"Biz" Turhan Selçuk

13 Mart 2010 Cumartesi

İşçinin evreninden

Şükran Soner

“Biz” Turhan Selçuk

Kırk yılın yaşanmışlığında, özel aile, dost ilişkilerinden, toplumsal, kültürel ilişkilere uzanan bir bütünlük içinde, Turhan Selçuk’un ağzından çıkan sözcüklerde hep “biz” vurgulaması, yaşama “biz”, toplumsal pencereden bakışın izleri vardır. Karikatür sanatının uluslararası ölçekte en büyükleri arasında olmak, yaşama ilişkin değerlerinde; çizgilerindeki köşeleri gibi insan odaklı sınırlarını kapkalın çizdiği ilkeleri savunmak bilgi, kütürel birikimi ile bilimsel ölçekte çok gelişmiş, kanıtlı çok güçlü bir “ben”kimliğine karşın, yaşam boyu hiç “ben” diye ortalığa çıkmamış olmak.

İnsanın yüreğini ısıtan, gözlerinin içi gülen, alçakgönüllülüğün, sevecenliğin, kibarlık, zerafetin uç noktalarında insan ilişkileri, diyaloğun hiç şaşmaması. Her kim olursa olsun odaya biri girdiğinde hafiften ayağa kalkarak selamlama, yol verme, gözlerinin içine bakarak gülümseme. Bilgeliğin de ötesinde, günümüzde giderek örnekleri azalan bir yaşam biçimi, felsefe, kültür, insan sevgisini, değerini yücelten toplumcu bakış açısının bileşkesi... Günümüzün yükselen değerlerinde “ben ben” diyerek, gücü, inanı ezmeyi, yıldırarak, korkutarak, çaresiz bırakarak teslim almayı öngören siyaset, liderliklerin örnek model oluşturmalarıyla; insan olmanın tam tersi ego, bireyci kültürel değerlerin yüceltilmesinde; insan ilişkilerinin kirlenerek dibe vurduğu dünyamızda, rol model olarak pazarlanan, çıkarları uğruna her kılığa, her kimliğe bürünen, sadece “ben” diyen vitrin aydın, sanatçı kimliğinin tam karşısında, sadece “biz” diyen bir gerçek aydın, sanatçı olduğu için asıl büyük kayıp Turhan Selçuk.

Turhan Selçuk’u yaşamları boyunca çizdiklerinden keyif almış, doyuma ulaşmış, bir şeyler öğrenmiş, bilinçlenmiş, ders alarak izlemiş, sevmiş kimi okurlar, dün Turhan Selçuk’un ölümüne, malum medyada “İşte onlardan biri daha öldü, eksildi” yollu haberlere, ahlak, din, Müslümanlık adına sevinenlerin varlığına akıl sır erdiremiyor, bizi arayarak tepkilerini, üzüntülerini dile getiriyorlardı.

***

Türkiye’nin karikatür, mizah, hiciv sanatının her alanında dünya ölçeklerinde, üst düzeylerde var oluşunda, çok sayıda nitelikli sanatçıyı yetiştiren ortamında, “baskıcı düzende haksızlığa başkaldırıda” etkin rol oynama aracı olma gücü belirleyici. Osmanlı düzeninde kültürel olarak öne çıkan bu etkin muhalefet, başkaldırı silahı, köklenmiş, güçlenmiş olarak günümüze kadar işlevini yitirmemiş, giderek daha ustalaşmış sanatçıların yetişmesinde gereken ortamı yaratmışken kirli çıkar güç ittifaklarının hedef tahtasında olması kadar doğal bir şey olamaz.

Güçlü, bir o kadar insana aykırı, çarpık düzenin, iktidar gücü ittifaklarının, insandan yana ne kadar değer ve örgütlülük varsa, içlerini boşaltma, işlevlerini çarpıtma, etkinliklerini yok etme arayışlarının karükatürcüler, mizah, hiciv sanatları, sanatçıları üzerinde de kullanmaları kaçınılmazdı.

Kendinizden örnek alın; olup bitenleri anlamak, hem kolay, hem de kestirmeden öğrenmek, biraz da gülümseyerek bilinçlenmek adına çoğunlukla, öncelikle, atlamadan sanatçıların çizgilerine bakmaz mısınız? İnsana ilişkin değerlerin yükseliş süreçlerinde sadece karikatür, mizah değil, sanatın her alanında “toplum için sanat” ilkesi, sanatçılar için de kalite kadar öncelik değil midir?

Küreselleşme rüzgârlarında, günümüzün kirli çıkarlar, kirli değerler yükselişinde, insanları insan hakları algılamasından, toplumsal kimliklerinden koparmaya yönelik, çağdışı kör inançlarla aldatmaya, boğmaya yönelik kavram kargaşasında, karikatürden, güldürüye, tiyatro, sinemada eğlence, mizah anlayışındaki büyük yozlaşma bir raslantı olabilir mi? Turhan Selçuk kimliğinde zirvede, siyaset, güncel toplumsal gelişmelerin çarpıcı eleştirileri, karikatür tiplemelerinin yerinin hiçbir şey söylemeden, çok şey söylenmiş gibi sadece güldürmeyi amaç edinen karikatürler, karikatürcülerle doldurulmak istenmesi elbette düzenin amacı, gereği. Çok halktan, çok bizden görünen, bir o kadar yozlaştırılmış tiplemelerle, kitleleri düşündürmeden boşa güldürmeyi hedef almış tiyatro, sinema, hiciv sanatı, sanatçılarının öne çıkarılması, pazarlanması, gişe rekorlarının kırdırılmasının sağlanması gibi.

Turhan Selçuk, Cumhuriyet değerleri, Atatürk devrimleri, kazanımları ile; insana, aydınlanma, gerçek evrensel insan hakları, sosyal, eşitlik paylaşım ideolojisi, penceresinden bakmada en küçük bir ödün vermeden; siyasal, toplumsal içerikli karikatür sanatında evrensel ölçeklerde zirveye çıkmış, o ölçeklerde de kitleleri etkileyebilen bir sanatçı olduğu için çok büyük. Sanatından, savunduğu değerlere ilişkin toplumsal etkinlik gücünden korkularının nedeni bu. Onun aydınlanma penceresinden yaşama bakmaya çalışanlar için de özel bir yeri, sevgi seli de bundan. Işıklar içinde, bedeni aramızdan ayrılırken, usta sanat gücü, yarattıkları, kimliği ile yolumuzu hep aydınlatacak.

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tuz koktu 8 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları