Başbakan Silikon Vadisi'nde

27 Mayıs 2013 Pazartesi

Başbakan’ın son ABD gezisi sırasında San Francisco’ya uzanıp Silikon Vadisi’ni ziyareti, birçok yönüyle değerlendirilmeyi hak ediyor.

\n

Bilişim ve iletişimin Mekke’si olarak bilinen dünyanın bu ilk ve çok önemli bilim ve teknoloji kentinin Başbakan ve yanındakiler tarafından ziyaret edilmesi çok doğru ve olumlu olabilirdi.
Çünkü Türkiye’nin Silikon Vadisi
kavramının yüceltilmesine çok büyük bir gereksinimi var.
Ancak, Başbakan’ın Silikon ziyaretini tümüyle
anlamsızlaştıran ve giderek sorgulanması gereken aynı önemde ülke içi uygulamalar var.

\n

***

\n

Silikon Vadisi, AR-GE, araştırma geliştirme demektir.
Bir ülkenin AR-GE’ye verdiği önemin en önemli göstergesi, bu amaçla yapılan harcamaların tutarıdır.
Ulusal gelirden ayrılan AR-GE payı, en son verilere göre OECD ülkelerinde yüzde 2.40, AB’de yüzde 1.91, İsrail’de yüzde 4.40, Finlandiya’da yüzde 3.87, G. Kore’de yüzde 3.74, İsveç’te yüzde 3.43 ve Almanya’da 2.87’dir (OECD Bilim ve Teknoloji Ana Tabloları, 29 Mart 2012).
Başbakan iktidarının on birinci yılını yaşıyor. Başbakan’ın işbaşına geldiği yıl Türkiye’nin AR-GE ulusal gelir oranı, bir kaynağa göre yüzde 0.74; bir başkasına göre de yüzde 0.54’tü. Eskiyi bırakalım. Başbakan’ın
on yıllık iktidarının sonunda toplam ulusal gelirden ayrılan AR-GE payı, OECD verileriyle, yüzde 0.84 dolayında kalıyor.
Önemli bir gerçek var: Bir ülkenin bilim ve teknolojide atılım amacıyla AR-GE yapabilmesinin
parasal alt sınırı, ulusal gelirinin en az yüzde 1’idir.
AR-GE için ayrılan paranın nasıl kullanıldığının sorgulanmasını, çok önemli olmakla birlikte, şimdilik bir tarafa bırakalım. Başbakan önce, iktidarı boyunca
AR-GE’ye neden bu kadar az kaynak ayırdığının hesabını bu topluma vermelidir.

\n

***

\n

İkincisi, Başbakan, AR-GE kurumlarını siyasetin emrine aldı. İşbaşına gelir gelmez, TÜBİTAK’ın yönetimine el koydu. Yönetimine el koymuş olduğu TÜBİTAK, 2009’da ünlü bilim insanı C. Darwin’i sansür etti. Yakın yıllarda da Bilimler Akademisi yok olma noktasına taşındı. Üniversite sayısı bu iktidar döneminde neredeyse dörde katlandıysa da üniversiteler, YÖK cenderesinden ve iktidarın baskısından kurtarılmadı.
Sonuçta, ülkenin bilimsel üretim merkezleri AKP iktidarınca teslim alındı. Tarihin öğrettiği bir gerçek var:
Siyasetin emrine giren bilim, bilim olmaz; başka bir şey olur!
Başbakan, her türlü bilimsel gelişmenin temeli olan eğitimi de
bilimsellikten tümüyle uzaklaştıracak 4+4+4’ü, üstelik hiçbir ön çalışma ya da yapılabilirlik ve uygulanabilirlik çalışması yaptırmadan, topluma dayattı ve uygulamaya koydurdu.

\n

***

\n

Bilim kurumlarını ve buradan bilimi siyasetinin bağımlısı yapan kaskatı tutumu, Darwin’i sansür etme ayıbı, AR-GE için ayrılan kaynakların azlığının da kanıtladığı gibi uyguladığı bilim siyasetinin yetersizliği ve bilimden uzak eğitim anlayışı ortada dururken, Başbakan’ın çelişkili bir tutumla Silikon Vadisi ziyareti, içi boş bir gösteriden başka bir şey değildir!
Yalnız, Başbakan’ın kaygılanmasına gerek yok, iktidarının yarattığı bilim dışı kamuoyu ortamı, kendisinin bu konuda da sorgulanmasını engelliyor; ne siyaset, ne basın-yayın ne de bilim kurumları ABD ziyaretinin Silikon çelişkisi konusunda
seslerini yükseltebiliyor!
Oysa ülkenin Silikon türü gösterilere değil, bilimsel bilginin her alandaki yol göstericiliğine o kadar çok gereksinimi var ki!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları