdan söz edildi. Genişleyen dış ticaret açığından, cari işlemler açığının tehlikeli boyutlara ulaşmasından, fiyat artış hızının hedefin üstüne çıkmasından, faizlerin yükselme eğilimi içine girmesinden, döviz kurlarında sınırlı ölçüde de kalsa bir hareketlenmeden fazla söz edilmedi.

\n

Ekonomi bürokratları gidişin tehlikeli olduğunu herhalde görüyorlardır. Nitekim zaman zaman ekonominin aşırı ısındığından, soğutulması gereğinden söz edilmektedir. İlgilenen olur umuduyla, ekonomide tehlikeli gidişi gösteren rakamları yineliyeyim.

\n

Yılın ilk dört ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın eş dönemine göre yüzde 86.7 oranında artmıştır.

\n

Ocak-Nisan/2011 döneminde ihracat 2010 yılının ilk dört ayına göre USD bazında yüzde 22.4 oranında artarak 35.403 milyon USDden 43.337 milyon USDye yükselirken ithalat aynı dönemde çok daha hızlı, yüzde 44.1 oranında artarak 77.007 milyon USDye yükselmiştir. Bu gelişme sonucu yılın ilk dört ayında dış ticaret açığı yüzde 86.7 oranında artarak 18.035 milyon USDden 33.670 milyon USDye yükselmiştir. Türkiye ekonomisi günde 250 milyon USD açık veriyor diye, bundan bir süre önce kamuoyunu uyarmaya çalışmıştım. Rakamlar, günlük açığın yılın ilk dört ayında 250 milyon USDnin de üzerine çıktığını göstermektedir.

\n

İhracatın ithalatı karşılama oranı da, ocak-nisan döneminde bir önceki yıla göre yüzde 66.3ten yüzde 56.3e gerilemiştir. İhracat artışı diye övünme, aslında montajdan kaynaklanmaktadır. İhracat için girdiler yurtdışından sağlandığından, giderek ithalat yurtiçi üretimin yerini aldığından, üretimde bir ikame etkisi yaşandığından, ihracatın ithalatı karşılama oranı da giderek düşmektedir.

\n

Cari işlemler açığı yılın ilk dört ayında yüzde 113.8 oranında artmıştır.

\n

Ekonomi, ocak-nisan döneminde 2010 yılında 13.863 milyon USD cari işlemler açığı vermişken 2011 yılının eş döneminde bu açık yüzde 113.8 oranında artarak 29.642 milyon USDlik bir boyuta çıkmıştır.

\n

***

\n

Cari işlemler açığının hızlı artışına, dış ticaret açığının dışında bir etken daha eklenmiştir. O da yatırımlar hesabı açığıdır. Türkiye, dış borç artışı, yabancı sermaye girişi, özelleştirme gibi nedenlerle yurtdışına her yıl daha fazla faiz ve kâr payı aktarır durumuna düşmüştür. Yurtdışına yapılan faiz ve kâr payı ödemeleriyle yurtdışından sağlanan faiz ve kâr payı arasındaki dengesizlik de cari işlemler açığını büyütmektedir.

\n

Fiyat artış hızı (enflasyon) hızlanmaktadır.

\n

Yılın ilk beş ayında (aralık sonu-mayıs sonu) üretici fiyatlarında (ÜFE) artış hızı yüzde 5.47den yüzde 6.20ye; tüketici fiyatlarındaki artış hızı da (TÜFE) yüzde 4.17den yüzde 4.93e yükselmiştir.

\n

2011 yılı için TÜFEde fiyat artış hızı hedefi yüzde 5.3tür. Mayıs ayı itibarıyla yıllık fiyat artışı 7.17 olarak hedefin üstünde bulunmaktadır.

\n

Olumlu gelişme olarak vurgulanan, merkezi yönetim bütçesinin Mayıs 2011 ayında fazla vermesi üzerinde de durmak gerekir. Devletin gelir ve giderleri arasında aylar itibarıyla eş anlı paralel bir gelişme yoktur. Vergi gelirlerinin yoğunlaştığı aylarda bütçeler fazla verebilir ya da açık bir miktar azabilir. Nisan-mayıs ayları, gelir ve kurumlar vergilerindeki tahsilat nedeniyle vergi gelirlerinin arttığı aylardır. Bu aylarda bütçe uygulaması genelde olumlu bir görüntü verir. Nitekim Mayıs 2010 ayında da bütçe 5.8 milyar TL fazla vermişti. Bu yıl, iki olumlu etkiye karşın, mayıs ayındaki bütçe fazlası 5.8 milyar TLden 2.8 milyar TLye gerilemiştir. Vergi gelirlerine katkı yapan iki etken, ithalatın hızlanması nedeniyle ithalde alınan KDVnin artması; ikincisi de vergi affı deyin, alacakların tahsilatını hızlandırma deyin, kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasının tahsilata etkisidir.

\n

Banka zorunlu karşılıklarının yükseltilmesi dışında, ekonomide istikrar sağlamaya dönük önlemler bekleyebiliriz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa alalaması 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları