Avrupa'da Çin'e karşı ilk büyük taarruz başladı

15 Aralık 2023 Cuma

Ecole Polytechnique tarafından hazırlanan yeni bir rapor, Avrupa Birliği'nin (AB) elektrikli araç tedarik zincirini geliştirirken karşılaşacağı zorlukların büyüklüğünü ortaya koydu. Rapor, diğer küresel bölgeler yerel endüstrileri güçlendiren iddialı endüstriyel stratejilerle ilerlerken, Avrupa elektrikli araç üretiminin rekabet gücünün erozyona uğrama riski altında olduğu konusunda uyarıyor.

Rapora göre, Çin'in madencilik, rafinaj, üretim, şarj ağları, ucuz enerji, satın alma teşvikleri ve tüm elektrikli araç yaşam döngüsü boyunca geri dönüşümü kapsayan stratejik ve bütünsel politikası, rekabet gücünü önemli ölçüde artırmıştır. Bunun tam aksine AB, sanayi politikasında değer zincirinin belirli adımlarını düzenleyen parça parça düzenleyici bir yaklaşım benimsemiştir.

Rapor ayrıca ABD'de elektrikli araç değer zinciri için bir üretim merkezi kurulmasına yönelik artan ivmeye de işaret ediyor. Kaliforniya gibi eyaletlerde ve federal düzeyde iddialı satış hedefleri, Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) kapsamında benzeri görülmemiş fonlarla birleşerek yerel otomobil endüstrisini güçlendiriyor ve Avrupalı otomobil üreticilerinin elektrikli araçlar için en değerli ihracat pazarlarından birinde rekabet gücünü zorluyor.

Raporda Avrupa'da batarya hücresi üretiminde kaydedilen ilerleme vurgulanırken, batarya değer zincirinin gelişiminin talebe ayak uyduramadığı ve Çin'e bağımlılığın devam ettiği belirtiliyor. 

ÇİN'İN YÜKSELİŞİ

Çinli üreticiler uzun süredir sağladıkları düşük maliyet ve düşük kâr marjları ile elektrikli otomotiv sektöründe hızlı şekilde büyüyor. Bu büyümenin ileride negatif etkilerine maruz kalacağının farkında olan diğer ülkeler ise bu yükselişin altında ezilmemek için gayret veriyor. Bu gayreti veren ülkeler içinde ABD Çinli üreticilerinin kendi toprakları üzerinde ABD'deki hammadeyi kullanarak üretim yapması için dev teşvikler açıklayarak ön almaya çalışıyor. Diğer tarafta büyük üreticilere sahip Avrupa ülkeleri Çin ile rekabet etmekte güçlük çekmek bir yana ABD ile de teşvikler konusunda boy ölçüşemiyor.

Bugün dünyanın en büyük ekonomisi ABD'nin milli geliri 2022 yılında 25.464 trilyon dolarken Çin ise 18.1 trilyon dolarla ikinci sırada yer alıyordu. Üçüncü sıradaki Japonya 4.233 trilyon dolar, Almanya 4.075 ve Hindistan 3.386 trilyon dolar sıralanıyor.

Çin'de asgari ücret 320 dolar civarındayken ABD'de ise eyalete göre saatlik 8.75 dolar ile 17 dolar arasında yani aylık 200 saat için 1750 dolar ile 3 bin 400 dolar arasında. Her ne kadar ülkeler arasında başta sağlık hizmetleri olmak üzere alınan vergiler ve sosyal devlet bağlamı üzerinde büyük farklılıklar olsa da işçi ücretleri ve dolayısı ile maliyetlerdeki büyük farkın etkisi dolayısıyla Çin-ABD arasındaki fark da hızla kapanıyor.

Çin - ABD üzerindeki farktan bahsederken diğer Avrupa ülkelerinde de Almanya'da asgari ücret saatlik 12.55 Avro, İngiltere'de 11.5 dolar ve Fransa'da 10.85 Avro. Çin'e göre yüksek ücretler ile Avrupalı işverenin kârı da ABD'deki gibi düşerken Çin'deki işverenler yüksek kârlılık ile daha hızlı bir büyümeyi sağlayabiliyor ve sağlayabildi.

Şu anda ABD çıkar yolu yatırımı üzerine çekmek olarak bulurken Avrupa'da ise enteresan kararlara imza atılıyor. Bu kararlardan sonuncusu Fransa'dan geldi. Fransa, Çinli otomotiv üreticilerine resmen ekonomik savaş başlattı.

FRANSA'DAN AMBARGO

Fransa 7 bin Avro'ya kadar yeni elektrikli araç satışında tüketiciye destek sağlarken bu modelleri sırayla açıkladı. Tesla Model 3 ve Dacia Spring de dahil olmak üzere Çin'de üretilen hiçbir model için teşvik verilmeyeceği açıklanarak bir nevi ambargo uygulandı. 

Bu kararla kısaca Fransa Çin'de üretilmeyen elektriklilerin alınması için kullanıcılara 7'şer bin Avro dağıtacağını açıklamış oldu.

Türkiye'de de Çin'den gelen elektrikli araçlara yüzde 54 Gümrük Vergisi alınıyor ancak onun nedeni daha çok ''TOGG'la gelen koltuklar'' ile alakalı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları