İnsanlar eğlensin diye canından olan hayvanlar

17 Eylül 2023 Pazar

Biri 37 yaşında, diğeri 2 yaşında. Doğal yaşam alanlarından koparıldılar, insanların eğlenmesi ve para kazanması için yıllarca esir edildiler.

Birisi “yaşlılıktan”, henüz yavru olansa “doğal neden” denilerek üzeri örtülmeye çalışılan viral/bakteriyel bir nedenle can verdi. 

Yaşlı olan bir yunus, genç olan bir foktu. Antalya’daki Waterhill adlı yunus parkında iki hafta arayla öldüler. Görüştüğüm ilgililer, “Parktaki diğer deniz canlılarına hastalık bulaşma riski görülmediği ama önlem olarak fokun kireçlenerek gömüldüğünü” bildirdi.

Hayvan hakları savunucularının yıllardır protesto ettiği ama AKP iktidarının kapatmadığı rant mekanlarından biri yunus parkları. Hepsi birer hayvan hapishanesi ve içindeki esirlerin hepsi masum! 

Olay üzerine yetkililerden aldığım bilgileri haberleştirerek gazetemizin internet sitesinde yayımladım ama köşemde de yer vermek istedim. Çünkü ömürleri boyunca para için sömürülen ve sadece bu dünyaya hayvan olarak geldikleri için metalaştırılan canların ölümüne böylesine tepkisiz kalınmasına, medyada haberinin bile yapılmamasına isyan ediyorum.

“Ülkemizde insanın canı var mı ki onların olsun!” demeyi, canlar arasında öncelik sıralaması yapmayı, yaşam hakkını yok saymayı reddettiğimi defalarca yazdım. 

Evet, bu ülkede insanın da değeri yok, insan dışı hayvanın da! Bu nedenle her ikisinin de yaşam hakkını aynı anda savunmak, birine değer verirken diğerini değersizleştirmemek gerekiyor.

FİLM SETLERİNDE ÖLENLER

Bu yakıcı gündemin ortasında yine insan eğlencesi yüzünden can veren iki hayvan daha vardı. Üstelik toplumun önemli bölümü için onların canı yunuslarınkinden daha değersizdi. Çünkü onlar “besi hayvanı” olarak sınıflandırıldıklarından, sömürü zincirinin en alt katmanında yer alıyor, bedenlerine fiyat biçiliyordu. İnsanlar için alınıp satılan, öldürülmek için yetiştirilen hayvanlardandı onlar...

“Efsane” adlı filmin Çorum’un Kargı ilçesi Karaköy Mahallesi’nde itfaiye gözetiminde bir çiftlik sahnesi çekilmiş. Filmin sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre soğutma çalışmaları tamamlandıktan sonra itfaiye yetkilileri güvenliği teyit etmiş. Nasıl olduysa sabaha karşı bir anda yangın çıkınca, “Zeki” adı verilen bir öküz ve bir hayvan daha yanarak can vermiş...

Film ekibi derin bir üzüntü duyduğunu ifade etmiş ancak bu olay bir kez daha film setlerinde hayvanların bulununmasının acı sonuçları olabileceğini kanıtlıyor. Teknolojinin bu kadar geliştiği, olanakların böylesine arttığı bir dönemde hayvanları eğlence sektöründe kullanmak sömürüdür diyoruz ama ilgililer dinlemiyor.

SÖMÜRÜ ZİNCİRİ KIRILSIN!

“O besi hayvanları zaten mezbahada öldürülecekti” diyerek benim fazla duyarlılık gösterdiğimi düşünenler olabilir. Elbette en başta mezbaha vahşetine de karşıyım; bu nedenle hayvan özgürlüğünü savunan bir veganım. O sette kullanılan bir çocuk olsa, kendi rızası dışında çiftlikte tutulsa ve bu kaza yaşansa ne tepki vereceksem onu veriyorum. “Kaza olmuştur” diyerek geçiştirmiyorum.

Çünkü insan dışı hayvanların hayatını önemsizleştirmiyorum. Onların yaşamının birilerinin eğlencesi ya da çıkarı için sonlanmasına sessiz kalmıyorum. Bunu yapmaya kendimde hak görmüyorum.

Sömürü zincirinin en altında yer alanların sesi olmazsak herkesin kendinden daha güçsüz olanı kullanmak ve ezmek için bir bahane bulacağını biliyorum. Bu zinciri kırmak istiyorum!

Ve utanarak soruyorum: Yunus parklarında, hayvan hapishanelerinde eğleniyor musunuz, hayvanların setlerinde can verdiği filmleri izlemek keyifli mi?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları