Onlar ölürken neredeydiniz?

08 Şubat 2024 Perşembe

İbretle, acı çekerek, hoyratlığa, acımasızlığa, ahlaksızlığa alışmamaya çalışarak ve artık hiç şaşmayarak günlerdir yeniden yaşıyoruz depremi. Umursayanlar için Allah’ın her günü 6 Şubat.

Acıları yenilemeyeceğim. “İmar barışı” adı altında imar affı çıkaranları, malzemeden çalan hırsızları, “kentsel dönüşüm” diyerek yaşam alanlarından rant sağlayan ahlaksızları, insanları enkaz altında ölüme terk edenleri bir yıldır cezalandıramadık, adalete teslim edemedik. 

“Adalet yok ki” diyeceksiniz. Tamam, bu ülkede, bu sistemde anayasa, kanunlar geçerli değil. Neyin geçerli olduğunu herkes biliyor. Söylememe gerek yok.

ASIL ADALET

Ancak bir de yazılı olmayan, madde madde belirtilmemiş insani yasalar vardır. Ahlakla, etikle, İNSAN OLMAKLA ilgilidir. AKILLA, VİCDANLA, SAĞDUYUYLA ilgilidir. DOĞAL yasalar... 

Bunlardan bir damla nasibini almış olan, “Ya bana oy verirsin ya ölmeye devam edersin” diyemez. Seçim öncesi böyle bir şantaj yapamaz. İnsanlığa sığmaz! 

İnsan olan, hele gerçekler ortadayken “Depremzedeler ‘Evimiz iyi ki yıkıldı, ne güzel villamız oldu’ diye şükrediyor” diyemez. Sayısını dahi bilmediğimiz ölenlere, kayıplara, onların yakınlarına saygıdan diyemez. İnsan olduğu için diyemez. 

Paul Eluard’ın, A. Kadir’in Türkçe söylediği “Asıl Adalet” adlı şiirini mırıldanıyorum günlerdir. 

“İnsanlarda tek sıcak kanun,/ üzümden şarap yapmaları,/ kömürden ateş yapmaları,/ öpücüklerden insan yapmalarıdır.

İnsanlarda tek zorlu kanun,/ savaşlara, yoksulluğa karşı/ kendilerini ayakta tutmaları,/ ölüme karşı yaşamalarıdır.

İnsanlarda tek güzel kanun,/ suyu ışık yapmaları,/ düşü gerçek yapmaları,/ düşmanı kardeş yapmalarıdır.

Hep var olan kanunlardır bunlar,/ bir çocukcağzın tâ yüreğinden başlar,/ yayılır, genişler, uzar gider/ ta akla kadar.”

DOĞAYI OKUMAK

Geçen hafta Bodrum Kitap Günleri’nin birincisi Bodrum Belediyesi Kültür AŞ ve Gümüşlük Akademisi’nin işbirliğiyle gerçekleşti. 

Dolu doluydu, ilginçti, yararlıydı, etkileyiciydi. Hem içerik açısından hem de birbirini izleyen konuşmalar ve bu coğrafyadaki dinleyicilerin ilgisi açısından...

İçeriğin ve katılım zenginliğinin gerisindeki güç bence Gümüşlük Akademisi’nin yöneticisi ve dinamosu olan Latife Tekin ve ekibinin varlığıydı. Ancak Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Ahmet Aras’ın, iki çalışkan ve azimli insanın; başkanvekili Emel Çakaloğlu ve Kültür AŞ Başkanı Zeynep Göstepe’nin tüm çabalarını minnetle anmalıyım.

Nazlı Eray, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Pelin Batu, Şükrü Erbaş, Mine Söğüt, Timur Soykan, Barış İnce, Yekta Kopan, Deniz Gezgin ve daha adlarını sayamadığım nice yazar “Doğayı Okumak” teması çerçevesinde düşüncelerini açıkladı. Benim “Çiçekleri Koparmayın” başlıklı konuşmam kadın ve doğa kavramları paralelliğinde günümüz gerçeklerinin yansımasıydı.

GÜMÜŞLÜK AKADEMİSİ

Bu başarılı etkinliğin gelenekselleşmesini dilerken/umarken son sözü Latife Tekin’e bırakıyorum: 

“Bodrum bu ülkenin tüm kentlerini kendine çeken bir kıyı kasabası. Turizm cenneti değil sadece. Baş edilmesi zor sorunlarla boğuşan büyük bir kent artık. Yamaçları, koyları, ormanlık alanları tehlike altında bir rant bölgesi. O açıdan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Kitap Günleri ile ilgili bize yaptığı çağrı, davet önemliydi. 

Gümüşlük Akademisi olarak otuz yıla yakın süredir etkinlikler düzenliyoruz yarımadada, daveti kabul etme sorumluluğumuz vardı. Bodrum’a mavi nefeslerimizi borçluyuz hepimiz. ‘Doğayı Okumak’, evet temamız buydu. Kitap günlerinde Bodrum’u Bodrum yapanlarla, Bodrum’un tarihi kültürü konuşulmadı yalnızca, kentimizin yaşanabilir kalması için neler yapabileceğimiz de konuşuldu.”

Çok geç olmadan doğayı daha çok okumak, daha çok yazmak, doğayla barışmak umuduyla.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları