Muharrem İnce: Türkiye maalesef kötü yönetimin ağır maliyetlerini ödemeye devam edecek

CHP'nin 24 Haziran'daki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçimlerle birlikte yürürlüğe giren bir sistemle TBMM'nin devre dışı bırakıldığını belirterek, "Meclis etkisiz ve yetkisiz hale getirildi. Artık bir danışma meclisi bile değil" ifadesini kullandı. İnce, Merkez Bankası kararı hakkında da açıklama yaptı.

Yayınlanma: 24.07.2018 - 15:21
Abone Ol google-news

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Sosyal medya hesabı Twitter'dan açıklamalarda bulundu.

"Merkez Bankası, seçimden ve yeni damat bakanın atanmasından sonraki ilk toplantısında faizi arttırmadı, aslında artıramadı. Bu karar bankanın bağımsızlık fonksiyonunun rafa kaldırıldığını da göstermiş oldu" diyen İnce, "Enflasyonu ve faizi kontrol edip, kurları dengelemek, günlük manipülasyonlarla, yalanlarla değil, iyi yönetimle olur. Türkiye maalesef kötü yönetimin ağır maliyetlerini ödemeye devam edecek" ifadesini kullandı.

İnce'nin açıklamaları şöyle:

'TEMSİLİ DEMOKRASİNİN BİLE GERİSİNE DÜŞTÜK'

Parlamenter rejimlerdeki, halkın temsil edildiği meclislerin ötesine geçilerek, yurttaşların yönetimin her düzeyine sürekli katılımının sağlanması esas alınmaktadır. Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri ulaşmayı amaç edindiğimiz dünyadaki demokratik ilerlemelerin yanı sıra, kendi parlamenter geçmişimizde de meclislerin gelişimini gözlemekteyiz.Devlet tarihimiz boyunca izlenen divan, meşveret ve memleket meclisleri geleneğinin devamı olarak, 1876 yılında ilan edilen Meşrutiyet ve kurulan Meclis ile parlamenter bir meşruti sisteme ulaşılmıştır.

"VAR OLAN MECLİS CUMHURİYETİ KURDU"

Abdülhamit tarafından kapatılan milletin temsilcilerinin oluşturduğu Meclis-i Mebusan 1908 yılında yeniden açılmıştır. Özellikle 2. Meşrutiyet yılları, Padişahın mutlak iradesinin dizginlendiği, Meclisin ön plana çıkmaya başladığı bir geçiş dönemine şahitlik etmiştir.Kurtuluş Savaşı Ankara'da kurulan Meclisle başlatıldı ve milli mücadeleyi sürdürenler tek meşru dayanak olarak milleti temsil eden bu Meclise dayandılar. Milli mücadeleden zaferle çıkan Gazi Meclis, Cumhuriyeti kurdu. Üzerinde durulması gereken konu, Cumhuriyetin kendine bir meclis oluşturmadığı, tam tersine, var olan Meclisin Cumhuriyeti kurduğudur.

"MECLİS ETKİSİZ VE YETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"

Kurtuluşun ve kuruluşun baş aktörü olan Meclisimiz, 24 Haziran seçimleriyle yürürlüğe giren ve ne olduğu belirsiz bir sistemle devre dışı bırakıldı.Cumhuriyet döneminin temel kurumu olan ve demokratik gelişmemizin zeminini teşkil eden Meclisimiz 21. yüzyılın başlarında işlevsiz bırakıldı. Bırakın katılımcı demokrasiyi, temsili demokrasinin bile gerisine düştük. Meclis etkisiz ve yetkisiz hale getirildi. Artık bir danışma meclisi bile değil.

'EĞİTİMLİ YOBAZLARA SORMUYORUM, DEMOKRASİYE İNANDIĞINI İDDİA EDENLERİN SESİ NEDEN ÇIKMIYOR?'

'Çağdaş Muhafazakâr' anlayışla hiçbir ilgisi olmayan 'eğitimli yobazlara' sormuyorum. Kendini muhafazakâr zanneden bilgisiz ve ilgisizlere sormuyorum. Çünkü onların cevabı yok, saplantıları ve ezberleri var. Demokrasiye inandığını iddia edenlerin sesi neden çıkmıyor?

"SİZİ YETİŞTİREN TOPLUMA BİR UYARI BORCUNUZ YOK MU?

?'Katılımcılık Şampiyonu', özellikle Avrupa fonlarıyla beslenen 'projeci' aydınlarımız ve anlı şanlı Sivil Toplum Kuruluşlarımız nerede? Cumhuriyeti kuran Meclis'in devre dışı bırakılmasına Cumhuriyetçi geçinen aydınlarımız, entelektüellerimiz ne diyor? Entelektüel ahlak olmadan sahip olunan entelektüel bilgi 'aydın' olmaya, halkı aydınlatmaya yetmiyor. İnsanlarımızın tam da ihtiyacı olduğu dönemde gerekli uyarıları yapmaktan çekinen bilgi sahiplerine, sahip oldukları bilginin ne faydası var? Demokrasiyi yere göğe sığdıramayanlar, neredesiniz? Sizi yetiştiren bu topluma bir “uyarı” borcunuz yok mu?

"TÜRKİYE MAALESEF KÖTÜ YÖNETİMİN AĞIR MALİYETLERİNİ ÖDEMEYE DEVAM EDECEK"

Merkez Bankası, seçimden ve yeni damat bakanın atanmasından sonraki ilk toplantısında faizi arttırmadı, aslında artıramadı. Bu karar bankanın bağımsızlık fonksiyonunun rafa kaldırıldığını da göstermiş oldu. Enflasyon artıyorsa, faizlerin de artacağını bunların dışında bilmeyen mi var? Faizi artırmadık şovu yapabilmek için, döviz kurları fırlıyor ve vatandaşın ve şirketlerin canı yanıyor, milli gelirimiz azalıyor.Merkez Bankası, döviz artışını tutabilmek için son 3 ayda 10 milyar doların üzerinde satış yaptı, ama kurları tutabilmek mümkün değil. Enflasyonu ve faizi kontrol edip, kurları dengelemek, günlük manipülasyonlarla, yalanlarla değil, iyi yönetimle olur. Türkiye maalesef kötü yönetimin ağır maliyetlerini ödemeye devam edecek.

<haber-yatay:1035460,1035836>


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler