Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği '2021 Etki Değerlendirme Raporu'nu yayınladı: Desteğe yönlendirmek ilk adımdı

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği, "Cinsel Şiddet Sonrası Destek Çalışmaları, 2021 Etki Değerlendirme Raporu"nu yayınladı. Sosyal Etki Danışmanı Tuba Emiroğlu, Araştırma Asistanı Sosyal Hizmet Uzmanı Araştırmacı Ekin Yıldırım'ın hazırladığı raporda "Destek sistemi, hayatta kalanların demografik bilgileri, destek sisteminin etkisinin değerlendirilmesi, ilk temas, vaka takibi, haklar, sosyal - duygusal güçlenme, daha az yalnız hissetme, sürece devam etme gücü" gibi başlıklar ele alındı.

cumhuriyet.com.tr

2014 yılında resmi olarak kurulan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (CŞMD), kurulduğu günden bugüne toplumsal cinsiyet eşitsizliği, cinsel/cinselleştirilmiş şiddet ve toplumsal cinsiyet temelli şiddet biçimlerinin görünürlüğünün artmasını, koruyucu/önleyici çalışmalarla toplumsal cinsiyet temelli şiddeti ortaya çıkmadan önce engellemeyi hedefleyen çalışmalar yürütmektedir. Düzenli aralıklarla çalıştıkları alanda raporlar yayınlayan dernek, bir süre önce 2021 Etki Değerlendirme Raporu'nu yayınladı.

Rapora, İstanbul Sözleşmesi'nin önemine dikkat çekilerek başlandı:

"Bu raporun okurlarıyla paylaşıldığı sırada İstanbul Sözleşmesinden LGBTİ+ ve kadın mücadelesinin Türk aile yapısını bozduğu bahane edilerek 20 Mart 2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile hukuksuz olarak çıkılmasının üzerinden bir yıldan fazla süre geçmiş olacak. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla birlikte kadınlara ve LGBTİ+’lara karşı ayrıştırıcı, cinsiyetçi, transfobik, homofobik nefret söylemleri ve ikili cinsiyet sistemine dayalı ayrımcılığı yeniden üreten “görüşler” güçlenmeye, kadın ve LGBTİ+ cinayetleri, faillere karşı cezasızlık ve takipsizlik ise artmaya devam etti." (CS¸MD Gu¨c¸lendirme ve Destek Programı Ekibi)

Yapılan etki araştırmasında, destek sisteminin etkisini ortaya koyabilmek adına destek hattı üzerinden derneğe telefonla ulaşan hayatta kalanlar arasından 8 katılımcı belirlenmiş ve yine telefonla derinlemesine görüşmeler sağlanmıştır. Hayatta kalanlar ve yakınları dernek ekibi tarafından önceden telefon ile aranarak araştırmanın içeriği ve gizliliği hakkında bilgilendirilmiştir.

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin oluşturduğu destek sisteminin hayatta kalanlar ve yakınları üzerindeki etkisinin araştırıldığı bu çalışmada 2021 yılına ait veritabanı bilgilerini ele almak, hem cinsel şiddetin çocuk ve yetişkinlerdeki yaygınlığı ve görülme biçimlerini hem de cinsel şiddet sonrası yapılan yönlendirme desteğini anlamak adına önemlidir.

"TEHDİT VE MOBBİNG GİBİ ŞİDDETİN BİRÇOK TÜRÜ, CİNSEL ŞİDDET İLE BİRLİKTE ORTAYA ÇIKABİLİR"

Cinsel şiddete maruz bırakılan yetişkinlerin yüzde 79.7’si, 2021 yılında derneğe kendisi başvuru yapmıştır. Cinsel şiddetin tanıkları yüzde 6,8, arkadaşı yüzde 5,1 oranında hayatta kalanlar adına derneğin başvurucusu olurken; arkadaşı, aile üyeleri, danışmanı/hocası/öğretmeni ve diğer kişilerin de hayatta kalanlar adına ne oranda başvuru yaptığı grafiklerimize yansımıştır

Yetişkinlerde tespit edilen en yüksek orandaki cinsel şiddet türü yüzde 18,6 oranıyla cinsel saldırıdır. yüzde 8,5 ile cinsel taciz, yüzde 6,8 oranıyla aile içi şiddet yetişkinlerin maruz bırakıldığı şiddet türlerinde en yaygın görülen kategorilerdir. Yetişkinlerin maruz Bırakıldığı şiddet türlerine bakıldığında ısrarlı takip, tehdit, mobbing gibi şiddetin birçok türünün cinsel şiddet ile birlikte ortaya çıkabildiğini hatırlatmakta fayda olacaktır.

"HAYATTA KALANLAR KURUMSAL BİR DESTEK İHTİYACIYLA SİSTEME ERİŞMİŞLERDİR"

Yapılan görüşmeler, hayatta kalanların destek ekibi tarafından belli aralıklarla arandığı ancak bu aralıkların belirli bir düzeninin olmadığını göstermiştir. Öte yandan, süreç içinde destek ekibi tarafından sıkça aranan ve süreci takip edilen başvurucuların kendilerini daha güçlü ve iyi hissettiği görülmüştür.

Cinsel şiddet sonrası hayatta kalanlar ve yakınları kurumsal bir destek ihtiyacıyla sisteme erişmişlerdir. Bu destek daha önce de belirtildiği gibi hukuksal, psikolojik olabilmektedir. Hayatta kalanların şifalanması yalnızca destek sistemine ulaşıp bilgi almak ve yönlendirme desteği almakla sınırlı kalmamaktadır.

"DESTEĞE YÖNLENDİRMEK SÜRECİN İLK ADIMIDIR"

Cinsel şiddet sonrası ihtiyaç duydukları desteğe yönlendirilmek sürecin ilk adımıdır. Dolayısıyla destek hattıyla ilk temasın sonrasındaki süreç de en az ilk adımı atmak kadar önemlidir. Yapılan görüşmeler, destek ekibinin yaptığı vaka takibinin hayatta kalanların süreci devam ettirebilme gücünü artırdığını göstermektedir.

2020 yılında yüzde 47 olan erkek ziyaretçi oranının 2021 yılında yüzde 49’a çıktığı, aynı şekilde de yüzde 53 olan kadın ziyaretçi oranının yüzde 51’e gerilediği görülmektedir. Kadın (55-64) profilindeki ziyaretçi oranı yüzde 2 azalmıştır. Kadın (35-44) ve Kadın (18-24) profilindeki ziyaretçi oranları yüzde 2 artmıştır. Kadın (45-54) profilindeki ziyaretçi oranı değişmemiştir. Kadın (25-34) profilindeki ziyaretçi oranı yüzde 1 artmıştır. Bu durum; siteye daha çok 18-44 yaş arası kadın profilinin ilgi göstermeye başladığını işaret edebilir

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR

Dernek, raporun sonuna son zamanlarda yaşanan hak ihlallerinin nedenlerini ve önerilerini sıralayarak İstanbul Sözleşmesi'nin önemine değinmiştir:

"Türkiye’de cinsel şiddetin önüne geçilebilmesi ve adalet sisteminde yer alan boşlukların doldurulabilmesi adına Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği’nin yürütmekte olduğu faaliyetler büyük öneme sahiptir. Güçlendirme ve Destek Programı bu çalışmalardan yalnızca bir tanesidir. 2021 yılının Mart ayı itibariyle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi'ni feshetmesiyle, şiddete maruz bırakılan bireylerin korunması ve faillerin cezalandırılması yalnızca iç hukukla sağlanmaktadır. 6284 sayılı kanundaki boşluklar ve kanunun uygulanmasındaki yetersizlikler şiddetten hayatta kalanları koruyamamakta, failleri cezasız bırakmaktadır. Hazırladığımız bu araştırma raporunun, cinsel şiddet alanında çalışan tüm aktivist, sivil toplum kuruluşu ve diğer kamu kuruluşlarına kaynak olmasını ve cinsel şiddet sonrası ihtiyaç duyulan temel destek mekanizmalarının güçlenmesini sağlayarak cinsel şiddetten hayatta kalanlar ve yakınlarının şifalanmasına katkı sunmayı dileriz."

Raporun tamamını okumak için