Boğaziçi davasında tahliye kararı: 'Tutuklama siyasi'

2 Şubat'ta İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Kadıköy'de düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi protestolarında gözaltına alınarak tutuklanan Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta tahliye edildi.

Tuğba Özer

2 Şubat'ta İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Kadıköy'de düzenlenen Boğaziçi Üniversitesi protestolarında gözaltına alınarak tutuklanan Anıl Akyüzve Şilan Delipalta ile birlikte yargılanan 23 kişi ilk kez hakim karşısına çıktı.

İstanbul Anadolu Adliyesi 38. Asliye Ceza Mahkemesi'nde saat 09.30’da başlaması beklenen duruşma 10.45’te kimlik tespiti ile başladı.Hakimin kararıyla pandemi gerekçesiyle duruşmaya yakınlar ve basın alınmadı.

SALON GİRİŞİNDE VEKİLLERLE GERGİNLİK

Öğrencilere destek olmak amacıyla CHP’li vekiller Sera Kadıgil, Sezgin Tanrıkulu, HDP’li Hüda Kaya ve TİP Genel Başkanı Erkan Başile Milletvekili Barış Atay da duruşma salonuna geldi. Salona girişte vekiller ile güvenlik arasında gerginlik yaşandı. Hüda Kaya, "Sezgin Tanrıkulu ve diğer vekillerle duruşma salonuna girmek isterken üzerimize kapılar kilitlendi, salona alınmak istenmedik. Biz o kapıları açtırdık ve o salona girdik" açıklamasında bulundu.

"SİYASİ BİR KARARLA TUTUKLANDIK"

Savunmasını yapan tutuklu öğrenci Anıl Akyüz, "Öğrenciler tarafından sosyal medya bir miting çağrısı yapıldı. Ben de mitinge katılmak istedim. Ortada herhangi bir yürüyüş yokken kolluk tarafından önümüz kesildi. İhtar olmadan polis bize saldırdı. Polis kafamı kaldırıma vurarak beni gözaltına aldı. Hiçbir suç unsuru yoktu elimde, üzerimde. İki aydır tutukluyum. Keyfi ve siyasi şekilde tutuklandım. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"DERTLERİ ŞİDDET FAİLİNİ DEĞİL MUHALİFLERİ DURDURMAK"

Ev hapsindeki öğrenci Aslı Altınok savunmasında, “Mustafa Varank yerli ve milli elektronik kelepçeyi ürettiğimiz ve 1 Ocak 2021 tarihinden itibaren kadına şiddet faillerini karşı kullanılacağını söylemişti.  Ama 2021'in başından beri 100'den fazla elektronik kelepçe uygulaması oldu ve bunlar bize gösterdi ki, dertleri şiddet faillerini değil muhalifleri durdurmak" ifadelerini kullandı.

"BEKLETTİKLERİ YERDE İNSAN DIŞKISI VARDI"

Ev hapsindeki Baran Doğan da, “İşkenceye maruz kaldık, maskelerimiz yırtılmış, havasız bir şekilde otobüste bekletildik. Karakolda bizi beklettikleri yerde insan dışkısı vardı” diye konuştu.

Göksu Uyar da karakoldaki kötü koşullardan bahsederek, “Herhangi bir toplulukla buluşmadan 6 polis tarafından yakalandım, yere yatırdılar. Polis otosunun içinde küfür, darp, hakaret ve ters kelepçeye maruz kaldık. Yaklaşık 14 saat polis otosunun içinde bekletildik. Gayrettepe karakoluna götürüldüğümüzde ise insan ve kedi dışkılarının olduğu bir nezarette tutulduk” dedi.

Savunmaların ardından duruşmaya 45 dakika ara verildi.

"ARKADAŞLARIMIZI ALMADAN GİTMİYORUZ"

Duruşma sürerken arkadaşları adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Üniversiteyi savunmak suç değildir. Anıl ve Şilan'a Özgür Bırak" pankartı taşıyan öğrenciler, arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep etti.

Açıklamada, "Üniversiteler ne AKP'nin ne polisinin ne de AKP'nin rektörünündür. Biz Anıl ve Şilan için buradayız. onları alana kadar da burayı terk etmiyoruz. Bugün bu mahkeme salonunda yargılamak istedikleri özerk üniversitedir"

Açıklamada söz verilen Şilan Delipalta'nın kız kardeşi, "Ablam 2 aydır haksız bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi'ndeki arkadaşlarına destek olmak istediği için tutuklu.. Bu tamamen bir yıldırma politikasıydı. Ama bugün de gördüğünüz gibi ailesi de arkadaşları da yılmıyor." dedi.

CHP'li Sezgin Tanrıkulu ise, "Arkadaslar sizin mücadeleniz meşrudur. Bu zalimlerin zulmü devam ettiği sürece birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Yolumuz açık olsun" şeklinde konuştu.

ANIL AKYÜZ VE ŞİLAN DELİPALTA'YA TAHLİYE

Boğaziçili öğrencilere destek olmak amacıyla Kadıköy'deki düzenlenen eylemde gözaltına alınıp tutuklanan öğrencilerden Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta'nın tahliyesine karar verildi. İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, savcılık öğrencilerin tahliyesini istemişti. Akyüz ve Delipalta'nın ev hapsi cezaları ve diğer adli kontrol tedbirleri de kaldırıldı.

Öğrenciler yaklaşık 2 aydır hapishanede tutuluyordu. 

Fotoğraf: Kurtuluş ARI

"TÜRKİYE, YA BOĞAZİÇİLİLERİN YA KÜRŞATLARIN OLACAK"

TİP Genel Başkanı Erkan baş da, "Her şeye bahane haline gelen pandemi nedeniyle avukatlar ve çok az milletvekili izleyebildi duruşmayı. Yargılanan arkadaşlarımızın tamamı yaptıklarının ne kadar doğru olduğunu vurguladı. Aksine kendilerini işkence ile gözaltına alanların suç işlediklerini söylediler. Bir arkadaşımız bile yarım adım geri atmıyor. Sadece  bu bile yaptığınızın ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. 

Turkiye'nin önünde iki seçenek var; Türkiye ya Boğaziçi öğrencilerinin ya da Kürşatlar'ın olacak" ifadelerini kullandı.

CHP'li Sera Kadıgil ise AKP'li vekillere tepki göstererek, "Mecliste daha dün AKP'li vekiller, buradaki üniversiteliliri terörist olmakla suçladı. Bir tanesi bile buraya gelmedi bugün. Biz burdayız, onların yanındayız. Tüm AKP'li vekillere 'edep yahu' diyorum ve bu dosyayı incelemeye davet ediyorum"

Fotoğraf: Kurtuluş ARI

NE OLMUŞTU?

Kadıköy'de bir araya gelerek Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasını protesto etmek isteyen gruba polis eylem yasağı kararı gerekçesiyle sert müdahalede bulunmuştu. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı eylemde Anıl Akyüz ve Şilan Delipalta çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı. 38.Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede eyleme katıldıklaır için, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “Toplantı ve yürüyüşlere silah ve benzeri aletler taşıyarak veya kendilerini tanınmayacak hale getirerek katılma” ve “Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” gibi suçlamalar yöneltiliyor. Öğrencilerin 1 yıldan 10 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.