Türkiye müzik tarihine Gomidas Vartabed'in mirası

Kütahya doğumlu Ermeni müzik araştırmacısı Gomidas Vartabed'in yıllar boyunca Anadolu'da dolaşarak derlediği ve notalara aktardığı Türkçe, Ermenice, Kürtçe ve Farsça türküler, etnomüzikologlar Burcu Yıldız ve Melissa Bilal'in hazırladığı "Kalbim O Viran Evlere Benzer - Gomidas Vartabed'in Müzik Mirası" kitabında hayat buldu.

Ayça Han
Ressam Panos Terlemezyan'ın 1913 yılında yaptığı Gomidas Vartabed çizimi
Soğomon Soğomonyan, 1894'ten sonraki, bilinen adıyla Gomidas Vartabed Türkiye müzik tarihi ve alandaki araştırmalar adına önemli bir isim. 1869 yılında dünyaya geldiği Kütahya'da bulunan Aziz Teotoros Ermeni Kilisesi'nde mugannilik (kiliselerde dinî müzik icra edenlere verilen isim) yaparak başlıyor müzik ile olan ilişkisi. Küçük yaşlarda kaybettiği annesi Takuhi Hovhannisyan Hanım ve babası Kevork Soğomonyan Bey de Kütahya'nın musikişinasları arasında anılıyor. Etnomüzikologlar Burcu Yıldız ve Melissa Bilal'ın hazırladığı ve Birzamanlar Yayıncılık etiketiyle raflarda yerini alan kitabın ismi: "Kalbim O Viran Evlere Benzer - Gomidas Vartabed'in Müzik Mirası"

Kitapta, Vartabed'in dostlarının yazdığı anıları, kendisinin yazdığı akademik makalelerin Türkçe çevirilerini okuyabilir; kitabın sonunda yer alan fotoğraflar ve belgelerle yaşam öyküsüne tanıklık edebilirsiniz.

İstanbul Teknik Üniversitesi Müzikoloji Bölümünde doçent öğretim üyesi olarak etnomüzikoloji dersleri veren Burcu Yıldız ve Ermenistan Amerikan Üniversitesi, İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesinde öğretim üyesi olan Melissa Bilal'in akademik çalışmaları Ermeni müziği üzerine olduğundan, Gomidas Vartabed ikisinin de vazgeçilmez çalışma alanlarından biri. 2010'lu yıllarda başladıkları "Resounding Gomidas’ Legacy" isimli bir proje kapsamında, Kalan Müzik ve Anadolu Kültür'ün de teşvikleriyle "Yerkaran" isimli bir albüm yayınladılar. Albümde Gomidas Vartabed’in, çoğu daha önce gün ışığına çıkmamış Ermenice, Kürtçe ve Türkçe derlemelerinin düzenlemelerine yer verildi. O dönemde Gomidas Vartabed'in Kürtçe ve Türkçe derlemelerinin de yer aldığı kaynaklara ulaşmaya başlayan etnomüzikologlar için, "Kalbim O Viran Evlere Benzer" kitabı albüm projesinin devamı olma niteliği de taşıyor.

19. YÜZYILDA, KÜTAHYA'DA BİR MÜZİKOLOG


Gomidas Vartabed eğitimini bugün Ermenistan Cumhuriyeti içerisinde görünen Eçmiadzin'de ve Berlin'de yürütüyor. Çalışmalarını hem Osmanlı İmparatorluğu, hem de Rus İmparatorluğu içerisinde gerçekleştiren Vartabed bir müzikolog, müzisyen, kompozitör, koro şefi, din adamı... Bu sebeple çalışmalarının içeriğinin oldukça geniş olduğunu belirten Burcu Yıldız, Vartabed'i şu sözlerle anlatıyor: "Derlemelerinden konuşma ihtiyacı duyuyoruz, koral düzenlemeleri ayrı bir boyut ekliyor, müzik araştırmaları ve makaleler yine benzer şekilde farklı bir içerik sunuyor. Müzik araştırmacıları açısından da birçok farklı alanda değerlendirilebilir; bir yandan da çok temel, önemli özelliklerinden bir tanesi de çok önemli bir müzikal bellek taşıyıcısı olması. Bugün Ermeni Halk Müziği'ne ait, oluşmuş olan, standart repetruvarın çoğunun aslında Gomidas'ın derlemelerinden elde edilmiş repertuvar olduğunu biliyoruz. Bu anlamda aslında hem geçmişe dair çok önemli bir yansıtıcı, hem de aslında bugüne de bir köprü oluşturuyor Gomidas'ın çalışmaları. Ama aynı zamanda, yine müzik araştırmalarında, Kürt müziğine dair ilk notaya alınmış eserleri de Gomidas Vartabed'in yazdığı bilinir. Bu kadar erken dönemde hem Ermeni müziği, hem Türk müziği, hem Kürt müziği, bu farklı alanlardan çalışmaları bir araya getirip birbiriyle konuşturan araştırmacılardan biri olması da çok ilgimizi çekmişti. Sadece bir alana odaklanmayıp, bu tarz karşılaştırmalı müzik araştırmaları yine onun döneminde yapılması tercih edilen bir alan, o anlamda da bir öncülüğü var."

Müzikoloji tarihini inceledikleri derslerde, çalışmaların Avrupa ve Amerika merkezli başladığını, Gomidas Vartabed'in çalışmalarının da aynı döneme denk geldiğini söyleyen Yıldız, genelde hep Avrupa'da yürütülen araştırmalardan bahsedildiğini belirtiyor ve ekliyor: "Gomidas Vartabed tam da bu dönemde müzikolojinin bilimsel bir disiplin haline dönüşmesi üzerine tartışmaların yürütüldüğü bir ortamda bulunuyor. Berlin'e gidip Uluslararası Müzik Cemiyeti'nin toplantılarına katılıp Ermeni müziği üzerine sunumlar yapıyor. Hem bu araştırmayı yapıp hem de bir yandan aslında bu toprakları temsil eden bir kimlik. Ben çalışmalarının bu kapsamını anlamaya başladığımda gerçekten şok olmuştum, çünkü genelde bizde halk müziği araştırmaları özellikle Cumhuriyet sonrası dönem olarak tartışılır ve konuşulur. Türkiye'deki halk müziği genelde 20'li yıllar itibarıyla başlatılmıştır, ama baktığınızda Gomidas Vartabed'in çalışmaları çok daha erken dönemde başlamış. Sadece Ermenice derlemeleri açısından değil, Türkçe ve Kürtçe derlemelerinin olduğunu da biliyoruz. Aslında sadece Gomidas'ın değil Pahtikos isimli bir Rum araştırmacının da erken dönem derlemeler yaptığı bilinir, bu çalışmalara Türkiye'deki araştırmacılık tarihine tarihsel perspektif kazandırmak açısından da çok ihtiyacımız var. Bu yüzden de Gomidas'ın çalışmaları dediğiniz gibi, buradaki müzik tarihi araştırmacılığı için çok önemli ve bizim de bu kitabı yayınlamaktaki en temel dertlerimizden biri, artık bu literatürde bu isimlerin anılması."
Gomidas Vartabed, Haziran 1911, Kahire

'GERÇEĞİN İNKÂRI...'


Gomidas Vartabed çoğunlukla bugünkü Ermenistan Cumhuriyeti içerisinde yer alan Doğu Ermenistan köylerini gezip Ermenice ve Kürtçe şarkılar derliyor, Kütahya, İstanbul ve Eçmiadzin'de dinlediği Türkçe şarkıları notaya alıyor, Sarkis Hayguni'nin Ermeni-Kürt destanları derlemesinden parçaların transkripsiyonlarını yazıyor ve bu transkripsiyonlar, birçok Kürt müziği araştırmacısı tarafından notaya aktarılan ilk Kürtçe derlemeler olarak tanımlanıyor. Peki bu topraklarda doğmuş ve hayatının büyük kısmını bu topraklarda geçirmiş Vartabed hakkında bilinenler neden bu kadar az ve hakkında Türkçe kaynak bulmak neden bu kadar zor? Melissa Bilal bunun sadece Gomidas Vartabed'e özgü bir durum olmadığını söylüyor: "Bu toprakların Ermenilerin anayurdu olduğunun ve bu anayurttaki varlıklarının kitlesel şiddet yoluyla yok edilmiş olduğu gerçeğinin inkârı, bugün Türkiye’de Ermenilerin hâlâ yaşamaya devam ettiği bilgisinin kimi çevrelerde yarattığı rahatsızlık ve Ermenilerin müzikal miraslarını kuşaktan kuşağa aktarırken karşılaştıkları zorlukların konuşulmaması birbirleriyle ilişkili temel sebepler. Cumhuriyet’in kuruluşunu takip eden on yıllar boyunca, Türkçe dışındaki dillerde söylenen şarkılar kamusal alanda susturulmuş, birçok şarkı Türkçe sözlü varyantları ile ya da ezgilerine Türkçe sözler yazılarak kitleselleştirilmeye çalışılmış. Erken Cumhuriyet döneminde kurumsallaşan halk müziği çalışmaları, ulusal söylemin kurucu sessizliklerinin üretildiği temel alanlardan biri haline gelmiş. Bir bilgi üretim kanalı olarak müzikoloji ulus devletin millileştirdiği coğrafyanın yakın tarihinde yaşanan şiddeti ve ekonomik ve kültürel talanı önemsizleştirme, meşrulaştırma ve unutturma işlevini üstlenmiş. Türkiye müzikoloji tarih yazımında, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde çeşitli milletlerden araştırmacı ve müzisyenlerin yürüttükleri halk müziği derleme, notaya alma, yayınlama, düzenleme ve icra çalışmalarına nadiren yer verilmiş, verildiğinde de, Gomidas Vartabed örneğinde en azından, makalemde detaylı anlattığım gibi, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış. Kısacası, Gomidas Vartabed hakkında konuşmak direkt olarak 24 Nisan 1915’te tutuklanmasıyla başlayan sürece dair konuşmayı gerektireceğinden, bütün diğer tutuklanan ve ölüm sürgününe gönderilen aydınlarla birlikte Gomidas Vartabed’in hikayesi de sessizleştirildi. Dahası bir de son yıllarda Türkiye’de kamusal alanda, gerçeklikle ilgisi olmayan bir ‘Gomidas Vartabed’i Halide Edip ve Mehmet Emin kurtardı’ miti dolaşmaya başladı ki bu da Gomidas Vartabed’le yüzleşmeyi iyice geciktirdi."

Burcu Yıldız ise Türkiye'de özellikle Türkiye dışındaki etnisitelerin kültürel miraslarına arşivsel anlamda ulaşmanın pek mümkün olmadığını söylüyor: "Biz Gomidas'ın kendi yayınlarına hem arşivlerden ulaşabildik, hem de son dönemde Ermenistan'dan araştırmacıların yayınladıkları derleme kitaplardan yararlandık. Melissa son dönemde de Ermenistan'da bulunduğundan, o da birebir arşivlere girerek oradan çalışmalara ulaşabildi. Bizim burada kullandığımız kaynakların birçoğu bugün araştırmacıların bulabileceği, kitapçılardan satın alabileceği içerikler ama maalesef ki Türkçe yayın çok çok sınırlı" diyor.

Gomidas Vartabed'in Türkçe derlemeleri içinde yer alan, Hampartzum notasıyla ve Ermeni harfleriyle yazılmış bir şarkı. (Yeğişe Çarents Edebiyat ve Sanat Müzesi Gomidas Vartabed Arşivi, Erivan.)

İSTANBUL'DAKİ YAŞAMI VE BİR SÜRGÜNÜN TRAVMASI


12 yaşında anne ve babasını kaybeden Gomidas Vartabed, Eçmiadzin'e Ruhban okuluna gidiyor ve eğitimini orada alıyor. Eçmiadzin bugün Ermenistan Cumhuriyeti'nde bir bölge, ve orada Ruhban okulunda, müziğe olan yeteneğiyle de dikkat çekiyor. Çalışmalarına ağırlıklı olarak müzik alanında devam ediyor ve o dönem Eçmiadzin'deki eğitiminden sonra, aynı okula müzik öğretmeni olarak atanıyor. Bir dönem Berlin'de 3 yıl kadar eğitim alma fırsatı buluyor; piyano, kompozisyon, şan, armoni... O dönem müzikoloji çevrelerine de katıldığı, müzikoloji derslerini de takip ettiği bir dönem. Sonrasında sürekli Avrupa'ya gidip gelen Vartabed, Kütahyalı olduğu için arada Kütahya'ya da gidip geliyor. 1910 yılında, araştırma olanakları daha iyi olduğu için, çalışmalarına odaklanabileceği bir ortam arıyor kendisine. İstanbul'da bulunan Galata Surp Krikor Lusavoriç kilisesinin muganni heyetinin davetiyle İstanbul'a geliyor. Burada okunan kilise müziklerinin, ayinin çoklu seslendirilmesini talep ediyorlar ve Vartabed İstanbul'a yerleşiyor. İstanbul'a yerleştikten hemen sonra 300 kişilik Kusan (Ozan) Korosu'nu kuruyor. Konserler veriyor, akademik araştırmalarını yürütüyor, buradaki okullarda Ermeni müziğini anlattığı dersler oluyor ve birçok öğrenci yetiştiriyor.
Burcu Yıldız Vartabed'in o dönemde sadece Ermeni toplumuyla değil, Osmanlı entelektüelleriyle de sürekli alışveriş içerisinde olduğunu belirtiyor: "Burada kendine tekrar bir hayat kurmuş oluyor Gomidas Vartabed, ta ki 1915 yılına kadar. 1915 yılında İstanbul'da Ermeni cemaatinin önde gelen aydınları ve entelektüelleriyle birlikte Çankırı'ya sürgün ediliyor. Hayatta kalabilen ve dönmeyi başarabilen sekiz kişiden biri olarak geri dönüyor. Döndüğünde çalışmalarının büyük bir kısmının talan edildiğini görüyor ve çok kısa bir süre daha çalışmalarını sürdürebildikten sonra  akıl sağlığını yitirdiği ve yaklaşık 20 yıllık bir suskunluk sürecine geçtiği gibi bir durum söz konusu."

Kıtlıkla mücadele eden Van halkı yararına Leopold Favre'ın sponsorluğunda düzenlenmiş olan Cenevre konserinin afişi, 1 Haziran 1907. Tasarım Edgar Chahine tarafından yapılmış.

'KALBİM O VİRAN EVLERE BENZER'


Kitabın "Anılar" bölümünde, Gomidas Vartabed'le birlikte de çalışmış olan Vanlı derlemeci Dikran Çituni'nin "Gomidas'la" başlıklı bir anı yazısı da yer alıyor. Çituni yazısında, sürgünden dönen Vartabedle ilgili şunları kaleme alıyor: "Birkaç şanslı kişi geri döndü. Gomidas O şanslılardan biri oldu. İnanamıyorduk. Döndüğü gün koşup onu görmeye gittim. Doktor Vahram Torkomyanlar'da yemekteydi. Vartabed ve ben birlikte döndüğümüzde gece yarısıydı.

Mehtaplı, sakin o harika mayıs gecesi, gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Taksim spor sahası boyunca uzanan boş ve ıssız caddede çifte gölgelerimiz, ay ışığı altında hayaletler gibiydi. Eçmiadzin'in ve İstanbul'un, evdeki, sokaktaki, konserlerdeki, hepimizin bildiği şen Gomidas yoktu artık. Onun içinde bir şey derinden yıkılmıştı.
Notaya dökmüş olduğu şu kederli şarkıdaki gibi:

'Kalbim o viran evlere benzer Direkleri kırılmış, sütunları yerinden oynamış...' "

Sürgünden döndükten sonra İstanbul'da bir süre çalışmalarına devam eden Gomidas Vartabed'in yaşadığı travma, ruh sağlığının bozulmasına neden oldu. Ekim ayında La Paix hastanesine kaldırıldı. 1919'da Pariste'ki Ville- Èvrard hastanesine, 1921'de Villejuif'te bir kliniğe nakledildi. 1935'te bu klinikte vefat etti; ardında Türkiye müzik tarihi için büyük bir miras bırakarak...

Türkiye’nin geçmişindeki kültürel çeşitlilik ve bunun yok oluş sürecine dair kitaplar yayınlayan, etkinlikler düzenleyen Birzamanlar Yayıncılık, "Galeri Birzamanlar" isimli sergi ve etkinlik mekânını da hayata geçirdi. Ermeni müzikolog Gomidas Vartabed’in 150. doğum yılında, hayatını ve müziğini anlatan "Kalbim O Viran Evlere Benzer" sergisi de, yarın itibari ile Galeri Birzamanlar'da ziyarete açılıyor. 29 Ocak 2020 tarihinde sona erecek sergi; henüz tanışmamış olanların, Vartabed'le tanışmaları için bir fırsat.