Aldınız mazlumların ahını, seçimde verilecek yanıtı!

28 Ağustos 2022 Pazar

Şarkıcı Gülşen’in hukuksuz bir şekilde tutuklanması gösteriyor ki iktidar, seçim sürecinde bu yöntemle hem muhalif sesleri sindirmeyi deneyecek hem aklı sıra kültür üzerinde de hâkimiyet kuracak hem de bu tartışmalarla doldurduğu gündemle kutuplaşmayı artıracak.

Aydınlanmayı bu topraklarda yeşerten laik Cumhuriyet devrimi, bazılarının sandığının aksine öyle bir kök salmış ki ne yapsalar kültürel devrimi geriye çevirmeleri mümkün değil. Fanatik dinci kesimin, kendini dindar olarak tanımlayan muhafazakârlar arasında da ağırlığı yok. 

Muhalif sesleri sindirmeye gelince... Halk üzerinde her açıdan kurdukları baskı ve yarattıkları kavga ortamı, vatandaşların çoğunluğunu aşırı derecede bezdirmiş durumda. Toplumun çeşitli kesimleri ile sürekli kavga eden, insanlara hakaret ve hatta küfür eden partili bir cumhurbaşkanı ve tek bir kişinin emirleriyle yürütülmeye çalışılan devlet sistemi çökmüş halde.

İktidar sözcüleri ile yandaşlarının tehditleri, şiddeti öven konuşmaları, kanunlara uymamaya tahrik suçu işleyen sözleri, devlet yetkililerinin insanların yaşam tarzına hukuksuzca müdahale eden uygulamaları, ülkede ne huzur bıraktı ne de güven!

ADALETTE ÇİFTE STANDART NORM OLDU

Siz deve sidiğinin içilebileceğini söyleyerek gündeme gelen üniversite öğretim üyesi Ebubekir Sifil’in “Namaz kılmayan öldürülebilir!” demesi karşısında susacaksınız...

Müzisyen arkadaşına imam hatiplilerle ilgili olarak amacını aşan bir şekilde takılan Gülşen için “Katli vaciptir!” diyen Yeniden Refah Partili Ömer Yıldız’a çıt çıkarmayacaksınız...

Saadet Partisi’nin gazetesi Milli Gazete’nin açıkça hedef gösterip “Sapkın sanatçı bozuntusu Gülşen tutuklandı!” diye manşet atmasına sessiz kalacaksınız...

TV ekranında, “15 Temmuz kursağımızda kaldı, yapamadık istediklerimizi, birazcık boş bulunduk.Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın; bizim aile 50 kişiyi götürür. Bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak. Liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede, onu söyleyeyim. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ üç beş var, benim listem hazır” diyen Seda Noyan adlı kadının tehditleri karşısında hiçbir şey yapmayacaksınız...

“Bizim askerlerin eşleri ve sevgilileri de Güneydoğu’daki gaziler için maarif takvimine soyunsun!” diye tweet atan Nagehan Alçı’nın hakaretini kınamayacaksınız...

Örtünmeyen kadınlara “et” diyen imam Halil Konakcı’ya tek laf etmeyeceksiniz...

Cumhurbaşkanı, Gezi protestolarına katılan kadınlara “sürtük”, erkeklere “çürük” diyerek hakaret ederken susacaksınız...

Ama gücünüz Gülşen’e yetecek, öyle mi?

İmam hatipleri kutsallaştıracak ama ülkenin kurucu liderlerine “ayyaş” diyeceksiniz öyle mi?

Bütün bu adaletsizlikleri yapacaksınız, hukuku katledeceksiniz ve milyonlarca insanın buna tepkisiz kalmasını bekleyeceksiniz, öyle mi?

Siz herkesi aptal ve korkak, kendinizi akıllı ve uyanık mı sandınız...

Aldınız mazlumların ahını, seçimde verilecek yanıtı!

YARGIYI YÖNLENDİRENLER KİMLER?

Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun Gülşen’in tutuklanmasına yönelik eleştiriler hakkında yaptığı açıklama ise ibretliktir. Yargı bağımsızlığına saygı gösterilmesini hatırlatmışlar! 

Açıkça yasalar çiğnenecek, kişiye göre adalet uygulanacak ama biz susacağız, öyle mi?

“Hâkimlere emir ve talimat niteliği taşıyan her türlü eylem ve söylemden kaçınılması anayasal zorunluluktur” demişler. Yargı bağımsızlığı yok edildiği ve çifte standart norm haline geldiği için, insanların adalet istemiyle tepki gösterdiğini bile göremeyecek kadar gerçeklikten kopmuş durumdalar.

Oysa böyle bir uyarının muhatapları, hâkimlere emir ve talimat niteliği taşıyan eylem ve söylemlerde uzmanlaşanlar olmalıydı. 

Onların adını da koyalım: İktidar (Cumhur İttifakı), yandaşları tarikatlar ve troll ordusu!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları