Konakcı’nın ‘Arap toprağı’

18 Ağustos 2023 Cuma

AKP’nin kanaat önderlerinden imam Halil Konakcı’nın siyasal coğrafyaya ilişkin “Hatay, Arap toprağıdır” şeklindeki sözlerine Saray’da başdanışman olan Oktay Saral’dan destek geldi. Saral, Konakcı’yı savundu, eleştirenleri “insan namzeti”, yani henüz insan olmamış, insan adayı diye aşağıladı. Konakcı, imamların “görev alanını” genişletmiş durumda. Artık jeopolitikle ilgili fetvalar da gelecek anlaşılan. Oysa “Keşke Yunan galip gelseydi”, “İskilipli Atıf” gibi ezberler, AKP’ye oy veren ve Konakcı’nın kitleleri açısından daha etkili...

Konakcı’nın sözleri, AKP kadrolarının Atatürk Cumhuriyeti’ne yönelik “kinlerini diri tuttuklarını”, bu uğurda ülke topraklarını umursamadıklarını da ortaya koyuyor. 

Hatay, özgür iradesiyle Türkiye Cumhuriyeti’ne katıldığı için hedefte. Cihatçı grupların Hatay’a yönelik tehdidi, Konakcı gibi düşünenleri endişelendirmiyor, sevindiriyor olabilir.

Konakcı’nın sözleri iki siyasi gerçeği ortaya koyuyor.

Birincisi AKP ile ortağı MHP’nin genlerinin bunca çabaya karşın uyuşmasının olanaksızlığını... Henüz bir değerlendirme gelmedi ancak MHP’nin bu anlayışa tepki göstereceğini anlamak için derin bir siyasi analize gerek yok.

İkincisi ise daha vahim. AKP kadroları devlet kavramını ve devlet yönetme pratiğini 21 yıla karşın kavrayamadı. Söylenen sözün nereye gidebileceği, yapılan işin sonuçlarının ne olacağı önceden düşünülmüyor, hiç önemsenmiyor. Buna Suriye politikasında yapılan yanlışlar ve ödenen bedeller örnektir.

Hatay, neden Türkiye Cumhuriyeti toprağıdır? Kendimizce yanıtlayalım.

Hatay; parlamentosunda özgür iradesiyle, oybirliği ile karar alarak Türkiye Cumhuriyeti’ne katıldığı, Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı insanların yaşadığı yer olduğu için Türk toprağıdır.

Hatay’ın Türk toprağı olarak kalması için şehitler verildi, halen verilmekte. Bunun için Hatay Türk toprağıdır.

Son 12 yılda neler yaşandı anımsayalım.

AKP’nin Suriye Devlet Başkanı Esad ile önce sarmaş dolaş, sonra kanlı bıçaklı olmasının ardından, Hatay Türk toprağı olarak kalsın diye büyük bedeller ödendi.

Sınırlarımız boyunca Fırat’ın doğusunda bir terör örgütü, Fırat’ın batısında diğer terör örgütü yerleşti/yerleştirildi. Sınır güvenliğini sağlamak zorunda olduğunu sonradan anlayan AKP iktidarı mecburen sınırımızın güneyine harekât kararı aldı. İlk olarak Fırat Kalkanı. Çok şehit verdik... 

El Bab’da Şeyh Akil Tepesi, Bülent Albayrak ve askerlerinin yaşamı karşılığı Türkiye’ye tehditten arındırıldı.

Afrin’deki çatışmalarda şehit düşen, kötü hava koşulları nedeniyle bulunamayan Üsteğmen Oğuz Kaan Usta, ilerleyen günlerde çoraplarından teşhis edilerek bulundu. Aylar sonra ülkesinin toprağına verildi. Bedel ödendi.

Aynı uğurda Barış Pınarı Harekâtı yapıldı, yine bedel ödendi.

İdlib’de Rus uçaklarının bombardımanında 33 Mehmetçik şehit düştü. İktidar mensupları şehit açıklamalarını dahi yapamadı, Hatay valisine yaptırdı.

Bütün bunlar Hatay Türk toprağı olarak kalsın diye yaşandı. Türkiye’nin topraklarını, sınırını korumasını Erdoğan, “Güneyimizdeki terör koridorunu engelledik” diye açıkladı. Erdoğan bir açıklama daha yaptı. Depremden sonra, “Hatayın demografik yapısının korunması gerektiğini” söyledi.

Yani riski, tehdidi herkes anladı. Ama çıktı bir “din görevlisi”, “Hatay, Arap toprağıdır” diyor ve görevinde kalabiliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları