'Gülseren intihar etti' demişti, müebbet hapis cezası aldı

17 yaşındaki Gülseren Mamuş cinayetinde karar çıktı. Tüyler ürperten olayda, birlikte yaşadığı Gülseren'in intihar ettiğini söyleyerek hastaneye götüren ve daha sonra "Kasten öldürme" suçundan tutuklanan Suat Özlüler adlı erkeğe, müebbet hapis cezası verildi.

DHA

İstanbul Beyoğlu'nda, başından silahla vurulmuş halde bulduğunu iddia ettiği, birlikte yaşadığı 17 yaşındaki Gülseren Mamuş'un intihar ettiğini söyleyerek hastaneye götüren ve daha sonra "Kasten öldürme" suçundan tutuklanan Suat Özlüler'in yargılandığı davada, karar çıktı.

Mahkeme heyeti oy çokluğuyla verdiği kararında, çocuk yaşta kişiyi öldürmek suçundan takdiri indirim yaparak sanığı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Bir üye hakim de, sanığa beraat ve tahliye kararı verilmesi yönünde karara muhalefet şerhi düştü.

İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Suat Özlüler Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

İNDİRİM YAPILMADI

Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanığın alkollü bir şekilde maktulle ile tartışmaya devam ettiğini, sanığın oda içerisinde iki el ateş ettiğini ve olay tarihinde çocuk olan maktulü tabancayla vurarak öldürdüğünü kaydetti.

Savcı, cezada indirim yapılmasını gerektirecek bir neden olmadığını belirterek sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulundu.

"ATEŞ ETTİM, ANCAK EYLEMİM OLMADI"

Sanık Suat Özlüler ise savunmasında, "Ateş etmedim. 1-2 ateş ettiğim doğru ancak eylemim olmamıştır. Tabancayı sehpanın üzerine bıraktım. Konuşmaya çalıştım. 10-15 dakika kadar sonra lavaboya geçtim. Tam ışığı yakıp içeri geçecekken bir el ateş sesi duydum. Tuvalete girmeden bulunduğu yere gittim. Onu yerde gördüm. Bağırarak yardım talebinde bulundum. Hastaneye yetiştirmeye çalıştım. Kaçmadım. Saklanmadım. Ancak yetiştiremedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi ve tahliyemi talep ederim" dedi.

Sanık avukatı da mütalaayı kabul etmediklerini ifade ederek "Anlık bir tartışma sonucu meydana gelen bir intihar olayı söz konusudur. Müvekkilin atılı suçu işlediğine dair delil yoktur. Müvekkilimin tahliyesini ve beraatini talep ederim" dedi.

"ÜST HADDEN CEZALANDIRILSIN"

Şikayetçi avukatları ise, sanığın üst hadden cezalandırılmasını talep ettiler.

OY ÇOKLUĞUYLA MÜEBBET HAPİS CEZASI VERİLDİ

Mahkeme heyeti oy çokluğuyla sanık Suat Özlüler'in "Çocuğa karşı kasten öldürme" suçunu işlediğini sabit gördü. Heyet, sanığı önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Verilecek cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önüne alan heyet, sanık Özlüler hakkında müebbet hapis cezası verdi. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme heyeti üyesi bir hakim ise sanığa beraat verilmesi ve tahliye edilmesi yönünde karara şerh düştü.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, birlikte yaşadığı 17 yaşındaki Gülseren Mamuş ile Suat Özlüler'in, 6 aylık bir çocuklarının olduğu belirtildi. Olay günü olan 15 Eylül 2021'de maktulün kendisini aldattığını iddia ettiği Suat Özlüer'le tartıştığı, tartışma sırasında Gülseren Mamuş'un başından silahla vurulduğu belirtildi.

İddianamede, sanığın ağır yaralanan Mamuş'u yaralı halde kucağına alarak sokaktan geçen bir aracı durdurup hastaneye götürdüğü, olayın görevlilere intikal etmesi sonucu soruşturmaya başlandığı, maktulün hastanede öldüğü anlatıldı.

"BEN VURMADIM, KENDİNİ VURDU" BAHANESİ

Nöbetçi mahkemeye verdiği ifadesinde, "Ben vurmadım, kendini vurdu" diyen Suat Özlüler, 16 Eylül'de tutuklandı. İddianamede, Mamuş'u tabanca ile vurarak öldürdüğü belirtilen sanığın "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Suat Özlüler ilk duruşmada yaptığı savunmasında, Mamuş'u öldürmediğini ifade ederek "Olay günü beni kıskanmıştı. O yüzden tartışıyorduk. O hararetle bana inansın, sakinleşsin diye silahımı çıkardım, elime aldım. Duvara doğru niye ateş ettim bilmiyorum. Sakinleşsin diye, dursun diye yaptım. Çok ağlıyordu ancak ateş etmedim. Silahı sehpa üzerine bıraktıktan sonra konuşmaya devam ettik. Sonrasında tuvalete doğru çıkacağım sırada silah sesi duydum. Onu dolabın olduğu yerde yatar vaziyette gördüm. O sırada teyzemin kızı Ceylan arka odadaydı. Yanımızda değildi. Ceylan abla diye bağırınca yanımıza geldi. Sonra hemen onu aldım, hastaneye götürdüm. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum" demişti.