Neyin anayasası?!

11 Ocak 2016 Pazartesi

Türkiye 2016’ya yeni anayasa yapılmasına odaklanarak sokuluyor. Aynı zamanda yapımcı ve yönetmen de olan baş oyuncu AKP iki yedek oyuncuyu, CHP ve MHP’yi yanına alarak bu uzun filmin çekimine soyunuyor; HDP’nin durumu belirsiz!

Meğer CHP AKP’yi ‘keşfetmiş!’
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Prof. Dr. Sencer Ayata’nın yönettiği Araştırma, Bilim ve Yönetim Platformu AKP İktidarı ve Rejimin Otoriterleşmesi adıyla bir çalışma yayımladı.
Bütüncül bir bakış açısıyla hazırlanmış olan çalışmanın şu saptamaları, AKP yönetiminin ana özelliklerini belirliyor:
AKP iktidarı kişi özgürlüklerini ve güvenliğini hiçe saymıştır... İnsan haklarını ihlal eden kamu görevlilerini korumaya ve kollamaya devam etmektedir... TBMM, yürütmeye tâbi olarak işletilen bir kurum konumuna indirgenmiştir... Hukuk dışı eylemlere göz yumacak bir ‘bağımlı yargı’ tesis edilmektedir... Bürokrasi ... yürütme erkinin güdümü altına alınmıştır... Bütçe hakkını gasp eden uygulamalar antidemokratiktir (ve) benzeri görülmemiş rüşvet skandallarının en önemli nedenidir... AKP medyası gerçekleri karartan bir gizleme ve baskılama aracına dönüşmüştür... İktidar kendi değerlerine uygun bir toplumsal düzen anlayışını, yaşam tarzını ve kültürel kimliği topluma dayatmaya çalışmaktadır... Sanatçılar ağır baskı altında kalmaktadır... Çalışma yaşamına ilişkin düzenlemeler çalışanların haklarının büyük ölçüde yitirilmesine yol açmıştır... İş dünyası ile ilişkiler bir sadakat ve çıkar ortaklığına indirgenmiştir... Verilen keyfi kararlar ve vatandaşlara uygulanan baskı dini buyrukların gereğiymiş gibi sunulmaktadır...
AKP, eğitimde yaptıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ünlü fetvalarıyla bu saptamalardan çok daha kapsamlı olan; çıkarılmış olan yasa, yönetmelik ve genelgelerle iyice pekiştirilmiş bulunan uygulamalarının kılına dokunulmadan anayasallaştırılmasını ısrarla istiyor; adına da adalet dağıtan bir başkanlık düzeni diyor. Burada adaleti, tarafsız ve bağımsız yargı değil, merhametli başkan dağıtacaktır.
Kurgu tamamdır. Ülkenin neredeyse yarısının AKP iktidarının başarısızlığının bir sonucu olarak savaş alanına dönüşmüş; özgürlüğün boğulmuş, düşüncesinin baskı altına alınmış, kurumların çökertilmiş olduğu bir ortamda başkanlık sisteminin özgürce tartışılmasının istenmesi de tam anlamıyla yeni bir AKP aldatmacasıdır.

Bunun gereği yapılmalı!
CHP, eğer gerçekleşirse ülke siyasetinin tamamının tapusunu kalıcı bir biçimde AKP’ye sunacak olan bu anayasa oyununu, yukarıdaki saptamalarının gereğini yaparak kökünden bozmalıdır.
Bunun için son bir olanak vardır!
Bu hafta sonu yapılacak CHP kurultayı, vazgeçilmez demokratik değerleri içeren bir anayasa seçeneğinin temel ilkelerini, toplumun özgürlükçü, eşitlikçi, barışçı tüm kesimlerini de birleştirecek bir çağrı bildirisiyle kamuoyuna çok güçlü bir biçimde açıklamalı, sonrasında da bunun gereğini yapmalıdır.
Bu, CHP’nin tarihsel ve toplumsal sorumluluğunun yüklediği kaçınılmaz bir görevdir.

İki not
* Geçen haftaki yazımda AKP’nin kötülük ettiği bilim insanları yazılırken önemli bir atlama olmuş, o işkence sürecinde yaşamını yitiren Prof. Dr. Türkan Saylan’ın adı yazılmamıştır; onun ve siz okuyucularımın bağışlamasını istiyorum.
** Aynı yazıda geçen ODTÜ’ye Cizre’ye girilir gibi girilir sözü, Kültür ve Turizm Bakanı’nın değil, aynı soyadını taşıyan AKP Ankara milletvekilininmiş, düzeltirim.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yerelde yeşermeli 25 Mart 2019

Günün Köşe Yazıları