Kabataş yalanı yandaşları birbirine düşürdü... Kurguları Erdoğan mı yaptı?

Havuzda kavga büyüyor... Yeni Şafak yazarı Abdülkadir Selvi, "Kabataş Kurguydu" diyen Cem Küçük'e "Kurguları Erdoğan mı yaptı? Vicdansız adam" dedi.

Yayınlanma: 27.10.2015 - 11:24
Abone Ol google-news



Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, Kabataş yalanına ilişkin olarak, "O dönem kendi gazetem dahil, bunun bir kurgu olduğunu ve bunun iyi yönetilemediği eleştirisini yönelttim" diyen Star yazarı Cem Küçük'e "Kabataş olayı, 11 Haziran 2013 tarihinde ilk olarak Başbakan Erdoğan tarafından kamuoyuna duyuruldu. Cem Küçük o zaman ilk kurguyu Erdoğan mı yaptı?" diye sordu. Selvi, "Kabataş kurguydu diyen Cem Küçük, o zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da kurgu yapmakla suçladığının farkında mısın? Vicdansız adam" dedi.

Elif Çakır, Cem Küçük'ü Saray'a şikayet etti


Selvi'nin Yeni Şafak'ta "Kabataş tacizcilerine" başlığıyla yayımlanan yazının öne çıkan bazı kısımları şöyle:

Gezi olaylarının dumanının tüttüğü günlerdi.

11 Haziran 2013 Salı günüydü.

O dönem Başbakan olan Erdoğan AK Parti grup toplantısında, “Çok önemli bir yakınımın gelinini, Başbakanlık Ofisimin yanında, yerlerde süründürdüler, kendisini çocuğunu taciz ettiler” dedi.
Erdoğan konuştuktan sonra gazeteciler olarak hepimiz bu olayın peşine düştük.

Çabalarım sonunda Başbakan'ın sözünü ettiği olayın Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu'nun gelini olduğunu öğrendim. Maruz kaldığı çirkin saldırıyı kadın gazetecilerle paylaşan Zehra Develioğlu'na ilişkin elde ettiğim bilgileri yazdım. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na 05.06.2013 tarihinde yaptığı şikayet başvurusuna ulaştım. Şikayet dilekçesindeki beyanlarından yararlanarak genç bir annenin maruz kaldığı çirkin muameleye dikkat çekmeye çalıştım.
O zaman Star Gazetesi yazarı olan Elif Çakır da Zehra Develioğlu ile röportaj yaparak çirkin saldırıyı sütunlarına taşıdı.

Vay siz misiniz bunu yapan?

Kabataş'ta ne olduğu belli olmayan bir görüntü üzerinden siz bir kadını, ona sahip çıkan kadın gazetecileri linç etmek, itibarsızlaştırmak için neden özel bir çaba içindesiniz?
Bir kadının tacize uğramadığını ispatlamak için düştüğünüz duruma bakın.

Hürriyet'ten Ayşe Arman'ın, Gezi sürecinde saldırıya uğrayan Yeşim Sönmez isimli kadınla yaptığı röportajı ne çabuk unuttunuz?

Birçok yalanlar söylendi Kabataş'ta. Hamile kadının Tomalar tarafından ezildiği gibi. Onlara ses çıkarmadınız. Ama başörtülü kadınlar, dindar insanlar bir kaygı yaşadı Gezi'de. Bir bakan, “12 yıldır Ankara'dayım. İlk kez kendimi yabancı hissettim” demişti.

Görülüyor ki, Zehra Develioğlu'na yapılan saldırı, Kabataş meydanında durmuyor, tacizci kafalarda devam ediyor.

Gazeteci Elif Çakır açıklama yaptı. Röportajımın kayıtlarını savcılığa vermeye hazırım dedi. Çünkü Elif Çakır sanal değil gerçek bir röportaj yaptı. Murat Seçkin'in ortaya attığı cümlenin ise önü-arkası var. Elif Çakır, tacize maruz kalan Zehra Develioğlu'nun içinde bulunduğu psikolojiyi yansıtan bir cümle kuruyor. Ama cümlenin tamamı bundan ibaret değil ki? Elif Çakır röportajının arkasında durmaya devam ediyor.

Peki Star yazarı Cem Küçük'e ne demeli? Şahsıma yönelik saldırılarına cevap vermeye gerek duymadım. Ama değerlerime saldırı olduğunda susamam.

Demek Kabataş olayı kurguydu ha… Kabataş olayı, 11 Haziran 2013 tarihinde ilk olarak Başbakan Erdoğan tarafından kamuoyuna duyuruldu. Cem Küçük o zaman ilk kurguyu Erdoğan mı yaptı?

O zaman ikinci kurguyu da Erdoğan yaptı demek ki. Çünkü 15 Şubat 2014 tarihinde, ”Kabataş'ta yavrusuyla beraber bir kızımıza yapılan saldırıyla alakalı, bunlar da onun üzerinde oynamaya başladılar. Şimdi bunu yalanlamaya kalkıyorlar. Yazık, yazık. Medya dünyasında amiral diye geçinenlere söylüyorum. Hele bugün attıkları başlık. Bunun altında da boğulacaksınız. Çünkü bu attığınız manşetler doğru değil. Adli Tıp raporlarını nereye saklayacaksınız? Savcının tespiti, adli tıp raporları ortada. Bundan kurtulamayacaksınız. Tarih sizi affetmeyecek” demişti.
Yetmedi mi? Üçüncü kurguyu da Tayyip Erdoğan yaptı?

Çünkü 6 Mart 2014 tarihinde şöyle konuşmuştu: ”Gezi olayları sırasında bir genç kadın. Bir belediye başkanının gelini. Bir anne yanında çocuğu olduğu halde Kabataş'ta tacize maruz kaldı. Kimse o kadını taciz edenleri kınamadı, peşine düşmedi.
Tacize uğrayana kadına ise etmediklerini bırakmadılar. Terbiyesizce ahlaksızca o kadının üzerine gittiler.
Hatta o hanımefendiyle ilgili yazılar yazan 4 tane bayan köşe yazarına da olmadık hakaretler ettiler. Şimdi de sosyal medyada üzerine gitmeye devam ediyorlar.
Hatta bu hanımefendi ile ilgili gidip incelemesini yapıp olumlu yazılar yazan 4 tane bayan köşe yazarına da olmadık hakarette bırakmadılar.
Hani tacizde esas olan kadının beyanıydı”

Kabataş kurguydu diyen Cem Küçük, o zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı da kurgu yapmakla suçladığının farkında mısın? Vicdansız adam.
Geziciler bundan rahatsız olabilir. Peki sana ne oluyor?
Hepsini anladım da, Yeni Şafak'ın “Başka Türkiye yok” kampanyası seni niye rahatsız etti?

Yeni Şafak demek, 28 Şubatlara, 27 Nisan e-muhtırasına, başörtüsü yasaklarına, kapatma davalarına, paralel darbe girişimlerine karşı yürekli bir ses, dik bir duruş demektir. Yeni Şafak, Türk basınının yüz akıdır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon