'Şiir Nasıl Okunur'

09 Kasım 2011 Çarşamba
\n

\n

Şiir üstüne yazılmış kuramsal kitaplar, belki sayıları çok az olduğundan hep ilgimi çeker. Hayranlıkla okuduğumuz şiirlerin ardındaki dünyayı, onları yaratan etkenleri, yapısal özelliklerini ve akla hayale gelmeyecek nice özelliklerini bu konulara kafa yormuş bir yazarın kaleminden okumanın tadı bambaşkadır.\n

\n

Günümüzün önde gelen edebiyat kuramcılarından Terry Eagletonın Şiir Nasıl Okunurunu da merakla bekliyordum. Sonunda dilimize çevrilip yayımlandı: (Agora Kitaplığı, Çeviren: Kaya Genç). \n

\n

Doğal ki, şiir gibi dile dayalı bir sanat üzerine yazılanlar, verilen örnekler başka bir dilde olduğunda ister istemez arada bir engel oluşuyor. Eagleton da anlattıklarını örneklerken hep İngiliz - Amerikan şiirinden örnekler veriyor. Böyle olunca bu edebiyatları yakından bilenlere seslenen bir kitap olduğunu da söylemek gerek.\n

\n

***\n

\n

Zaman zaman katıldığım şiir atölyelerinde, şiir sanatını tanımlamaya çalışırken ilk söylediğim cümle, şiirin bir deneyim aktarımı olduğudur. En eski şiirlerden günümüze dek insansoyu, başka anlatım biçimleriyle aktarma olanağı bulamadığı deneyimlerini, sözcüklerle oluşturulan bir büyü sanatı olan şiir yoluyla anlatmıştır.\n

\n

Böylece herkesin yeryüzünde yaşayabileceği sınırlı bir hayat alanı varken insanlar sanat yoluyla hayatlarını hayallerinin de ötesinde zenginleştirebilirler.\n

\n

T. S. Eliot, deneyim konusunu daha da açarak, gerçek şairin deneyimleri yaşamadan önce yazan kişi olduğunu belirtir.\n

\n

Eagleton kitabında şiir sanatının deneyimin yanı sıra ahlak, hayal gücü, siyaset, düzyazı gibi alanlarla ilişkilerini, biçim ve yapı özelliklerini de irdeliyor. Kitabının son bölümünde de seçtiği dört şiir üzerine ayrıntılı çözümlemelere girişiyor.\n

\n

Önsözde kitabın öğrenciler ve genel okuyucu için yazıldığı söylense de yazarın dilinin kolayca her okur tarafından kavranabileceğini beklemek zor. Üniversite çevreleri dışında şiire çok meraklı okurların sabırla okuyabilecekleri bir kitap elimizdeki.\n

\n

Kitabı dilimize çeviren Kaya Gençin İngiliz-Amerikan şiirinden onca emekle yapılmış çeviriler varken bütün bu birikimi görmezden gelip şiirleri neden yeniden çevirmeye giriştiğini anlayabilmek güç. Şiirler keşke çevrilmeleri bu denli kolay metinler olabilselerdi.\n

\n

***\n

\n

Başka bir dilde yazılanlar böylesine engellerle dolu olunca insan ister istemez bu alanda kendi dilinde yazılmış çok sınırlı kitapların değerini bir kez daha anlıyor. Şiir sanatını öğrenmek isteyenler için düzyazı kitaplar önerilecekse ben yine Turgut Uyarın Bir Şiirdenini, Cemal Süreyanın çağdaş şairleri incelediği düzyazılarını, Memet FuatınÇağdaş Türk Şiiri Antolojisindeki değerlendirmelerini ve Yaşlı Bir Şaire Mektuplarını anacağım.\n

\n

Şiirlerini beğenerek okuduğumuz şairlerin düzyazılarını görmezden gelmemeliyiz. O şiirlerin ardındaki dünyaları buluruz o yazılarda. Yalnız yazılarda da değil, bir şairin söyleşilerinde, anılarında hatta yazdığı öykülerde ve romanlarda da o dünyanın kapıları açılır önümüze.\n

\n

Bir de şu var: Şiir üstüne yazmak gerçekten de kolay değildir. Belki bu yüzden şiir üstüne düzyazı yazanlar da çoğunlukla yine şairler olur. Belki birbirlerinin dilini iyi anladıklarındandır. Turgut Uyarın ve Cemal Süreyanın başka şairleri değerlendirdikleri yazıları, yaşadıkları çağı ne denli kapsayıcı genişlikte ufukları olduğunu göstermesiyle, şiire yaklaşımlarındaki özenleriyle bugün de bulunmaz bir zenginlik sunuyorlar.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları