İşine gelince helal, gelmeyince vebal

13 Mart 2024 Çarşamba

Diyanet TV’de “Diyanet’e Soralım” adlı programa katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi İdris Bozkurt’a bir seyirci, “Alkol satışı olan bir otel ya da markette çalışsak, aldığımız maaşta sakınca olur mu?” diye sormuş.

“Sadece içeni değil, üreteni, ürettireni, taşıyanı, sunanı, kendisi için taşıtanı, servis edileni, hatta bunun parasını değerlendireni ve parasından istifade edenin hepsini peygamberimiz lanetliyor. ‘Allah’ın rahmetinden uzak olsunlar’ diyor. Böyle bir müessesede çalışan insan da bir şekilde alkol gelirinden istifade ediyor. Bu durumda olan insanın oraya verdiği emek veya mesaisinin karşılığında aldığı ücret kendisine helaldir. Ama yapılan işlerden mesuliyeti, vebali yoktur diyemeyiz. Alternatif iş bulana kadar orada çalışabilir. Ama ‘Helal kazancıma dolaylı da olsa vebal olmasın istiyorum’ diyorsa alternatif işlere baksın.”

Şubat ayında aynı programa katılan Bozkurt, torpille işe girmek hakkında, “Vebaldir, mesuliyeti vardır” diyerek ardından şunları da eklemişti: “İşe girdikten sonra elde edeceğimiz kazanç tamamen meşrudur. Yapılan iş de meşrudur, elde edilen kazanç helaldir.”

Kopya çekmenin ise “haksız bir kazanım, hırsızlık” olduğunu söyleyip sonrasındaki kazanç hakkında “Yapılan iş yanlıştır fakat yaptığımız işin karşılığında emek vererek aldığımız maaş helaldir” demişti. 

Torpille işe girip sınavlarda kopya çekenlerin neden olduğu adaletsizliği, “Sonradan verilen emekle elde edilen kazanç helaldir” diyerek aklayacaksınız ama alkol satılan mekânda emeğiyle yaşam mücadelesi veren insanın kazancına vebal karıştığını söyleyeceksiniz.

Ve aynı anda kendiniz de o alkollü içkilerin satışından gelen vergilerin de katkısıyla oluşan bütçeden maaş alacaksınız!

Azerbaycan’dan sıfır gümrük vergisiyle yılda 1.5 milyon litre şarap ve fermente edilmiş alkollü içki ithal edilmesi TBMM’de kabul edilecek, sonra da bir kamu kurumunun yöneticisi çıkıp alkollü içki tüketenler “Lanetlenmiştir” diyecek.

Ve herkes bu çelişkileri görüp susacak, öyle mi?

Alkollü içkinin zararlarını anlatabilirsiniz, karşı olduğunuzu söyleyebilirsiniz ancak alkollü içki satışı olan yerleri işletenleri, oralarda çalışanları ve sosyal bir içici olarak alkollü içki tüketenleri hedef gösterecek şekilde konuşamazsınız. Türkiye Cumhuriyeti anayasasında devletin laik olduğu yazıyorsa “Biz kimsenin hayat tarzına karışmadık” diyenlerin, bunun gereğini yapmaları gerekir.

***

İsteyen oruç tutar, istemeyen tutmaz. İsteyen alkollü içki tüketir, istemeyen tüketmez. İsteyen inanır, istemeyen farklı bir inanca yönelir ya da inanmaz. 21. yüzyılda inançla ilgili konuların sürekli ayrıştırıcı bir şekilde gündeme getirilmesi, halk arasında düşmanlığı kışkırtır.

Birilerine lanet okuyacaksanız, çocuk istismarcılarının ve tecavüzcülerin cirit attığı tarikatları ve cemaatleri lanetleyin.

Çocuk yaşta yaptırılan evlilikleri lanetleyin.

Kadın katillerini lanetleyin.

Vatandaş açlıkla savaşırken, kamu bütçesiyle lüks harcamalar yapanları, en pahalı arabalara binenleri lanetleyin.

Halkın birikimini ve ülkenin topraklarını emperyalistlere peşkeş çekenleri lanetleyin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları