CHP’ye operasyon

16 Aralık 2022 Cuma

Yargıcı değiştirilen mahkeme karar verdi, istinaf ve temyiz süreçleri aynı şekilde tamamlanırsa CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu siyaset yasaklı olacak. Baştan söylemekte fayda var, kararın zamanlaması ve içeriği CHP’ye operasyon yapıldığı anlamına geliyor. Ve daha önce de görüldü, hiçbir yargı kararı başarılı siyasetçiyi engellemiyor, İmamoğlu’nu da engellemez.

Operasyon, Seçim Yasası ile başladı, dezenformasyon yasasıyla sürdü, başörtüsüne anayasal güvence için anayasa değişikliği önerisi ve İmamoğlu’na getirilen yasak ile sürüyor. Daha da sürecek. Temel hedef belli: Muhalefetin en büyük partisi CHP’yi güçten düşürmek, iç kargaşa çıkarmak, bölmek.

Bu amaçla “Saray’a giden CHP”li konusuyla başlayan hareketlenme seçim gününe kadar aralıksız devam edecek. Çünkü iktidarın bütün çabalarına karşın istediği olmuyor. Sokaktaki hoşnutsuzluk bir türlü giderilemiyor, istenen düzeyde seçmen ilgisi yaratılamıyor. Fiyat artışları, maaşlara zam yapmayı bırakın maaş almayı anlamsızlaştırıyor. Asgari ücretin artırılması, EYT sorununun kısmen de olsa çözümü... Bunlar, seçime kadar anlamını yitirebilir.

Bu nedenle iktidar, “CHP’de ikilik yaratılması, iç çatışma yaşanmasını” istiyor. Aslında tüm atışlar bu amaca yönelik. CHP’li seçmenin heyecanı nasıl yok edilir, taban nasıl bölünür, bunlar üzerine kafa yoruluyor.

Bu uğurda 6’lı masaya sızmalar mı olur, bazı isimler manipüle mi edilir, nasıl yapılırsa yapılsın her yolun deneneceği artık açık. İmamoğlu’na verilen ceza ve sonrasında gelişen bazı eylem ve söylemler her türlü olasılığı göz önünde tutmayı zorunlu kılıyor.

6’lı masada yol haritasının hazırlanması, hükümet programının oluşturulması ve ortak tek adayın belirlenmesi önemli. Ancak bunlar yapılırken kırılıp dökülmelerin, her şeyin anlamsızlaşmasının da önüne geçmek gerekiyor. Adaylaşma süreçlerine biraz daha zaman tanımak gerekiyor. Bu sürecin tam ortasında yapılan itiraz 6’lı yapıya, yapının içinde bulunan herkese zarar veriyor. Hangi adaylaşma sürecinin zayıf kaldığı zaten belli olacak. İtirazların ve müzakerenin ileri aşamaya bırakılması daha faydalı olur.

Bir diğer konu da CHP’nin tabanı. Yaratılmak istenen bir ikilikle CHP tabanının ezbere tepkiler üzerinden bölünmesi. Bazı etkili çevrelerin bu yöndeki çabaları artık belirginleşmeye başladı. CHP seçmeninin doğru tek adayı, bütünlüğünü koruyarak desteklemesi kaçınılmaz. Çünkü 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan bile, cumhurbaşkanlığı için girdiği seçimleri büyük farkla değil, yüzde 50’nin biraz üzerinde oranlarla kazanabildi. Küskün, mutsuz ve bölünmüş seçmen yapısı konusunda CHP tabanının bilinçli davranması kadar parti üst yöneticilerinin de sorumluluğu bulunuyor. Tersi durum, 6’lı yapının kaldırabileceği bir şey değil.

Son olarak Anadolu’nun farklı bölgelerinde gözlemlediğimiz bir durumu aktarmak isteriz. İktidarın uygulamaları ve sonuçlarına yönelik eleştiriler biliniyor. Ama muhalefetin dikkat etmesi gereken bir çekince var. O da şu: AKP çözüm üretemiyor ama farklı bir iktidar daha mı kötü olur?

Sanki bu, dolaylı aday atışmalarından daha önemli bir konu...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları