Ülkü Tamer

Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

18 Şubat 2012 Cumartesi
\n

\n

Gazanfer Özcanın ölüm yıldönümü Ne söylenebilir ki onun için Tiyatromuzun en önemli sanatçılarından biriydi. Bir türün yaşayan en büyük temsilcisiydi. Toto Karacadan sonra tek kalmıştı belki. Artık sahnelerde izleyemediğimiz Münir Özkul bir yana bırakılırsa, seyircisiyle bu kadar bütünleşen bir başka oyuncumuz daha var mı, bilemiyorum.

\n

Onun sanatçılığı, değeri, önemi televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında hep dile getirildi zaten. Ben başka ne ekleyebilirim En iyisi, anılara dönüp onu gülümseyerek bir daha hatırlamak

\n

***

\n

Gazanfer Bey iki uyarlamamı oynamıştı: Beş Milyona Kim Ölmez ile Karım Yine Doğurduyu. O dönemlerde her gün tiyatro kulisindeydim. Bazen turnelerde, hiç umulmadık yerlerde bile karşısına çıkardım.

\n

Bir keresinde o karşıma çıktı, saygınlığımı yüceltti.

\n

Nasıl mı?

\n

Kırk yıl kadar önceki bir olay. Otobüsteyim. Gece otobüsüyle, Varanla, İzmirden İstanbula dönüyorum.

\n

Varan deyip geçmeyin. O sıralarda Varan bir düzey göstergesiydi. Öyle her önüne gelen binemezdi Varana.

\n

Ben bindim. Sırtımda tişört bacaklarımda kot pantolon. Sakalım bir karış uzamış. Öteki yolcular şık mı şık. Bana bakıp, Bu herif nereden bindi bu otobüse!diye düşünüyorlar. Hele yanımdaki adam! Merhaba bile demedi. Nefretle bakıyor bana. Neredeyse ayağa kalkıp benim adıma öteki yolculardan özür dileyecek. Hostes, herkese ikram ettiği kolonyadan bana birkaç damla lütfendamlatıyor.

\n

Gece saat bir sularında otobüs Balıkesirde, büyük bir otelin önündeki lokantada durdu. Yemek molası.

\n

Uyku sersemi otobüsten inerken adımın söylendiğini duydum. Aaa, Ülkü! Birileri yanaklarımdan öpüyor! Baktım: Gazanfer Özcan, Gönül Ülkü, Adile Naşit!

\n

Balıkesirde turnedelermiş. Oyundan sonra yemek yiyorlar. Kucaklayıp masalarına götürdüler beni. Otobüse çağrılıncaya kadar çene çaldık.

\n

Adile Abla, penceremin önüne kadar gelip el salladı.

\n

Yola koyulduk yine. Herkes bana bakıyor! Yanımdaki yolcu, gülümseyerek, Beyefendi, siz de sanatçı mısınızdiye sordu.

\n

Hayırdedim.

\n

Gazanfer Beylerle pek samimiydiniz de...

\n

Tanışırızdedim.

\n

Hostes kolonyayla geldi. Bol bol döktü elime. Teşekkür ettim. Şişeyi çekmiyor. Rica ederim, biraz daha buyurundiyor.

\n

Pek mutluydu. Sadece benim saygınlığım değil, Varanın şerefi de kurtulmuştu çünkü.

\n

***

\n

Sözü Adile Naşite bırakayım. Kendi ağzından onun bir anısı:

\n

Turnelerde Gazanfer Özcan hortlak kılığına girer, bir çarşafa bürünüp beni korkuturdu.

\n

Bursadaydık. Bir gece de ben onu korkutayım dedim. Çarşafa bürünüp otelin koridoruna çıktım. Meğer o anda Gazanfer Bey de çarşafa bürünmüş, beni korkutmaya geliyormuş. Koridorda karşılaştık. Çığlığı basıp tabana kuvvet kaçan yine ben oldum.

\n

***

\n

Bir anı da Selim Naşitten:

\n

Gönül Ülkü - Gazanfer Özcan Tiyatrosundayım. Azakta Şöminedeki Ceseti oynuyoruz. Ben hem oynuyorum, hem aksesuvarlara bakıyorum.

\n

Ölüden korkarım ben. Oyunda ceset olarak kullandığımız bir manken vardı; o bile ürpertirdi beni.

\n

Oyun başlamadan önce mankeni sahne arkasındaki yarı karanlıktan çıkarırdım. Benim için en sıkıntılı andı o.

\n

Bir akşam Gazanfer Bey, mankenin ağzına ufacık bir hoparlör yerleştirmiş. Hoparlörü de incecik bir kabloyla makyaj odasındaki mikrofona bağlamış. Benim haberim yok tabii.

\n

Mankeni alıp sahneye götürmek için oyundan önce kulise girdim. Yarı karanlıkta yanına yaklaştım. Tam elimi uzatmıştım ki, mankenden bir ses:

\n

Dokunma bana!

\n

Gerisini ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Zaten hatırlayan kim! Bayılmışım.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Notlar... 5 Ocak 2013
Yoksul Köylü 29 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları