Öztin Akgüç

Fiyat Artış Hızı Tahmini

08 Kasım 2013 Cuma

     2013 yılı için fiyat artış hızı, TÜFE bazında yıl sonu 12 aylık dönem itibarıyla yüzde 5.3 olarak hedeflenmişti. Ancak bu hedefin tutturulamayacağı yılbaşından beri belli idi. Nitekim yıl içinde fiyatlardaki gelişmeler, hedefin gerçekçi olmadığını kanıtladı. Bunun üzerine orta vadeli programda (OVP) 2013 yılı fiyat artış hızı (enflasyon) hedefi yüzde 6.8 olarak düzeltildi, revize edildi. TCMB Başkanı Sayın Erdem Başçı da fiyat artış hızı hedef değişikliğini yüzde 6.8 olarak doğruladı. Şimdi soru, revize edilen, düzeltilen hedef 2013 yılında gerçekleşebilir mi? Ardından 2014 yılında yıllık fiyat artış hızı yüzde 5 düzeyine doğru yavaşlar mı, evrilir mi?
     Tahminlerde, öngörülerde bulunurken gelişmeleri etkileyebilecek makro ve mikro etkenleri, değişkenleri, bunun yanı sıra geçmiş dönem istatistiklerini gözönünde bulundurmak gerekir.
     Döviz kurundaki yükseliş ile finansman maliyetlerindeki artışın bir zaman aralığı ile fiyatlara yansıması beklenir. İktisatta yeni Keynesgil akım, makro olaylar, gelişmeler açıklanırken, mikro değişkenlerin de firmaların tutumlarının da dikkate alınması gereğini ortaya koymuştur. Firmaların tutumları, politikaları dikkate alındığında iktisadi analize yeni giren kavramlardan biri de fiyat yapışkanlığıdır. (Price stickiness)
     Fiyatlar niçin kısa vadede yapışkandır, zaman aralıkları ile değişirler? Bunun nedenlerini açıklamaya çalışayım. Kısa aralıklarla fiyat değiştirmenin, fiyat artışının tüketicilerde doğurduğu tepki dışında, menü maliyeti olarak ifade edilen maliyeti vardır. Fiyat kataloglarını değiştireceksiniz, yeni fiyat listeleri yayımlayacaksınız, bilgilendirme amaçlı reklam yapacaksınız. Tüm bunların maliyeti vardır. Sık fiyat değiştirmenin bu tür maliyetleri, menü maliyeti kavramı ile ifade edilmektedir.
     Günümüzde yaygın piyasa yapısı, oligopol piyasasıdır. Oligopol piyasasının özelliği, sınırlı sayıda üreticinin, fiyat, üretim hatta reklam politikalarını belirlerken, rakiplerin tepkilerini, reaksiyonlarını göz önünde bulundurmaları gereğidir. Oligopol piyasasında fiyat oluşum modelleri arasında Sweezy ve Stackelberg modelleri, bu tür piyasalarda fiyat yapışkanlığını açıklamaktadır. Fiyatınızı yükselttiğiniz zaman rakiplerin sizi izlemeyeceğini, buna karşı fiyat indirimi yaptığınızda rakiplerin sizi izleyeceğini, bu şekilde satışlarınızı, pazar payınızı artıramayacağınızı öngörüyorsanız, fiyatlarınızı değiştirmezsiniz (Sweezy modeli, kırık talep eğrisi). Rakiplerle boğaz kesen rekabete girişeceğinize, fiyatlandırmada lider konumundaki firmayı izliyorsanız (Stackelberg modeli) bu yaklaşımda kısa dönemli fiyat istikrarı, fiyat yapışkanlığı yaratır.
     Firmalar, yıl sonlarına doğru, gelecek yeni yıla ilişkin plan, program ve bütçelerini hazırlar, politikalarını belirlerken döviz sepeti 2.07’den 2.37’ye yükselmiş, kurlar kısa sürede yüzde 15.0’e yakın artış göstermiştir. Firmalar fiyatlandırmada ister maliyet artı yöntemini uygulasınlar, ister fiyatları marjinal maliyetlerine göre ayarlasınlar yakın bir gelecek için fiyat artışı beklemek gerekir.
     Aylık fiyat artış hızını hesaplarken, ilgili ayın fiyat endeksini, bir önceki yılın aynı ayının fiyat endeksine oranlıyoruz. Aritmetiğin bir özelliği payda küçük ise oran artış hızı yüksek, payda büyük ise oran artış hızı düşük hesaplanıyor. Bu da iktisatta baz etkisi (base effect) olarak ifade ediliyor. Bu bağlamda geçen yılın kasım ve aralık aylarında TÜFE bazlı fiyat artışlarına bakıldığında aylık fiyat artışlarının yüzde 0.38 düzeyinde olduğunu görüyoruz. Bu nedenle bu yıl baz etkisi yüksek olacaktır.
     2013 yılı enflasyon hedefi, yüzde 30.0’a yakın bir artışla yüzde 6.8 olarak revize edildi. Ancak yukarıdaki çözümleme geçerli ise, bu yılın fiyat artış hızı yüzde 6.8’in üstünde gerçekleşecektir. Gelecek üç ayın verileri, revize hedefin de gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini ortaya koyacaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa alalaması 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları