İhtiyacın kadar muhtaçsın

02 Şubat 2024 Cuma

Türkiye ABD’ye ne kadar muhtaç? Beslenme, barınma gibi konulardan bahsetmiyoruz. Varlığını koruyabilme ihtiyacı söz konusu. Yani savunma ihtiyacını kastediyoruz. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’ye F-16 savaş uçağı ve modernizasyon kiti satışı için kendi Kongresi’ne yaptığı başvurunun ayrıntılarına göre muhtaçlığın boyutu hayli fazla: Tam tamına 23 milyar dolar. Türk parasıyla 690 milyar TL’den fazla.

AKP döneminde ABD ile ilişkiler dalgalı oldu. Gelgitlerin boyutu Suriye’nin kuzeyinde bir Türk İHA’sının düşürülmesine kadar vardı.

Barack Obama’nın son döneminin sonlarına kadar ABD yönetimi AKP ve Tayyip Erdoğan’a olumlu bakıyordu. Suriye’de ABD varlığı ve hedefleri saklı boyuttan görünür boyuta geçince işler değişti. Maalesef AKP yönetimi, Türkiye’yi etkileyecek saklı hedefleri algılamakta, bölgesel ve küresel öngörüde zorlanıyor. Aynı zorluk ekonomi için de geçerli.

“Stratejik ortaklık”tan sonra “Eyyy Amerika” kükremelerini dinlemiştik. Öyle görünüyor ki daha nesnel ve somut bir noktaya varmış durumda. En azından F-16 alımı konusunda. Yalnız bu F-16 ve modernizasyon kiti alım paketi başka şeyleri de ortaya seriyor. İçinde neler yok ki? İngilizce kısaltması DSCA olan Savunma Güvenliği İşbirliği Ajansı’nın yayımladığı listeye isteyen herkes internetten ulaşabilir.

Türk savunma sanayisinin aşamalarına uzun yıllardır kendimizce şahitlik ettik. AKP iktidara geldiğinde Altay tankının üretimi işlemleri başlamıştı. Karşımızda Türkiye’ye her türlü engeli çıkarmak isteyen bir Batı var. Bu tavrını son dönemde de sergiledi. Buna karşın büyük sözlerden öteye geçilemedi. Halen ülkemiz tank motoru ve transmisyon sistemi (güç grubu) üretip tankla birleştirebilmiş (entegre edebilmiş) değil. Aynı konu hava araçları için de söz konusu. Hava kuvvetlerinin uçak ve yedek parça eksikleri, son alımla ortaya çıkmış durumda. Ama bizim gözümüz üretmeyi başardığımız İHA sistemlerinden başka bir şeyi görmüyor. Başarıyı küçümsemek aptallıktır. Ancak yaptıklarınız yapmanız gerekenlerin ne kadarı? Madem savunma gereksinimlerinin yüzde 80’ini “yerli, milli” olarak karşılayabiliyoruz, bu 23 milyar dolarlık fatura nedir? Türkiye tek kalemde, daha önce böyle büyük bir alım yaptı mı?

Türkiye’de bilim altyapısından bahsetmek pek olanaklı değil, teknoloji altyapısını biriktirip üstüne koyamıyoruz. Gidin Hollanda’ya, “Niye küpe takıyorsun, niye namaz kılmıyorsun” sorularıyla darlanıp kovalanan Türk mühendislerle dolu.

ABD, F-16’lardan sonra F-35’ler için de kapıyı aralamış görünüyor. Minik bir sorunumuz var, S-400’leri ne yapacağız?

Bir riski de buradan dile getirmek gerekiyor. Kongre’de itiraz süresinin bir haftası doldu. Diyelim ki 15 günlük süreç bitti ve satış kesinleşti. İktidar yine kükreme söylemine dönerse ne olacak?

Yunanistan F-35’leri alma konusunda o kadar rahat ki... Miçotakis, alımın kaynak ayarlandıkça gerçekleşeceğini söylüyor. Aceleye gerek yok. Türkiye ise maliyeti ne olursa olsun en kısa sürede edinmek istiyor.

Kükreme söylemi, iç politikada rahatlatıcı etki yapabilir. Ama unutmamak gerekir ki savunma ihtiyaçlarımızı bize yetecek düzeyde karşılayamıyoruz. Türkiye’nin muhtaçlığı, ihtiyaçlarından kaynaklanıyor. Tersi bir söylem, beka sorununa neden olur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları