Gazetemizin Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer yine büyük bir gazetecilik başarısına imza attı.
Çakırözer, CHP’nin Meclis grubunun danışmanı, ilahiyatçı Doç. Dr. Muhammet Çakmak’ın AKP’nin alkol yasağı ve benzeri uygulamaları konusundaki görüşlerini köşesinde yayımladı (27 Mayıs).

Çakmak, hükümetin alkol kullanımına aşırı sınırlama (o yasaklama diyor) getirmesini, doğru bir yaklaşımla, bir dayatma ve bireysel özgürlük alanına saldırı olarak görüyor. Söylediklerinin devamı çok tartışma götürür.
Sorunun ekonomik boyutuna da şarap örneğinden giderek değinen ve THY yasaklarını görgüsüzlük olarak adlandıran CHP Grup Danışmanı, AKP’nin alkol yasağı ve 4+4+4 yasası dayatmalarıyla ilgili görüşlerini “Haricilik Türkiye’de tutmaz” başlığı altında şöyle açıklıyor:
“İslam dünyasında Peygamberimizin vefatından sonra tüm öteki düşünce ve yorumları reddeden, hatta kendi yorumunu kabul etmeyenlerin öldürülmesini caiz gören ilkel bir anlayış türemişti... Bugün ülkemizde karşımıza çıkan uygulamalar, Arap kültüründe olan bu ‘harici’ refleksinden başka bir şey değildir” diyor.
Ve ekliyor, “AKP’nin tek boyutlu insan yaratma anlayışı, 90 yıllık Cumhuriyetle birlikte demokrasi ve Batı uygarlığı tecrübesi yaşayan Türkiye’de tutmaz!”
Anımsanacağı gibi AKP anlayışı tutmaz görüşü, bundan on bir yıl önce ülkenin önde gelen iç ve dış kamuoyu oluşturucuları, kimi yazar ve yorumcuları ve liberal solcuları tarafından toplumun aklına iyice yerleştirilmiş ve AKP allanıp pullanarak iktidar yapılmıştı.
CHP danışmanının, onca uygulama yaşanır ve birçok eski destekçisi pişmanlık duyarken, hâlâ AKP anlayışı tutmaz diyebilmesi, hangi nedene dayanıyor?
Bununla da yetinmeyen Doç. Dr. Çakmak, asıl vurucu noktayı, Çakırözer’in yazısının sonunda “Türkiye dindarı’ AKP’yi yıkacak” başlığı altında özetlediği bölümünde koyuyor ve bunu yapacak toplumsal gücü gösteriyor:
“..din, ekonomik yaşamla iç içe geçen bir ilişkiye dönüştürüldüğünde bu halkı rahatsız eder. Şu anda Türkiye’nin önemli sorunlarından biri AKP döneminin gösterişli dindarlık anlayışıdır. AKP döneminin yarattığı bu yeni orta sınıf gösterişli dindarlık şaşkınlık ve tedirginlikle izlenmekte. AKP’yi bu endişe yıkacaktır.”
Dinin ekonomik yaşamla ilişkilerinin tarihsel evrimi ve şimdiki durumu bir tarafa bırakılsa da, AKP yıllarında sermayenin sahipliğinin, toplumun sınıfsal yapısının, kamu bürokrasisinin ve tüketim kalıplarının köklü değişimi ayrıntılı olarak incelenmeden böyle bir sonuca varılabilir mi?
Kaldı ki Türkiye dindarı AKP’yi yıkar mı? Yıkarsa yerine CHP’yi getirir mi?
Meclis Grubu Danışmanı Doç. Dr. Çakmak’ın bu görüşleri, şimdiye dek ne olduğu pek açıklanmayan yeni CHP’nin ideolojisinin bir parçası mı?

AKP yıkılmasına yıkılacak ancak bunu Taksim olayları bağlamında hak ve özgürlükleri için baş kaldıran halkın oyları sağlayacaktır. Yeter ki yükselen bu büyük demokrasi özlemi, bir an önce dağınıklıktan kurtulsun ve kapsamlı bir çağdaşlaşma ve demokratikleşme programına bağlansın!