Rapor: Hükümetin internet üzerindeki kontrolü seçimleri tehdit ediyor

Uluslararası insan hakları örgütleri ARTICLE 19 ve İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) yayımladıkları bir raporda, Türkiye'deki seçmenlerin 14 Mayıs seçimlerinde, AKP Hükümeti’nin seçimin sonucunu baltalamak amacıyla internet üzerinde önemli bir kontrol sağlayacağı endişesiyle sandık başına gideceğini yazdı.

cumhuriyet.com.tr

ARTICLE 19 ve HRW, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidardaki AKP'nin, parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Türkiye'nin internet altyapısına yönelik potansiyel tehditleri incelediği bir rapor yayımladı. Rapor, muhalif görüşleri susturma konusunda geçmişi olan hükümetin dijital sansür araçlarını nasıl kullandığını ortaya koydu. Raporda ayrıca sosyal medya platformları ve mesajlaşma servislerinin bu önemli seçimde insan hakları sorumluluklarını yerine getirmek için atmaları gereken ilave adımlar anlatıldı.

Konuyla ilgili konuşan HRW kıdemli teknoloji araştırmacısı Deborah Brown, "Türk hükümeti bu seçim öncesinde sosyal medya ve bağımsız çevrimiçi haber siteleri üzerinde sansür uygulama ve kontrolü sıkılaştırma çabalarına hız verdi. Seçim, Türkiye'deki seçmenlerin, hükümetin şirketleri kontrol altına alma çabalarına rağmen, bağımsız haberler için sosyal medyaya güvenip güvenemeyeceklerini ve seçimler ve sonuçları hakkındaki görüşlerini ifade edip edemeyeceklerini test edecek" dedi.

‘AKP KİRLİ BİR SİCİLE SAHİP...’

HRW.org'da yer alan makaleye göre hükümet, son yıllarda Cumhurbaşkanı'nı ve Hükümeti internet üzerinden eleştiren veya sadece bu tarz içerikleri beğenen kişilere yönelik soruşturmalarını artırdı. Sık sık internet sitelerini engellemesiyle gündeme gelen AKP hükümeti, Şubat 2023 depremlerinin ardından yaptığı gibi siyasi huzursuzluk zamanlarında veya eleştiri beklediğinde popüler sosyal medya ağlarına erişimi engelleme veya bant daraltma konusunda kirli bir sicile sahip.

ARTICLE 19 ve İnsan Hakları İzleme Örgütü, Türk hükümetinin sivil toplum üzerindeki baskılarına son vermesi ve özellikle seçimler öncesinde ve sırasında ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği haklarını güvence altına alması gerektiğini söyledi.

Rapora göre, seçim gözlemcileri gibi bağımsız kaynaklardan zamanında ve doğru sonuçlara erişim özellikle seçimler sırasında büyük önem taşımaktadır. Sivil toplum kuruluşları, muhalefet partileri ve gönüllüler seçim günü gerçekleşecek izleme faaliyetlerine dayanan sonuçları yaymak ve oylama usulsüzlüklerini tespit etmek için sosyal medya ve dijital araçlara büyük ölçüde güvenmektedir. Ancak seçim günü hükümet, hükümetin söylemiyle ters düşen bilgileri dolaşıma sokan sosyal medya platformlarına erişimi sınırlamak için tüm çevrimiçi sansür olanaklarını kullanabilir.

SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ ŞEFFAF DEĞİL

Rapora göre, popüler sosyal medya şirketlerinin hiçbiri Türkiye'deki seçimlere ayırdıkları kaynaklar konusunda tam anlamıyla şeffaf değil. Çoğu şirket, platformlarının ve hizmetlerinin seçim sonucuyla ilgili yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunacak ve sürecin bütünlüğüne zarar verecek iddialarla nasıl başa çıkmayı planladıklarını açıklamadı. Bu şirketlerden Twitter'ın ise uzun süredir devlete bağlı hesapları etiketleme politikasına rağmen Türkiye'nin devlet haber ajansı Anadolu Ajansı'nı "devlete bağlı" olarak etiketlememesi özellikle endişe verici. Seçim günü, bu ajansın, bağımsız izleme organlarının bulgularıyla büyük ölçüde çelişebilecek AKP zaferini erkenden duyurmak da dahil olmak üzere hükümet lehine çarpıtılmış oylama sonuçlarını duyuracak birincil kaynak olması bekleniyor.

 

Konuyla ilgili konuşan ARTICLE 19 Avrupa Direktörü Sarah Clarke, "Sosyal medya şirketleri, bağımsız gözlemcilerin değerlendirmeleri de dahil olmak üzere, hükümetin olumsuz gördüğü içerikleri kaldırmaları yönünde yoğun bir baskıyla karşı karşıya kalabilir. Şirketlerin bu baskılara direnmeleri ve bu kritik seçim döneminde kendilerini hak ihlallerinin suç ortağı haline getirecek önlemlere karşı koymak için ellerinden gelen her şeyi yapmaları çok önemlidir" dedi.