Şehriban Kıraç

Bankalar sınıfta kaldı

31 Ekim 2012 Çarşamba

Kredi kartı ve kredi vermede birbiriyle kıyasıya rekabet eden bankalar iş yurttaşa hizmet etmeye gelince sınıfta kaldı. Kredi kartı sayılarını artırmak için köşe başlarında simit satar gibi kredi kartı pazarlayan hatta yurttaşın kapısına kadar giden Türkiye’nin en büyük bankaları, yurttaşın işini yapma konusunda aynı hassasiyeti göstermekten çok uzak. Özellikle para çekmek, para yatırmak, havale yapmak gibi basit bankacılık hizmetlerine vakit ayırmak istemeyen ve bu işlemleri yurttaşın ya internetten ya da her 50-100 metreye bir yerleştirdikleri bankamatiklerden yapmalarını bekleyen bankalar, şubeye bu işler için giden yurttaşı adeta canından bezdiriyor. Kredi almak için yalnızca birkaç dakika bekleyen yurttaş, para çekmek için bir saate yakın bekleyebiliyor.

Reklamlarında teknolojiye ve hıza vurgu yapan bankalar, bu hızı ya yüksek tutarlı hesabı olan mudilere ya da yüksek miktarda kredi vereceği tüketiciye sunuyor. Yaptığımız küçük çaplı bir araştırma, eğer orta yaşta, interneti yoğun olarak kullanmayan biriyseniz hangi banka olursa olsun, basit işlemler için gittiğiniz bankada en az 40 dakika beklemeyi göze alacağınızı gözler önüne serdi.

Yok aslında birbirimizden farkımız


Türkiye’nin en büyük özel ve kamu bankalarından 5 tanesini gezdik ve işlemlerin ne hızda yapıldığına tanık olduk. Bir gişe işlemi için yaklaşık 1 saat beklemeyi göze almanız gerekiyor. Birçok bankada işlerin sıkışık olduğu saatlerde beklemek için oturacak sandalye bile bulamıyorsunuz. İşlem yapmak için numara alırken ister bankanın müşterisi olun ister olmayın sıranın size gelme önceliği yapacağınız işleme bağlı oluyor. Para yatıracaksanız, borç ödemesi yapacaksanız bekleme süreniz artıyor. Hesap açıp para yatıracaksanız bekleme süreniz ve size verilen hizmet kalitesi de otomatikmen yükseliyor. Beklemekten şikâyetinizi banka çalışanına aktardığınızda neredeyse her 5 bankadan aldığımız cevap şu oldu: Alternatif kanallardan (bankamatik, internet) işlemlerinizi yapın. Ayrıca internet imkânınız var mı ya da bankamatik kullanmayı biliyor musunuz diye soran bir çalışana da rastlamıyorsunuz. Bankaların çoğunda bekleyen müşteri sayısı çok ya da az olsun sadece bir iki gişe çalışıyor. Eğer ki kredi kartınızı iptal etmeyi düşünüyorsanız bunun için ayrı bir eziyete katlanmanız gerekiyor. Şubeniz sizi çağrı merkezine, çağrı merkezi sizi şubeye havale ediyor. Çağrı merkezinde ortalama bekleme süreniz ise 20 dakika.


Eleman alan da var çıkaran da...

Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 48 bankada toplam personel sayısı 2012’nin ilk 9 ayda 2 bin 888 kişi artarak 184 bin 306’ya ulaştı. Şube sayısı aynı dönemde 277 adet artışla toplamda 10 bin 111’e ulaşırken yılbaşından bu yana istihdamda en fazla artışın Akbank ve Vakıfbank’ta gerçekleştiği dikkati çekti.

Türkiye Bankalar Birliği’nin (TBB) ilk 9 aylık verilerine göre, Ziraat Bankası’nda emeklilikte yeni yönteme geçilmesi çok sayıda personele emeklilik yolunu açınca ilk 9 ayda bankanın personel sayısının 1.015 kişi azaldığı dikkat çekti. İş Bankası’nın personel sayısı da ilk 9 ayda 383 kişi azalarak 24 bin 5047’ye geriledi. HSBC’nin personel sayısı aynı dönem itibarıyla 161 kişi azalırken TEB’in çalışan sayısı da 9 bin 356 kişiden 9 bin 205’e düştü.

İilk 9 ayda personel sayısı artışında Akbank, şube yatırımlarında Vakıfbank başı çekti.

Yarısı kadın

Bankacılık sektöründe çalışanların yarısı kadınlardan oluşuyor. TBB verilerine göre toplam 184 bin 306 personelin 92 bin 135’i kadınlardan, 92 bin 171’i ise erkek çalışanlardan oluşuyor.

184 bin çalışan

Bankaların müşteri sayıları, iş yükleri hızla artarken çalışan sayısının aynı hızda artmadığı göze çarpıyor. Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 48 bankada toplam personel sayısı 2012’nin ilk 9 ayında 2 bin 888 kişi artarak 184 bin 306’ya çıktı. Şube sayısı aynı dönemde 277 adet artışla toplamda 10 bin 111’e yükseldi.

Personel yoğun baskı altında

Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası (BASİSEN) Genel Başkanı Metin Tiryakioğlu, bankacılıkta örgütlenme ve sendikalaşma yetersizliğinden çalışanların sorunlarını dile getiremediğini, sorunlarını dile getirse dahi işten atılma korkusu yaşadığını söyledi. Tiryakioğlu, Türk bankacılık sektörünün yüzde 45’inin yabancı sermayenin elinde olduğunu ve yüzde 20-25 civarında da yabancı sermaye ortaklığı bulunduğuna işaret ederek yabancı bankaların sandikalaşmaya sıcak bakmadığını anlattı.

Banka çalışanlarının çalışma koşulları ile ilgili Rekabet Kurumu’na banka var. O nedenle yabancı sermayeli olan bankalarda zaten sendika yok. Bankalardaki bekleme sürelerini Rekabet Kurumu’na, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na, Başbakanlık’a, Çalışma müdürlüklerine 2011’den bu yana en az beşer mektup yazdığını ancak herhangi bir geri dönüş olmadığını ifade eden Tiryakioğlu, 2009’da bütün bankacıların örgütlenmesi için bir teşbil kararı çıkarttırdıklarını ancak bunu bankalara uygulatamadıklarını, 1 ay sonra ise teşbil kararının değiştirildiğini anımsattı. Çalışanlardan çalışma koşulları ile ilgili şikâyet geldiğinde bunu bölge müdürlüklerine ilettiklerini anlatan Tiryakioğlu, “Çalışma müfettişleri denetime gittiklerinde maalesef ki banka çalışanları beni çok çalıştırıyorlar diyemiyorlar. Fazla mesai yapıyorum diyemiyorlar. İşten atılmaktan korkuyorlar. İş bu kadar basit. İş korkusu nedeniyle fazla mesai de yapıyorlar, yapmamaları gereken işlemleri de yapıyorlar” diye konuştu.

Tiryakioğlu, “Örgütlü olduğumuz bir bankada akşam saat 19’da sistemi kapattırdım. Şikâyet aldım ve elektronik sistemi kapattırdım. Kraldan kralcı müdürler var” dedi.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları