İşi gözden ırak olanları bulmak

Tekelioğlu’nun sloganı da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun sloganı ile aynı: “Yeni Havva’lar olarak eski Âdem’leri yeneceğiz.”

Yayınlanma: 25.11.2019 - 09:49
Abone Ol google-news

Bir tweet’le işinden kovdular onu. Meslekte iyi işlere imza atmış, birikimli, akıllı meslektaşlarımızdan biri Tuluhan Tekelioğlu. Şimdi, hazırladığı belgeseller aracılığıyla kamuoyunun dikkatini, bir süre gündemde kalan ama zamanla popüler ilgilerin uzağına düşmüş kişilere, konulara çekiyor.

İşinden koparılmış olmasına üzülmüş elbette. Ama “Benim için dönüm noktası oldu gerçekten. İçimdeki gücü, potansiyeli ortaya çıkarmama yol açtı” diyor atılmasını yorumlarken. Bu öylesine, kendisini teselli amacıyla söylenmiş bir söz değil. Belgesellerine baktığınızda da olumsuzluklardan umut çıkarma gibi bir tutumu olduğunu görebilirsiniz. Yani “dönüm noktası” derken inanarak söylüyor. “İkinci dönüm noktası” dediği bir olay daha var yaşamında. Sadece onun değil hepimizin yaşamında bir dönüm noktası olmuş bir olay aslında: Gezi olayları. Ülkemizin toplumsal itiraz tarihinin en önemli sayfalarından biri olan Gezi için “Sonsuz dayanışmanın olduğu bir dönemdi” diyor.

‘LOKOMOTİF KADINLAR VE GENÇLER’

Tekelioğlu yazılı basındayken de iyi bir bir gazeteciydi. “Oğlumu büyütürken aklıma düştü, annelik içgüdüsüyle yaklaştım” dediği belgesellerinde yapmak istediği, kendi deyimiyle “lokomotif kadınları ve gençleri” tanıtmak, anlatmak, unutulmamalarını sağlamak, nihayet onları bir rol modeli olarak diğer gençler için görünür kılmak. Tüm amacı bu. Neden yapıyor bunu? Yanıt çok net: “Onlara yol açılmazsa toplum ilerlemeyecek.”

“Güç Sensin” belgeselini izlemenizi öneririm. Sporda, sanatta, bilimde hayranlık uyandıracak başarılara imza atmış sekiz genci tanımak içinizi umutla dolduracak. İmaj çağına yenik algılarımızın genelin dışına ittiği gençlerin evlerine kadar girip onları konuşturmuş Tekelioğlu. Hepsinin destansı bir başarı öyküsü var. Mizgin’i bilmek istemez misiniz? Yıldızlarda dünya atletizm şampiyonu olmuş genç bir kız Mizgin. “O kadar ülke gördüm ama ülkem gibisi yok” diyen harika bir genç kız. Uluslararası yarışmalarda şampiyonluklar kazanmışlara verilen ev ödülünden mahrum bırakıldığını, böylelikle yaratılmasında hiçbir katkısının olmadığı “ötekileştirme”nin kurbanlarından biri olduğunu da ben ekleyeyim. Belgeseli izlerken aklınızda bulunsun bu bilgi. Mevsimlik işçi olan bir ailenin engelleri aşarak zirveye kendi çabalarıyla ulaşmış bir kutup yıldızını bize anlatarak nasıl önemli bir iş yaptığını anlayabilirsiniz Tuluhan Tekelioğlu’nun.

HAYALLERİNE SARILMAYI ÖĞRENENLER

Mardinli Şeyhmus Aca’yı da bilmelisiniz. Darüşşafaka çocuklarından biri o. On dokuz yaşında, Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü burslu okuyan Aca, Çin’deki yaşıtlarına robot yapmayı öğretiyor. 15 yaşında Türkiye’nin ilk “Paraolimpik Avrupa Yüzme Şampiyonu” olarak tarihe geçen Sümeyye Boyacı’yı, piyanoda Türkiye’ye “Dünya Birinciliği” getiren Kaan Turan’ı, LGS’de beş puan türünde “Türkiye Birincisi olan görme engelli Fulya Akkaya’yı, “Dünya Trambolin Şampiyonu” Doğukan Büyükarslan’ı, kanseri erken teşhis eden, mikroçipi keşfeden Leyla Almasoud ile Berna Akdeniz’i, Tekelioğlu’nun belgeseli sayesinde öğrendik. Güç Sensin’de anlatılan çocuklar, Tekelioğlu’nun deyimiyle “hayallerine sarılmayı öğrenen, onları gerçekleştiren çocuklar”.

“Üvey Evlat”, “Yapabilirsin”, “40’ında 40 Kadın” gibi belgesellerin de aralarında olduğu onca işe rağmen “yaratıcıyım ama girişimci değilim” demesinin nedeni, kuşkusuz, yaptıklarına gerekli desteği alamamış oluşu. 2016’da “Üvey Evlat” belgeselinin sponsoru Ekrem İmamoğlu olmuş ama “Güç Sensin” için hiçbir kurumdan sponsor desteği alamamış Tekelioğlu. Ta ki Eti ailesiyle tanışana kadar. “Sponsor bulmak zor. Onlara hayal anlatıyorsunuz, onlar da haklı olarak ‘kazancımız ne olacak?’ diye soruyorlar, Eti bunu bile sormadı” diyor içtenlikle.

ÜLKENİN GELECEĞİ

“İnsanlara umut vermek istiyorum. Bunları yaparak sivil toplum kuruluşlarına da bu gençlere ulaşma çabalarında yardım sağlıyorum bir anlamda” diyen Tekelioğlu’na göre “ülkenin geleceği kadınlar ve gençler”. O nedenle bu iki kesime ilgisizliğe çok öfkeli: “İktidar, olduğumuz yerde saymamızı istiyor. Oysa iki kanadı var Türkiye’nin; erkek ve kadın. Kadın kanadı olmazsa uçamaz Türkiye.”

Elbette haklı. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nde “20.Yıl Özel Ödülü”ne layık görülen “Yapabilirsin” belgelesinde cesur kadınları anlatmasının nedenlerinden biri de bu inancı işte. Tekelioğlu’nun sloganı da Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun sloganı: “Yeni Havva’lar olarak eski Âdem’leri yeneceğiz”.

Toplumsal kategoride kendilerine muhalif olma sorumluğu düşen “kadınlı, erkekli” kişileri konuşturduğu “Üvey Evlat” belegeseli de “karanlığa karşı bir mum yakma” amacı taşıyor. Bir mum ama ışığı hayli gür.

Duyarlılığı, toplumsal sorumluklar alması bir “aile geleneği” aynı zamanda. Bir dönemin en kitlesel kadın örgütü İlerici Kadınlar Derneği (İKD) kurucusu bir teyzeye sahip örneğin. İlerici bir akademisyen babaya da elbette. Ama idolü “anneannesi”dir. Hiçbir zorluk karşısında pes etmeyen, en ufak bir yakınmada bulunanın yanından hemen uzaklaşan, ama “taş atana ekmek atın” da diyen bir anneannedir bu. “Engeller aşılmak için vardır”ı sık sık duyduğu anneannesine layık bir torun olduğu ortada Tuluhan Tekelioğlu’nun.

Kendini yenilemeye çalışan eski bir Âdem olarak hayranlıkla selamlıyorum bu cesur yeni Havva’yı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler