Dikili - Aliağa İkilisi

10 Eylül 2012 Pazartesi
\n

İzmirin kuzeyinde bulunan bu iki ilçenin bir ortak özelliği var; yıllardır barış, emek, demokrasi ve çevre kavramları bağlamında şenlik düzenliyorlar.

\n

Dikili, tarih olarak şenlik düzenlemeye önce başladı. 12 Eylül 1980 sonrasının o çok karanlık günlerinde, uluslararası dayanışmayı da yanına alarak, barış ve demokrasi şenlikleri düzenledi. Ülkenin düşünce ve sanat insanları özgürlük, emek, demokrasi ve barış söyleminde buluşturuldu. Dikili şenlikleri o boğucu ortamda tam anlamıyla tek nefes borusu oldu.

\n

Aliağa, 1989da Hakkı Ülkünün belediye başkanı seçilmesinden sonra sürece girdi. Petkim tesisleri ve orada güçlü bir biçimde örgütlenmiş olan Petrol-İş Sendikasının varlığının bir sonucu olarak bu ilçenin şenliği de emek öncelikli olmalıydı. Böylece yörede emek, özgürlük ve barış türkülerinin söylenebildiği yerlerin sayısı ikiye çıkıyordu.

\n

***

\n

İlçelerinin halklarıyla bütünleşen CHPli Dikili ve Aliağa belediyeleri geçen günlerde yaptıkları şenliklerle yeniden yıldızlaştılar.

\n

Önce önemli bir not. Dikili halkına su hakkı tanıyan; öğrencilere belediye otobüslerinde parasız ulaşım olanağı sağlayan; kentin kıyısında 45 km. uzunluğunda halk plajı yapan Belediye Başkanı Osman Özgüvenin, yöneticilikten bir kör kuruşluk bile özel çıkar sağlamadığı herkesçe bilinirken; ihaleye fesat karıştırdığı suçlamasıyla sekiz yılı aşkın bir süre hapsi isteniyor; dosyası Yargıtay aşamasındadır.

\n

Aliağada emek ve barış bayrağını şimdiki Belediye Başkanı Turgut Oğuz ve arkadaşları başarıyla taşıyor.

\n

Yoğun halk katılımıyla gerçekleşen her iki şenlikte de barış yürüyüşleri yapıldı, uçurtmaları uçuruldu, şarkıları söylendi; karikatür ve fotoğraf sergileri açıldı, konserler verildi; halkoyunları ve tiyatro gösterileri sergilendi; anayasa, basın, eğitim ve çevre konulu toplantılar yapıldı. Ülkemizde, sınırlarımızda ve dünyada barış bütün yönleriyle irdelendi; toplumun barış çağrısı, daha doğrusu çığlığı haykırıldı.

\n

Bu yılın Aliağa şenliği daha çok sanat ağırlıklıydı.

\n

Dikilinin bu yıl özel bir durumu vardı; şenliğin adı Nâzım Hikmet ve Barıştı. Görkemli bir törenle Nâzım Hikmet Parkının ve oraya dikilen heykelinin açılışı yapıldı; Yunanistanda son seçimlerde ikinci en büyük parti olma başarısı gösteren Radikal Sol Koalisyon Partisinin Dış İlişkiler Sorumlusu Panos Trigazis ve arkadaşlarının getirdiği zeytin ağacı, orada bulunan çınarın yanına dikildi. 1 Eylül Dünya Barış Gününde Nâzım, yaşandı ve yaşatıldı. Nâzım Hikmet Barış Ödülü, usta yazar ve barış savaşçısı Yaşar Kemale verildi. Yaşar Kemal, iletisinde şöyle diyordu:

\n

Bütün büyük sanatçılar gibi Nâzım Hikmet de bize kimin yanında olacağımızı göstermiştir; ölümün yanında değil, barışın, kardeşliğin, yaşama sevincinin yanında; karanlığın değil, aydınlığın yanında; düşmanlığın değil, sevginin yanında.

\n

***

\n

Aslında yazının başlığı eksik. Dünkü 90. kurtuluş yıldönümü törenlerinin bir kez daha kanıtladığı gibi gerçekte İzmir bütünüyle; Büyükşehir ve diğer belediyeler yıl boyu düzenledikleri etkinliklerle demokrasiye, barışa, emeğe, özgürlüklere, sanatsal yaratıcılıklara, çevre ve bunları içeren Cumhuriyetin değerlerine kesintisiz sahip çıkıyor; o nedenle de iktidarın siyasi baskıları altında tutuluyor; AKPnin şiddet şimşeklerini sürekli üzerlerine çekiyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları