Öztin Akgüç

Yerel Seçimden Öte Anlamı Olan Seçim

03 Kasım 2013 Pazar
Yaklaşık altı ay sonra yapılacak yerel
seçimlerin, yerel yöneticileri seçmeden öte
siyasal sonuçları olabilecek, ülkede otoriter
tek adam yönetimine gidiş ya frenlenecek,
engellenecek ya daha da güçlenecek.
Seçimin rejimi de ilgilendiren sonuçları da
olabileceğinden, seçmenlerin oy kullanırken
farklı güdülerle hareket etmeleri beklenir.
Olay yalnız yerel yöneticileri seçmekle
sınırlı kalsa, seçmenin tercih nedenlerinde,
güdülerinde adayların niteliklerini, projelerini,
projeleri gerçekleştirme yeteneklerinin ağır
basması doğal karşılanırdı. Ancak seçim
sonucu, ya AKP’nin güçlendiği seçmen
kitlesinin Sayın RTE’yi desteklediği kanısını
yaygınlaştıracak ya da AKP’nin gidici olduğu
izlenimini uyandıracaktır. Bu tür bir izlenim,
baskıyı azaltacak, keyfiliğe, baskıya karşı
direnmeyi güçlendirecek, bürokraside
partizanlığı bir ölçüde frenleyecek, sağ
kanatta yeni oluşumlara, oy kaymalarına
yol açabilecektir. 2002 yılından itibaren
güçlenen, Cumhuriyet karşıtlığı eğilimleri
tersine çevirebilecektir. Gidici olarak bakılan
kişiler, partiler güçlerini büyük ölçüde
yitirirler. Böyle bir güç yitirme demokrasinin
geleceği açısından da umutlu bekleyişlere
olanak hazırlar.
Yerel seçimin siyasal ve toplumsal açıdan
önemli sonuçları olabileceği beklentisi,
özellikle muhalif partilerin aday seçimine
özen göstermesine gerek olmadığı gibi bir
algıya da yol açmamalıdır. Adayın nitelikleri
oy oranı üzerinde etkili olduğu gibi, partiyi
iktidara götürecek yolu açması açısından da
önemlidir. Yerel idarelerin hizmetleri, genel
merkezi bütçeye dahil idarelerin sağladıkları
hizmetlerden daha çok halkın yaşam
düzeyini etkilemektedir.
Yerel hizmetlerin görülmesinde başarı,
kamuda güven duygusunun güçlenmesine
yol açar. Yanlı, abartılı bir yorum olarak
da düşünülebilir. 1989 yerel seçimlerinde
SHP’nin birinci parti olarak çıkmasının
önemli politik sonuçları olmuş, Özal
dönemini sonlandırmıştı. Ancak aday
belirlemeye gereken özenin gösterilmemesi
sonucu, bazı illerde yerel hizmetlerin
gereken düzeyde sağlanamaması, izleyen
yerel seçimlerde oyları etkilemiş, bazı illerde
CHP üstünlüğünün sona ermesine de yol
açmıştı. Yalnız oy hesapları açısından değil,
izleyen seçimlerde de başarıyı belirleyen bir
etken olması yönünden de aday belirleme
ve adayın nitelikleri önem taşımaktadır.
Bazı seçmenlerin olaya yalnız yerel
yöneticilerin seçimi gibi bakmaları kuşkusuz
bir eksikliktir. Seçmen olayın önemli siyasal
ve toplumsal sonuçları olabileceğini de göz
önünde tutarak oy kullanmalıdır.
Özellikle CHP, ileride iktidar amaçlıyorsa
göstereceği adaylara, yalnız bir oy fazla
gelme anlayışı ile yaklaşmamalı, başarı
kazanma kapasitesi ile parti ilkelerine
bağlılığı da göz önünde tutmalıdır. Yerel
yönetimlerde hizmetlerin görülmesiyle
de başarı kazanılamaması parti imajını
zedelediği gibi kişinin partiye bağlılığının
zayıflığı da sorun yaratmakta, karşıt partilere
koz vermekte, bu kişiler bazı beklentilerle
partiyi bırakıp gidebilmekte, başka partilere
geçebilmektedirler.
Bazı seçmenler de farklı düşüncelerle
çekingen davranmakta, oy vermeye dahi
gitmemektedirler. Günümüzde CHP
yönetimi bazı çevrelerce etkisiz görülmekte,
CHP yönetimine kızan bazı seçmenlerde
oya gitmeme gibi bir davranışla tepki verme
yolunu seçecekleri izlenimini vermektedirler.
Bu grup seçmenden daha geniş bir görüş
açısıyla tutarlı davranış beklemek uygun
olur.
Parti kimliği ile yöneticileri birbirinden
ayırmak gerekir. Yöneticiler geçici, parti
ise kalıcıdır. Parti yönetimine bakarak tavır
koymak için oya gitmemeyi, Türkiye’nin
bugünkü koşullarında çok da gerçekçi
ve akılcı bulmuyorum. Gerçekten Türkiye
Cumhuriyeti’ni yaşatmak istiyorsak seçimin
doğurabileceği sonuçları öngörüp ona
göre hareket etmek zorundayız. Seçmenin
rasyonel davranarak, kendi yöresinde seçimi
kazanabilecek muhalif adaylara oy vermesi,
Türkiye’nin geleceği konusunda umutları
yeşertecektir.


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa alalaması 15 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları