Yüzyılı Okuma Denemesi

11 Temmuz 2012 Çarşamba
\n

Geçen yıl, Kendine özgü şiiri ve düzyazısıyla edebiyatımıza önemli katkılarda bulunduğu, edebiyat değerlerine sürekli bağlılığı ve farklı edebiyatlar arasında köprü oluşu nedeniyleErdal Öz Edebiyat Ödülüne değer görülen Şavkar Altınel, sevenlerini yeni bir kitapla selamladı: Mavi Defter (Yapı Kredi Yayınları.)

\n

Önceki düzyazı kitaplarında Avustralyada, Uzak Asyada ve Britanya Adasında kalem koşturan yazarımız, bu kez eksik parça olarak düşündüğü Kıta Avrupasına yöneliyor. Bunun için Kuzey Denizinden girip Kuzey Avrupa ovalarını arşınladıktan sonra Baltık Denizine çıkıyor. Önceden görülüp yazılmış Hollanda, Fransa ve İtalya kentleri de eklenince ortaya bir Avrupa kitabı çıkıyor.

\n

Avrupaya bütün insanlığın tarihi dense abartı sayılmamalı. Belki son bin yıldır insanlığın yazgısı Avrupa merkezli biçimleniyor. Bu yüzden de bilimsel ve teknolojik gelişimler, düşünce ve sanat akımları, savaşlar ve barış, zenginlik ve yoksulluk hep Avrupa merkezli gelişmiş.

\n

***

\n

Büyük çelişkilerin yaşandığı bir tarih alanıdır Avrupa.

\n

Amsterdamda mısınız? 1700lerden kalma romantik görünümlü kanal boyu evleri arasında Anna Frank adlı çocuğun iki yıl boyunca canını kurtarabilmek için Nazilerden saklandığı, ama sonunda toplama kamplarına gitmekten kurtulamadığı tavanarası odası karşınıza çıkar. Bu süre içinde tuttuğu günlükle, bütün dünyanın trajedisinden haberdar olduğu Anna Frank, bırakmaz sizi kendi halinize, anımsatır bir insanlık acısını.

\n

Az ötedeki müzelerde Vermeerden Van Gogha, bir toplumun günlük hayatının büyülü şiirini tuvallere yansıtmış ressamlar Küçücük bir şehirde yaşayıp koca dünyanın sırlarına ermek Tıpkı Vermeer gibi, ondan yaklaşık yüz yıl sonra aynı denizin doğu ucunda, Königsbergde, Kant, içinden hiç çıkmadan yaşadığı kentte, insanlık düşüncesini geliştiren yapıtlar vermişti.

\n

Kitabın omurgasını Kuzey ve Doğu Almanya ile Polonyanın anlatıldığı bölümler oluşturuyor. Hem İkinci Dünya Savaşının hem de sonrasındaki bölünmenin odak noktası olan bu topraklar, sanki bir Angelopoulos filminde rastlanabilecek etkili sahnelerle anlatılıyor: Otelin yüz metre kadar ötesinde yolun ortasında bir adam sol elinde kırmızı bir bayrak, sağ elinde de Tek Çözüm Komünizm diyen bir pankartla, alışverişe çıkmış olanların arasında duruyordu.

\n

Mavi Defter, bireysel kaygılarla, bir kıtanın tarihsel ve güncel insanlık durumlarının yeniden, yazarın gözünden sorgulandığı bir kitap. Okurunu kitle iletişim aygıtlarının günübirlik hesaplarından çıkarıp derin Avrupaya götürüyor.

\n

Orada göreceğimiz çok şey var.

\n

***

\n

İnkılâp Kitabevinin Açıklaması:

\n

16 Mayıs 2012 tarihli köşenizde İnkılap Kitabevinin artık şiir kitabı satmak istemediğini bildiren görüşler 1927 yılından bu zamana Türk kültür hayatına sayısız eser ve isim kazandırmış saygın bir kimlik olan İnkılâp Kitabevi ailesi olarak bizleri derinden yaralamıştır. İnkılâp Kitabevi şiir kitabı satmıyor gibi bir yargıya varmak, mağazalarımızın işleyişinden ve raf diziliminden haberdar olmamak anlamına gelmektedir. İnkılâp Kitabevinin her mağazasında seçkin bir şiir bölümü mevcuttur. Okuyucularımız nezdinde bir yanlış anlamaya sebebiyet verilmemesi için bu açıklamayı yapmak gerekli olmuştur.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları