Kürt-İslam Sentezi mi?

18 Şubat 2013 Pazartesi

Ülke siyasetinin yıllardır çözemediği iki büyük sorun var. Bunlar yeni bir anayasa yapılması ve Kürt sorunudur.
Son günlerdeki açıklamaları kanıtlıyor ki, Başbakan bu iki soruna
birlikte çözüm arıyor. BDP yöneticilerinin de bu yaklaşıma sıcak baktıkları anlaşılıyor.
Başbakan’ın arada birçok farklı, giderek çelişkili açıklamalar yapmasına bakmayın, bu
iki sorunun çözümü her geçen gün biraz daha artan oranda AKP-BDP işbirliği eksenine yerleşiyor.

\n

***

\n

Terör sorununu bir tek kendisinin çözebileceğinin kamuoyunun beynine yerleştirilerek dile getirilmesi, Başbakan’ı, sorunu çözmek için gerekirse ölümü bile göze alarak zehir içebileceği noktasına getirmiştir. Kimi çevreler artık Başbakan’ın bu konuda mesih benzeri, yani Tanrısal bir görevle görevlendirildiğini belirtecek derecede kendinden geçiyor!
Başbakan, toplumun kurtulmak için yıllardır kıvrandığı terörü sonlandıracak; barış ortamı yaratacak ve kendisini kolayca
başkanlıkla taçlandıracak anayasaya kavuşacaktır.
Barış, tartışmasız tüm toplumun özlemidir. Ancak barışa yalnızca AKP-BDP işbirliğiyle ulaşılacak olması, çok büyük bir olasılıkla bu iki partiyi yeni
anayasa konusunda da işbirliğine götürür.
Aralarındaki uyuşmazlıkları nasıl giderecekleri ve toplumun diğer kesimlerinin vereceği tepkiler bir yana anayasa konusunda bir AKP-BDP işbirliği, gerçekte,
siyasal İslam yapısı ağırlıklı bir Kürt-İslam kaynaşmasıdır. Böyle bir AKP-BDP işbirliği ya da somut anlatımıyla Kürt-İslam sentezinin ya da bireşiminin olası siyasi sonuçları çok önemlidir ve bunlar üzerinde ne kadar durulsa azdır.

\n

***

\n

Bu evlilikten hayırlı bir çocuk olarak gerçek bir demokrasi doğar mı?
AKP’nin
ülkenin demokrasi savunucularından boşanarak önerdiği anayasa taslağının ilk görüntüleri demokratikleşmenin ipuçlarını veriyor mu?
Bu bireşimden, evrensel ilke ve kurallara uygun ve toplumsal
adaleti sağlayacak bir hukuk düzeni; temel hak ve özgürlüklere, ekonomik ve sosyal haklara anayasal güvence; çağdaş bir eğitim, bilim, kültür ve sanat altyapı, seçmeni insan yerine koyacak katılımcı bir siyasi partiler ve seçim düzeni çıkar mı?
Bu toplumun tarihten gelen
çağdaşlaşma çabalarını; Cumhuriyetin kazanımlarını; evrensel insan hakları alanındaki birikimlerini; toplumsallaşmış olan solcu, ilerici, eşitlikçi, ulusalcı, barışçı, çevreci görüşleri ve bu görüşleri savunanları tamamıyla siyaset oyununun dışında tutacağı ya da kendisinden olmayanları dışlayacağı çok açık olan bir AKP-BDP işbirliği, toplumsal dayanışmayı, barışı ve bütünlüğü sağlayacak bir geleceğin kapılarını açabilir mi?
Özetle, siyasetin Kürt-İslam bireşimine dayalı bir düzleme taşınması yönünde
köklü dönüşümü ve anayasal düzenin bu işbirliği sonucu olan bir ana akım kanalına yerleştirilmesi ülkenin demokratikleşerek gelişmesini sağlar mı?
Nesnel bir değerlendirmeyle yapılırsa, kolayca anlaşılır ki, AKP ve BDP’nin tarihsel
gelişimleri, düşünsel dayanakları ve her ikisinde de ortak olan tutucu siyasal nitelik, yukarıdaki sorulara evet denilmesine hiç ama hiç izin vermez!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları