Yolculuk

19 Mayıs 2011 Perşembe
\n

\n

Bir yolculuğa çıktım...

\n

Uzun, zorlu, yıpratıcı ama çok öğretici bir yolculuktu... Tanıdığım, tanıdığımı sandığım insanları aslında hiç tanımadığımı anlatan, birçok yıllanmış değeribir daha hiç bulmamacasına ardımda bıraktığım, hiçlik tadında bir yolculuktu benimkisi...

\n

Hiç tanımadığım, hiç karşılaşmadığım, yüzünü dahi görmediğim, bilmediğim insanların aslında ne büyük, ne şahane dostlar olduğunu da gösterdi bu yolculuk diğer yandan... Değerini bildiğim dostların ne denli yaşamsal olduğunu da..

\n

- Kısacası, “Alis Harikalar Diyarında tadında bir sihirli ve trajik yolculuktu sanki...

\n

Devlerin aslında cüce olduğu, tavşanların aslanları yediği, ağustosböceklerinin zavallı karıncalara hayatı zehrettiği, pirelerin develeri yuttuğu, rafa kaldırılmış insanlığın acı çığlıklarına sırtlanların koro halinde güldüğü, çok uzun burunlu pinokyoların tüm çırpınmalarına karşın asla insan olmayı başaramadığı, kırmızı başlıklı insancıkların hain kurtlara yem olduğu bir garip yolculuk, belki de bir tuhaf rüyaydı...

\n

***

\n

Her yolculukta ya da rüyada olduğu gibi, iyilik, güzellik, vefa, direniş ve yüzünü güneşe dönmüş insanlar da vardı bu sihirli ve trajik yolculukta..

\n

Baş eğmeyen, toprağını elleriyle, sanki bebeğini kucaklarmış gibi sarmalamış, karanlığa direnen aydınlık yüzlerden söz ediyorum örneğin... Aydın sıfatını anasının ak sütü gibi hak etmiş, her türlü zorbalığa, sırtlanların, insan olamayan pinokyoların ve hain kurtların en alçakça pusularına, yaşamlarından çalınan yıllara ve tecrit hücrelerine karşın bir heykel gibi dimdik duran kahramanlardan söz ediyorum... En zor şartlar altında dahi sofrasını, yüreğini, bir Tanrı misafirine dahi olağanüstü bir cömertlikle açan o yoksul ama çok zenginaydınlık insanlardan söz ediyorum... Ve yolculuğa çıktığım gün yine bu sütunda yazdığım veda yazısında söylediğim o son cümleyi bir kez daha iftiharla yineliyorum:

\n

- Ve gazeteci, bu devasa kitlenin bir ferdi olmaktan şeref duymaktadır...

\n

31 Mart 2011 günü bir veda yazısıyla çıktığım yolculuk, bir milletin kurtuluş meşalesinin yakıldığı o kutsal günde, 19 Mayısta sona erdi... İlahi bir tesadüf müdür?.. Yoksa güneşli günleri çağrıştıran bir mesaj mıdır, bilemiyorum... Ama kesinlikle emin olduğum bir şey var:

\n

- Biz, güneşi hak ettik...

\n

Bir Yurtsevere Mektup (108)

\n

Sevgili kardeşim Balbay, yolculuk bitti!.. Ve sana yazmayı, bu güzelim ve kahredici ülkenin kepazeliklerini, güzelliklerini, karanlığa öykünen paryalarını, aydınlığa hasret insanlarını, yok artıkdedirten olaylarını anlatmayı çok ama çok özlemişim... Hoş, zaten kısacık bir zaman dilimi sonrası kucaklaşarak anlatacağım ama olsun, yine de görevi aksatmamak lazım... Bu altı haftalık mecburi yolculuk için gönül koymadığını biliyorum. Zaten Silivri Spor Salonunda(!)da görüştük, uzaktan da olsa, bağırarak da olsa konuşabildik ya, bu vicdanımı rahatlatıyor...

\n

İçimden haykıran bir ses, senin yanında İstanbul birinci bölgeden (Kadıköy) bağımsız aday olan sevgili Tuncay Özkanın, İstanbul ikinci bölgeden aday olan Çetin Doğan Paşanın İzmir birinci bölgeden aday olan sevgili Doğu Perinçekin, Antalyadan aday olan sevgili Atilla Uğur Albayın da yeni TBMMde yer alacağını söylüyor... Yeni Meclis, bu güzelim vatanın geleceği için en büyük kavgaların verileceği Meclis olacak...

\n

Ve sizler bunu başaracak güce de, bilgeliğe de, yüreğe de sahipsiniz... Bu ülke size minnettardır, kardeşim...

\n

Seni ve tüm yurtseverleri, yüreğimin olanca sıcaklığıyla ve dışarıdaki milyonlar adına sevgiyle kucaklıyorum...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkemizi Geri Almak 3 Ekim 2013
Ülkemizi Geri Almak 11 Temmuz 2013
İhanet!.. 4 Temmuz 2013

Günün Köşe Yazıları