60 Kuşağı 70 Yaşında

22 Şubat 2012 Çarşamba
\n

\n

Geçen hafta arkadaşlar arayıp da Egemen Berközün 70. yaşı için bir kutlama etkinliği yapacaklarını söylediklerinde, bildiğimiz bir gerçeği başkalarından duymanın yarattığı o şaşkınlık halini yaşadım.

\n

Sık sık görüştüğüm, gazetede, mahallede dostluk ettiğim, akranım gibi gördüğüm bir insan yetmiş yaşındaymış. İnanılır gibi değil ama gerçek. Yalnız o da değil, altmış kuşağının öteki ozanları da yetmişlerine geldiler. Eray Canberk geçen yıl, Ataol Behramoğlu bu yıl oldu; Süreyya Berfe ve Sennur Sezer gelecek yıl, İsmet Özelle Refik Durbaş, bir sonraki yıl yetmiş olacaklar.

\n

Yazarlarımızın böylesi yaş günleri yazar örgütlerince de kutlanmalı. Geçmiş yıllardan bir etkinliği anımsıyorum. Türkiye Yazarlar Sendikası A. Kadirin 60. yaş gününü kutlama etkinliği düzenlemişti. Harbiye Şehir Tiyatrosunun ön sırasında oturan Kırk kuşağının çilekeş ozanı yaşlı bir insan gibi görünmüştü gözüme.

\n

Oysa şimdilerde yetmişlerine ulaşan 60 kuşağı ozanlarımız delikanlı gibiler. Bu görünümleri yazdıkları şiirlerin bizlerde uyandırdığı etkiden olabilir mi?

\n

Onların şiir yazmaya başladıkları 1960’lı yıllar, ülkemizde ve dünyada daha güzel bir hayat umutlarının yeşerdiği dönemdi. Gençler, çalışanlar eşitlik ve özgürlük için alanlardaydı. Savaş yanlılarının karşısında güçlü barış eylemleri vardı.

\n

60 kuşağı ozanlarımız, yaşadıkları dönemin ruh halini şiirlerine bütün içtenliğiyle yansıtabilmiş son kuşaktır bana sorarsanız. Bireysel hayatla, toplum hayatının ve sorunlarının böylesine iç içe geçtiği bir şiir dünyası sanırım bir daha bu denli güçlü biçimde kurulamadı.

\n

***

\n

Egemen Berközün 1969 tarihli İşte Yazıyorum Şafağı adlı şiiri, tıpkı Ataol Behramoğlunun Bir Gün Mutlakası gibi, dönemin ruhunu yansıtan simge şiirlerdendir. Alabildiğine yoğun bireysel yaşam sahneleri, toplumsal gerginliklerle öylesine iç içedir ki bu şiirde, bilinç akışıyla gerçekçilik öylesine başarıyla örülür ki birbirine, altı sayfalık şiiri okurken soluksuz kaldığını hisseder okur.

\n

Basit bir kareli defter de yeterdi / Samatya istasyonunu anlatmak için dizeleriyle başlayan Basit Bir Yalnızlık da Yeterdi adlı şiir, günlük hayatın küçük ayrıntılarıyla nasıl güzel bir şiir kurulabileceğinin eşsiz örneklerinden biridir.

\n

\n

sonra aklında kaktüsleri

\n

sonra Ben Shahnnın ve Amerikanın insanları

\n

sonra Töbderin ve Türkiyenin insanları

\n

sonra çantasında bir ufak yeni

\n

sonra elinde bir küçük kavun

\n

sonra içinde kıpırdanan bir şeyler

\n

Egemen Berköz evine döner

\n

Tirenden inip istasyondan çıkıp

\n

istavritlere kolyozlara bir göz atıp

\n

tırmanır Mütesellim yokuşunu

\n

\n

Egemen Berközün yaşadığı çevreyi şiirine aktarabilme hüneri günümüze dek sürdü. Sözcükler dergisinin Kasım-Aralık 2011 sayısında yayımlanan Ereğli Şiirleri edebiyatımızın dikkatli izleyicisi Doğan Hızlanın gözünden kaçmadı. Hürriyette 8 Aralık 2011 günlü yazısında Berközün son şiirlerinden yola çıkarak bir özelliğini dile getirdi.

\n

Şiir kitapları basmanın yayıncılara külfet geldiği günümüz yayın ortamında Egemen Berközün şiir kitaplarını bulup okuma olanağı var mıdır bilmiyorum, ama, onun şiirlerini okuyanların yalnızca güzel şiirler okumakla kalmayacaklarına, şiir sanatının incelikleri üstüne de düşünme fırsatı bulabileceklerine inanıyorum.

\n

Yaşlandım, hem ne kadar, ölüm çok uzakta artık.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları