'Günahtır' Demokrasisi!

13 Ağustos 2012 Pazartesi
\n

Demokratik bir ülkede sorunların çözümü nasıl sağlanır?

\n

Yanıt açık: Siyasi iktidarın üzerinde toplumsal demokratik baskı oluşturarak.

\n

Bu noktada siyasi muhalefetin etkinliği önemliyse de gerçek demokrasilerde gücü, yasama, yargı ve yürütmeden hemen sonra gelen medyanın çok ayrı bir yeri ya da üstün konumu vardır. Hak ve özgürlüklerin gerçekten bekçisi olmak, medyanın varlık nedenidir.

\n

***

\n

Bilinen bir gerçektir ki, medya sermayesi son yıllarda artan bir hızla AKPlileşiyor. Medya sermayesinin bu yönde el değiştirmesi süreci, sektörün, özgür basın anlayışından hızla uzaklaşacak biçimde yeniden yapılanmasına yol açıyor; çok sayıda köşe yazarı, yorumcu ve diğer çalışanların işten çıkarılması ya da özgürce çalışamaz duruma gelmiş olmaları, hiç kuşkusuz basın özgürlüğü açısından başlı başına bir yıkımdır.

\n

Ancak yıkım bununla kalmıyor, ortam, medyada çalışmaya devam edenleri kaçınılmaz olarak çok olumsuz etkiliyor; bunların korku içinde kalmaları ve ister istemez kendi kendilerini sansür etmeleri sonucunu veriyor. Yüzden fazla gazetecinin yıllarca tutuklu tutulması da eklenince özgür basın yok oluyor; demokrasinin dördüncü ayağı ta yukarısından, kalçadan kesilmiş oluyor.

\n

***

\n

Gerçekte AKPlileşme kültürünün yerleştirilmeye çalışılması ilk doğal meyvelerini veriyor.

\n

Medyada Arapça ve Farsça sözcüklerin kullanımı hızla yaygınlaşıyor. Yarışma programlarına varıncaya dek TV kanallarında Arapça ve Farsça sözcükler geçmişe göre daha çok kullanılıyor. Toplumsal kültür Arapça ve Farsça yönünde evrildiğinden kişiler de bu sözcükleri öğrenmek zorunda kalıyor; birikimli bir kültürel dönüşüm süreci oluşuyor. Anımsanacağı gibi, aylar önce Başbakan bu konudaki duyarlılığını vurguluyordu.

\n

Kültürel gidiş, dilin ötesine geçiyor, geçmişe dönme özlemlerine olanak veriyor. Kimi TV yorumcuları, Cumhuriyetle gelen kesintiden söz ediyor. Latin alfabesinin kabulüyle çok büyük bir kültürel kopukluk yaratıldığı ve bu kopukluğun giderilmesi gerektiğini ısrarla dile getiriliyor.

\n

AKPye en büyük demokratik meyve ise yine köşe yazarı ve TV yorumcularından geliyor.

\n

Medya iktidara gerçek demokrasilerde olması gerektiği gibi, yani, siz demokratik bir ülkenin seçimle işbaşına gelmiş başbakanı ve diğer yöneticileri, yaptıklarınızın ya da yapmadıklarınızın hesabını sürekli olarak vermek zorundasınız içeriğiyle yaklaşamıyor. Medya, iktidarı hesap vermeye hiç ama hiç zorlayamıyor. Tersine, Başbakan medyayı sürekli suçluyor ve ilginçtir artık o medyadan hesap soruyor!

\n

Bu birlikteliğin bir sonucu olarak, şu yapılsın, bu yapılmasın türü irili-ufaklı her sorunun çözümü için Başbakana başvuruluyor. Ancak, Başbakandan istekler, inşallah, maşallah gibi yaygın dileklerin çok ötesine geçiyor; dinsel içerikli yalvar-yakar biçiminde oluyor; yapmayın, etmeyin diye başlıyor, yazıktır, günahtır, noktalarına taşınıyor!

\n

Şükürler olsun; medya sermayesinin el değiştirmesinin ve kültürel dönüşümün bir sonucu olarak demokrasimiz, sorumlulukların sonuçlarını ve sorunların çözümünü Başbakan üzerinden öbür dünyaya havale eden bir aşamaya ulaşmış bulunuyor!

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları