Nevzat Şenol

29 Ocak 2009 Perşembe

Geçen cumartesi yitirdiğimiz Nevzat Şenol, sahne arkadaşımdı. Son on yıldır, Nâzım Hikmet Vakfının türlü etkinliklerinde; İstanbulda, Ankarada, İzmirde, Kocaelinde, TÜYAP Kitap Fuarında, Eskişehirde birlikte çalıştık.

Eskilerin davudi dedikleri gür ve kalın sesine kattığı duygululukla gümbür gümbür okuduğu şiirler sonunda hep büyük alkışlar kopardı salonlarda. Zamanla hangi şiirin ne kadar alkış alacağını anlar olmuştum. Karıma Mektupve Vatan Hainiydi en çok alkışlananlar. Belki de Nevzat Şenolun sesi ve okuyuşu bu şiirleri, bu denli insanların yüreklerini ağızlarına getirecek gibi etkili kılıyordu.

***

Bir insanı iyi tanımak için ya birlikte çalışacaksın ya da yolculuk edeceksin, derler. Nevzat Şenol, her yolculukta, her etkinlikte hep ne kadar iyi bir insan, ne kadar iyi bir dost ve çalışma arkadaşı olduğunu düşündürtmüştür. Zamanla bir süre görülmediğinde dostluğu özlenen birine dönüşmüştür.

Dostluklarını korumayı bilen bir insandı. Gittiğimiz yerlerde hep arayacağı, buluşacağı birileri olurdu. Bu buluşmalarda kırk yıllık dostlukların tadını, neşesini bulurdum.

***

TRT kökenli sanatçılardandı. 12 Eylül döneminde gizli örgüt üyeliğinden hapse atılmasa belki hep orada kalacaktı. Hapislik yılları sonunda, sinemada, tiyatroda kimi roller ama asıl sesini satarak kazandı hayatını. Adını hiç duymayan nice insanın kulaklarındadır, o kolay unutulmayacak sesi.

İstanbulda yaşamasına karşın, toprağından, doğup büyüdüğü yerlerden kopmamıştı. İznik Gölü kıyısındaki Yeniköydendi. Her fırsat bulduğunda oraya atardı kapağı. Bir bahçesi vardı orada, türlü meyveler yetiştirdiği. Bir keresinde sormuştum da anlatmıştı. Övündüğü bir şeydi, bahçesindeki ağaçlardan benzersiz güzellikte ürünler toplayabilmek.

***

İznik Gölü kıyısı, bilirsiniz Nâzım Hikmetin şiirlerinde ölümsüzleşen Şeyh Bedrettinin 1413-1416 arası üç yıl sürgün yaşadığı, toplumcu düşüncelerini olgunlaştırdığı, Teshil adlı kitabını yazdığı yerdir. Sonra da,

Hep bir ağızdan türkü söyleyip

hep beraber sulardan çekmek ağı,

demiri oya gibi işleyip hep beraber,

hep beraber sürebilmek toprağı,

ballı incirleri hep beraber yiyebilmek,

yârin yanağından gayrı her şeyde, her yerde

hep beraber! diyebilmek için

kendisine inananlarla birlikte eyleme geçme kararını verdiği yerdir.

Şairin,Burda insan toprak gibi, güneş gibi, deniz gibi bereketli. / Burda insan gibi verimli deniz, güneş ve toprak.dediği yerdir.

***

Nevzat Şenol, kökü Bedrettinlere giden o verimli insanların soyundandı.

Aydın kavramının kaypaklığa, dönekliğe, çıkarcılığa bulandığı günümüzde o, cezaevlerinde, işsizlik günlerinde, yoksullukta sınanmış dürüst, onurlu, tutarlı aydın örneğiydi.

O şimdi, Orhangaziden İznike sapan kavşaktan dönmüş, 1980’lerden kalma Plymouthunda, bahçesine, şeftali ağaçlarını budamaya gidiyordur.

[email protected]



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları