Eros, adalet ve çelişkiler...

16 Şubat 2024 Cuma

Küçükçekmece’de bir sitenin otoparkında dünyaya gelen ve sitede yaşayanların ilgilendiği Eros adlı kedi, 1 Ocak günü soğuk havada apartmanın asansörüne bindi. Aynı anda sitede oturan İbrahim Keloğlan da asansöre adımını attı ve kediyi tekmelemeye başladı. Can havliyle kaçan Eros’un arkasından giderek altı dakika boyunca şiddet uygulayarak öldürdü. Vahşet, sitenin kamera kayıtları sayesinde ortaya çıktı.

Sitede yaşayanların şikâyeti üzerine gözaltına alınıp adli kontrolle serbest bırakılan Keloğlan hakkında dava açıldı. 8 Şubat’ta Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmasında, olay günü moralinin bozuk olduğunu belirtip ilk önce kedinin ona saldırdığını iddia etti.

İbrahim Keloğlan’ı suçlu bularak 1 yıl 6 ay ceza veren mahkeme, “iyi hal indirimi” uygulayarak cezayı üç ay daha indirdi ve hükmün açıklanmasını geri bıraktı. O günden beri Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları ve vicdanı rahatsız olanlar ayakta!

2021’de çıkarılan 7332 sayılı kanunla “Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” maddesi kabul edilmişti. Buna göre mahkeme cezayı üst sınırdan verse ve iyi hal indirimi uygulamasa katil bugün hapiste olabilirdi. 

Soruyoruz: Neyin iyi hali bu?! 

O şiddet videosunu izleyen bir hukukçunun, böylesine korkunç bir cinayeti işleyen kişinin bu ceza ile ıslah olamayacağını, toplum içine karışmasının zararlı olduğunu bilmesi gerekmiyor mu?

NORMALLEŞTİRİLEN ŞİDDET 

Bu olay dolayısıyla yinelemek istediğim bir husus var: 2021 tarihli aynı yasa düzenlemesine göre hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılıyor. Bu maddeyi yazanlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre üç yılın altındaki hapis cezalarının yatarının olmadığını bildikleri için böyle yazdılar. 

Bu yasa çıkmadan önce TBMM’de AKP milletvekilleri ile toplantı yapıldığında, “Tecavüz cezasız kalamaz!” diye direttiğimde, AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, “Hiçbir yasa şiddeti önlemez” diye yanıt verdi.

O dönemde, “Hayvanlara şiddet ve tecavüz suçlularının hepsine hapis cezası verilirse, adliyelerin yükü çok artar ve hapishanelerde yer kalmaz. Üstelik insanlara yönelik şiddet ve tecavüz suçlarında bile bazı durumlarda hapis cezası olmuyor” dendi. Anadolu’da hayvana tecavüzün yaygın olduğu dile getirildi!

7332 sayılı yasa TBMM’de kabul edildiğinde, kanal kanal dolaşıp ne kadar iyi bir yasa olduğunu anlatan hukukçular, sözde “hayvan hakları” savunucuları ve federasyon başkanları vardı. Yandaş medya “Hayvana şiddet artık cezasız kalmayacak!” diye manşetler attı. Bunlar olurken muhalefet de işin gerçeğini dile getirmedi.

SİYASETİN HAYVAN HAKLARI SINAVI

Eros kedi cinayetinde hangi partinin sesi çıktı? Sol partiler niye sessiz kaldı? 

Solun en gerici olduğu konu ne yazık ki hayvan hakları. Bu mücadelede hiç yoklar. Oysa hayvan hakları, 21. yüzyılda temel toplumsal adalet mücadelelerinden biridir. Bu konuda konuşmak kimseyi önemsizleştirmez.

Acaba hayvanları önemsiz bulduklarından mı susuyorlar? Yoksa hayvan hakları konusunda konuştuklarında sergileyecekleri tutarsızlık daha görünür olacağı için mi çekiniyorlar? 

Çünkü hayvanların yaşam hakkı arasında yapılan ayrımın yarattığı çelişki ile yüzleşmeleri gerekecek. Kendisi değişmek istemeyenlerin değişim isteme mantıksızlığı ve sömürüye karşı olduğunu söyleyenlerin kendi hayatlarının sömürüye dayalı olduğu çıkacak ortaya...

Toplumsal şiddetin en çok yöneldiği kesim olan hayvanları savunmayacaksanız, birini korurken diğerini öldürmeyi normalleştirecekseniz, şiddetle nasıl mücadele edeceksiniz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları