Öztin Akgüç

Mülkiyeli olmanın sorumluluğu

06 Aralık 2023 Çarşamba

4 Aralık’ta 164’üncü kuruluş yıldönümünü kutladığımız Mülkiye, devlete yönetici yetiştirmek amaçlı eğitim kurumu olarak 1859 yılında Mekteb-i Mülkiye-i Şahane adı ile kurulmuştur. Resmi adı kısa bir süre SBO (Siyasal Bilgiler Okulu), 1950 yılından itibaren de Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) olmasına karşın, hâlâ Mülkiye olarak anılmakta, kutlanmaktadır.

Bir kurumu kurumlaştıran, gelenekleri, ilkeleri değer yargıları, kurum kültürüdür. Mülkiye, tarihi, gelenekleri, kurum kültürü ile toplum yaşamında kurum olarak yer aldığından hâlâ Mülkiye olarak anılmakta, kutlanmakta, mensubu olarak onur duyulmaktadır.

Mülkiye’ye 1951 giriş, 1955 mali şube çıkışlı olarak o zaman kesitine ilişkin yaşantıdan aktarma yapayım.

Üniversite giriş sınavı, bakalorya da denilen olgunluk sınavı, günümüzün Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı’ndan (YKS) farklıdır. Lise mezunlarının yükseköğrenime devam edebilmeleri için olgunluk sınavına girerek başarılı olmaları gerekir. Olgunluk sınavı dört oturumludur. Sorular MEB tarafından hazırlanır, tüm liseler aynı anda standart olarak, kimlik kapalı yazılı olarak uygulanan bir sınavdır. Sorular fen edebiyat olarak ayrılmakta, öğrencinin seçim hakkı bulunmaktadır. Fen kapsamında kompozisyon, matematik; edebiyat kapsamında kompozisyon, Türkçe zorunlu sınavlar; diğer iki konu da MEB’in belirlediği alanlarda seçimlik. Asgari başarı notu her sınav için on üstünden en az yedidir. Başarılı olamayan öğrencinin izleyen dönemlerde olgunluk sınavına giriş hakkı vardır. Olgunluk diploması da derecelendirilmekte. Fakülte seçiminde lise bitirme derecesiyle birlikte belirleyici olmaktadır.

Mülkiye’ye başvuru fazla olduğundan giriş için lise bitirme olgunluk diplomaları pekiyi dereceli de olsa yeterli değildir; mektebin giriş sınavında başarılı olmak gerekiyor. Giriş sınavı Türkçe, kompozisyon, matematik, tarih, coğrafya, yabancı dil kapsamlı altı oturumlu, kimlik kapalı yazılı olarak yapılır; ilk 150 öğrenci 40’ı burslu olmak üzere sınavı kazanır. 1951 döneminde sınavda birinci ile 55. arasında puan farkı az olduğundan ilk 55’e burs verilmiştir. Burs girişte 100 TL iken, ikinci sınıfta 125 TL’ye yükseltildi. Okulun yatakhanesi olduğundan barınma sorunu yoktur.

Mülkiye’nin geleneklerinden biri de çeşitli etkinlikleri içeren “İnek Bayramı”dır. İnek, çalışkanlığı, yararlı olmayı simgeler.

Mezuniyete yakın, hocaları, özelliği olan arkadaşları esprili, ironili, cinaslı yazı ve karikatürlerle tiye alınan “Kazgan” yayımlanır. Süslenmiş ineğin Cebeci sokaklarında dolaştırılması, İnek Bayramı’nın; ritüeli, vazgeçilmez âdetidir. Sınıfın Nasreddin Hoca’sı, hoca kılığı ile eleştiri ve dileklerle dolu duasını Arap aksanı, Arapça benzetmeyle okuduktan sonra, bezenmiş inek sınıfın inek olarak tanınan öğrencileri tarafından Cebeci sokaklarında arkada cemaat olmak üzere dolaştırılırken sık aralıklarla duraklanarak “Mülkiye heyyy” çekilir.

Mali ve idari şube öğrencileri arasında yastık kavgası bayramın ayrı bir ritüelidir. Bir akşamüstü öğrenciler mali ve idari şube olarak saflara ayrılarak mektebin üst katındaki koridorda toplanır. Karşılıklı küçültücü, aşağılayıcı, iğneleyici ültimatomlar verilerek savaş havası yaratılır. Siyasi şube, arabuluculuk yaparak savaşı önlemeye çalışsa da başarılı olamaz. Kavga başlar. Önde muharip olarak tarafların daha güçlü, boylu, cüsseli olanları yastıklarıyla yer alır. Arkalarında koruyucular bulunur, ikişer kişilik esir alma ekipleri de korumasız kalanların iki yandan bacaklarına dalarak karga tulumba esir alır, esirler bir nöbetçi nezaretinde sınıflara kapatılır. Belli bir süre sonra esir takası yapılarak savaş bitirilir, daha fazla esir alan taraf kazanmış sayılır.

El öpme, hayır duası alma ayrı bir ritüeldir. Giriş salonunda platform kurulur, sınıfın küçüğü bir başa, büyüğü öbür başa geçer. Sınıf bağdaş kurarak yerleşir. Mülkiye’de öğrenciler lakaplarıyla tanınırlar. Öğrenciler lakaplarıyla platforma çağrılır. Küçük abla ve ağabeylerinin elini öptükten sonra babaya yönelinir, babanın da eli öpülerek hayır duası alınır.

Mülkiye dekanları görevden alınmış, öğretim üyeleri, gözaltına alınmış, tutuklanmış, 1960’ta DP sıkıyönetim döneminde gerçek anlamda kurşunlanmış, kurşun yaralarına karşın geleneklerini korumuştur. Bu yıl iç ve dış baskılar nedeniyle İnek Bayramı’nın kutlanmaması, hüzün verdi. Mülkiyeli olmak sorumluluğu gurur verir. Ödün verilmemeli, geleneklere, oluşan kültüre saygı gösterilmelidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları