Haseke’de IŞiD’e karşı kader birliği

IŞİD ’le savaş cephesinin en sıcak yerlerinden biri olan Haseke’de Suriye Demokratik Güçleri ve Suriye ordusu IŞİD’i geriletme mücadelesi veriyor. Bölge deki Süryani savaşçıların liderlerinden Kino Gabriel, “Tüm gruplarla birlikte çalışıyoruz. Çünkü kaderimiz ortak” diyor.

Yayınlanma: 06.12.2015 - 21:25
Abone Ol google-news

HASEKE'DE KÜRTLER, ARAPLAR, HIRİSTİYANLAR OMUZ OMUZA..

Haseke; Kürtlerin ‘Rojava’, Süryanilerin ‘Beyt Narhi’ (İki nehrin arası) dedikleri Suriye’nin kuzeydoğusunda Irak sınırındaki en önemli vilayet. Şu günlerde IŞİD’la savaş cephesinin en sıcak yerlerinden birisi. Haseke’nin güney cephesi IŞİD’in merkez üssü Rakka’yı Irak’a bağlayan lojistik hat açısından kilit. Haziran sonu temmuz başı gibi IŞİD militanları Haseke kentinin kenar mahallelerine kadar sızmıştı. Eylül ekim aylarında Suriye ordusu ile eğit-donat programı fiaskoyla sonuçlanan ABD desteğiyle oluşturulmuş olan Suriye Demokratik Güçleri-SDG (Syrian Democratic Forces-SDF) tarafından püskürtüldüler. Bugün Haseke’nin bazı mahalleleri Suriye ordusunun elinde. Bazıları da SDG’nin.. IŞİD’i güneye itekliyorlar. Bu sırada da birbirlerine “dokunmamayı” tercih ediyorlar.
 

SDF dediğimiz, Batı’nın sahada işbirliği yapacak güç bulamadığı bu diyarda seküler karakteriyle “altın değerinde”. Kürtlerin YPG/YPJ’sinin (Halk Savunma Birimleri) başını çektiği bu güçde Süryanilerin Sutoro tugayları ile Sünni Arapların Sanadid’i ve Amerikalıların sözünü ettiği aşiret gruplarından savaşçılar var. Altı kişilik bir askeri konsey tarafından koordine ediliyor. Araplar çok zayıf kaldıkları için SDG içinde ifade ediliyorlar. IŞİD’a karşı iş ciddi başarıyı Irak sınırındaki el Hul’da elde ettiler. Haseke cephesinde de köyleri adım adım temizliyorlar. ABD yönetimi SDG’ye ekim ortasında 50 ton mühimmatı havadan indirdi, ardından karadan destek yolladı. Ne kadarını kime verdiler, ortak sır. Haseke’nin güneyindeki cephe hattı boyunca bir YPG/YPJ, bir Sutoro mevzilerine rastlıyorsunuz. Daha doğuda Sanadid’ciler var.

SUTORO, SOOTORO…

Haseke’nin güney cephesini üç Sutoro milisinin koruması eşliğinde Süryani Askeri Meclisi sözcüsü Kino Gabriel ile dolaşıyoruz. İyi İngilizce konuşan Kino, Halep’te dişçilik okurken savaşa katılmış. “Halkımızı korumak zorundaydık” diyor: “Kamışlı’da örgütlenmeye başladık. Diğer kollar Kahtaniye, Terbesbiye, Derik ve Haseke’de oluştu. Biz rejim ve muhalefet güçleri arasında tarafsız kalıp kendi bölgemizi korumayı hedefledik. Bir grup daha sonra ayrılarak Sootoro ismiyle rejimin yanında yer aldı. Onlar hala halkımızın parçası. İç çatışma istemiyoruz. Biz kendi bölgemizi koruyoruz, onlar da rejimin verdiği görevleri yerine getiriyorlar. Bazı mahallelerde varlar, havaalanındalar. Kalan yerlerde biz varız.”

‘TÜRKİYE ONLARA AÇIK TUTTU, BİZE KAPATTI’

Kino, Suriye ordusunun Hıristiyan köyleri dahil pek çok yeri terk edip gittiğini söylerken, Habur etrafındaki 34 köyü kendi başlarına IŞİD’dan temizlediklerini anlatıyor. Sutoro milis güçlerinin sayısını 1000’den fazla diye veriyor ve “Tüm gruplarla birlikte çalışıyoruz, Arap yahut Kürt. Çünkü kaderimiz ortak. Sonuçta birlikte yaşamak zorundayız. İyi ilişkiler kurmak zorundayız, buna şimdiden başlıyoruz” vurgusu yapıyor. Türkiye’ye dair görüşünü soruyorum. “Türkiye uluslararası koalisyonda yer alsa da tehdit öncelikleri farklı. IŞİD’a karşı değil, Kürtlere karşı. IŞİD Tel Abyad’ı (Gre Spi) kontrol ettiğinde Akçakale yolu açıktı, her şey geçiyordu. Biz kontrol etmeye başlayınca kestiler. Bu da bir çeşit destektir. Bunu başka yerlerde de gördük. Resulayn (Serekaniye) Nusra kontrolündeyken gördük. Biz alınca kapattılar. Bizim IŞİD’i temizlememizi istemiyorlar. Bu iyi değil. Ama bu Türkiye’nin kendi seçimi ve uluslararası bir mesele.”

HEWALLERLE HAWROLAR…

Haseke’nin dış mahallelerinden güneye ilerliyoruz. 3-5 km aralıklarla yakılmış yıkılmış köyler, sökülmüş demiryolu hattı, kısmen tahrip olmuş köprüler gözünüzü çarpıyor. Bu diyarda Kürtlerin arkadaş için seslenme kalamı “Hewal” ise, Süryanilerinki “Hawro”… İreşa’ya uzanan hatta Melebiya’da “Hawro”lara rastlıyoruz. Mevzileri IŞİD mevzilerine askerlerin ifadesiyle 700 metre uzaklıkta. El Beşir köyü diye aktarıyorlar. Az ötedeki köyde ise “Hewaller”in mevzileri var. Hawro’lar çatışmaların daha ziyade sabaha karşı 04.00 ile 06.00 saatleri arasında yaşandığını anlatıyorlar. IŞİD’la karşılıklı silah sıkmaktan ziyade, bomba yüklü araçlarla intihar saldırıları ve mayınlarıyla uğraştıklarını belirtiyorlar.

‘TOPRAĞIMI VE HALKIMI KORUMAK’

Aralarında sınırın Irak tarafında kalan Şengal kenti ve bölgesini peşmerge güçleri, HPG, Ezilerine YBŞ’sinden oluşan Kürt güçleri tarafından alınmasını sağlayan El Hul hücumuna katılmışları var. Bunlardan biri de 23 yaşındaki Julian. Savaştan önce Haseke’de bir internet kafede çalışıyor bir yandan da tarım okuyormuş. “Vatanımı ve Süryani halkını savunmak için Sutoro’ya katıldım” diyor. Çatışmalarda 5 kişiyi öldürmüş. Ailesi Haseke’de yaşamaya devam ediyor. Savaştan sonra orduda kalıp evlenmeyi ve aile kurmayı planlıyor. Mevzinin lideri 29 yaşındaki Hanibal. Savaştan önce ticaretle uğraşıyormuş. Savaşa katılma sebebini “Toprağımı ve halkımı korumak. Önce Baas’tan haklarımızı almak için katılmıştım ama artık Baas’tan da beter olan IŞİD’i yenmek durumundayız. Tek kaygımız bölgeyi kurtarıp özgürleştirmek” diye anlatıyor. 4 kişiyi öldürmüş. Grubu Haseke’de Davleye bölgesinin kurtarılmasında rol oynamış. İşleri gereği bir ağabeyi Lazkiye’de diğeri Şam’da, üçüncüsü ise İstanbul’da yaşıyorlar. Hayali savaş bitinci sivil hayata dönüp ticaretle uğraşmak ve evlenip aile kurmak.

GÜNIŞIĞINDA ATEŞALTI…

Mevziden ayrılıp 1-2 km güneydeki YPG mevzisine yola koyuluyoruz. Boşaltıldığını görünce gerisin geriye dönüyoruz. Sutoro mevzisindekiler, arkamızdan ateş açıldığını, yere düşen kurşunların yükselttiği tozu dumanı gördüklerini söylüyorlar. Güvenlik icabı daha doğu tarafındaki bir başka YPG mevzisine yöneliyoruz. IŞİD’in 15 gün kadar önce bulunduğu bu köy yerle yeksan. YPG’lilerle Sutoro’lular sohbete koyuluyorlar. 26 yaşındaki Cezireli YPG milisi Orkeş’le konuşuyorum. 2013’te katılmış YPG’ye. Kişisel sorulardan sıkılıyor, “Hepimiz Rojava’yı korumak için buradayız” diyor. “Bazı noktalara yükleniyorlar ama püskürtüyoruz. Koalisyon uçakları da vuruyor” diye anlatıp ekliyor: “Bu çatışmayı SDG çatısı altında veriyoruz. Tek operasyon odamız ve komutanlığımız var. Koordinasyonumuz gayet iyi işliyor.” “Suriye demokratik bir ülke olana kadar mücadele edeceğiz. Umuyoruz ki diğer gruplar da aynı davaya inanır ve SDG’ye katılır. Biz kardeşlik içinde hareket ediyoruz. Aynı modeli güneyde de uygulamak istiyoruz.”

SUTORO’NUN ARABI…

Sutoro’da 21 yaşındaki bir Sünni Arap gence rastlıyorum. İsmi Memet Hamza Ali. Şarabi aşiretinden. Peki Sutoro’da ne işi var? “Vallahi bilmiyorum, diğerleri bana kafir geliyorlar. Bunlar kafa kol kesiyorlar” diyor. 4 yıl Elazığ’da yaşayıp kebapçılarda çalışmış, cep telefonundan Adana, Mersin, Urfa ve Dersim’de çekilmiş fotoğraflarını gösteriyor. Üç kardeşi Türkiye’de yaşıyor, anne babası Haseke’de. Dönüş yolunda bize eşlik ederken, IŞİD’in ezip geçtiği Haseke’nin hemen dışındaki Mahbara köyünün enkazını işaret ediyor.

HASEKE’NİN HALLERİ…

SDG’nin merkezi örneğin Kamışlı’da değil Haseke’de. Doğudaki El Hul gibi Rakka’ya yönelik yönelmeyeceği sorusunun yanıtını onlar da bilmiyorlar. Haseke, Suriyeli Kürt ve Araplar arasındaki hattı çiziyor aslında. Kamışlı Kürtlerin ağırlıkta olduğu YPG/YPJ, Suturo ve Sanadid’in etkin olduğu bir şehir. Arap nüfusun daha fazla olduğu Haseke’de Suriye ordusunun varlığı daha belirgin. Kentin kuzeyinde Kürt yoğunluklu bölgeler var. Arap mahallelerinde ise Suriye ordusu, hükümet yanlısı aşiret ve milisler. Hükümet kurumları çalışsa da PYD’nin kendi kurumları bulunuyor.

Şehirde dengeler gözetiliyor. İsveçli bir gazeteci ve Kürt mihmandarının geçen şubatta Suriye ordusu tarafından “yasadışı biçimde ülkede bulunduğu” gerekçesiyle gözaltına alındığında yaşananları hem YPG’liler hem de Sutoro milislerinden dinledim. YPG iki önde gelen Suriye polis komutanını yakalayıp etraflarını çevirip takas için kullanıyor. Onlar da bu sayede Kamışlı’ya güvenlik içinde geri dönüyorlar.

Haseke’nin güneyi IŞİD kontrolündeki petrol alanlarının dibinde. Ama mazot bulmak büyük dert. Haseke dönüşü depomuzu doldurabilmek için üç dört istasyonu dolaşıyoruz. Mihmandarım kasım ortasında SDG’nin El Hul’un batısındaki Tişrin yataığını ele geçirdiğini anlatırken, sıkıntıların bitmediğini ekliyor. Kürtler ve müttefikleri Haseke’nin daha güneyine inmeyi başarıp Şeddadi kentine sarktıklarında IŞİD’ın başına daha büyük belalar açma potansiyeli taşıyorlar. Hele de yerel Arap aşiretlerini etkileyip petrol ve ticaret yollarını kontrollerine alırlarsa… Tabi en büyük sorun güneye inildikçe Kürtlerin yerini Arapların alması…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler