Ülkü Tamer

Biraz da 'Dereden Tepeden'

28 Ocak 2012 Cumartesi
\n

Lafa gelince, bizim kadar geleneklerine bağlı toplum bulamazsınız. Ama gelenekleri silip süpürmede, yerleşmiş birtakım güzellikleri yok etmede de üstümüze yok.

\n

Çoğumuz, geleneklerine bağlı bir ulus olduğumuzu sanıyoruz. Acaba gerçekten öyle mi? Hangi geleneği sürdürüyoruz? Toplumsal herhangi bir töreni mi? Gündelik yaşamımızda belirli bir ayrıntıyı mı? Topluluklar ya da bireyler arasında bir ilişki biçimini mi?

\n

Geçmişe çakılıp kalmayacağız elbette. Ama bazı değerlere, ancak geçmişin güzelliklerini koruyarak, onlardan yararlanarak ulaşabiliriz. Biz ne yapıyoruz? Bakımsızlıktan dökülen iki yapıyla üç çeşmeyi koruma altına alarak eski değerlerimize sahip çıktığımızı sanıyoruz. İnsan beynini koruma altına almayı hiç düşünmüyoruz.

\n

Ya da gerektiğinden fazla koruma altına alıyoruz.

\n

Sanatta da öyle. En eski sanat dalımızda, edebiyatta geçmişten kimleri biliyoruz? Bırakın sıradan okuru, bugün şiir yazanlarımızın çoğu Fuzuliyi, Bakiyi, Karacaoğlanı, Pir Sultan Abdalı ders kitaplarından tanıdığı kadarıyla yetiniyor. Summaninin adını duymayanlarımız var.

\n

O kadar derinlere dalmaktansa, birbirimizden etkilenmek yetip de artıyor bile.

\n

Dönüp denize bakacağımıza, sulara yelken açacağımıza kumlar üstünde birbirimizle güreş tutuyoruz.

\n

***

\n

Bu hafta tek konudan değil, dereden tepeden söz açacağım.

\n

Bir listeye bakalım. Hafta içinde ilgimi çekti. 20. yüzyılda ABDde kitapları en çok satan yazarların listesi.

\n

Roman-öykü dalında yılın en çok satan kitabı listesine göz atarsak, bu açıdan en başarılı yazarın Winston Churchill olduğunu görüyoruz. Churchill, 1901-1913 yılları arasında beş ayrı kitapla tepeye kurulmuş.

\n

Onu dörder kitapla James A. Michener ile Stephen King izliyor. Listeye üç kere giren yazar yok. İkişer kere yer alan yazarlar ise Booth Tarkington, Zane Grey, Sinclair Lewis, Lloyd C. Douglas, Tom Clancy...

\n

Pearl S. Buck, Harvey Allen ve Margaret Mitchell birer kitapla, sırasıyla Sarı Esirler (The Good Earth), Anthony Adverse ve Rüzgâr Gibi Geçtiyle (Gone With The Wind) listede üst üste ikişer yıl tepede yer almışlar.

\n

Peki, ya çağdaş Amerikan edebiyatının önemli sanatçıları?” diyeceksiniz. O yazarlardan sadece John Steinbeck, 1939’da Gazap Üzümleriyle (The Grapes of Wrath) listede bir kere yer alabilmiş.

\n

Ama şu var: Bir zamanlar listenin tepesine kurulan Owen Wisterı, Mary Augusta Wardu, John Jeffery Farnolu bugün kimse okumuyor, kimse hatırlamıyor. Listeye hiç girememiş bir Hemingway, bir Faulkner ise her yıl yeni baskılarla genç okurlar kazanıyor.

\n

***

\n

Hafta içinde Oscar Wildeın bir cümlesini sık sık hatırlamadan edemedim:

\n

Kaba gücü bir noktaya dek anlarım, ancak kaba mantığa katlanılamaz.

\n

Fırsat bu fırsat... Bazı ünlülerin bir kenara not ettiğim, sanatla, edebiyatla ilgili sözlerinden örnekler vereyim:

\n

Woody Allen: “Aydınlar mafya gibidir; sadece kendilerinden olanları öldürürler.”

\n

George Bernard Shaw: “Suikast, sansürün en uç biçimidir.”

\n

J.P. Donleavy: “Yazarlık, insanın en kötü anlarını paraya çevirmektir.”

\n

Christopher Hampton: “Bir yazara eleştirmenler konusunda ne düşündüğünü sormak, bir sokak fenerine köpekler konusunda ne düşündüğünü sormaya benzer.”

\n

Son olarak, Geoffrey Cotterellin bir sözünü bize uyarlayayım: Amerikada sadece başarılı yazarlar önemlidir, Fransada bütün yazarlar önemlidir, İngilterede hiçbir yazar önemli değildir, Türkiyede ise önce yazarın ne olduğunu anlatmanız gerek.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Notlar... 5 Ocak 2013
Yoksul Köylü 29 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları