Berkin Elvan'ıın babası 'Umut Nöbeti'nde

Can Dündar ve Erdem Gül'ün yaptıkları haberlerde art niyetin olmadığını belirten Sami Elvan, ''Can Dündar'ı ve Erdem Gül'ün bu güne kadar yaptıkları haberleri kamuoyunu aydınlatıcı ve bilgilendirici haber olarak düşünüyorum. Kesinlikle kamu yararına yaptıklarını düşünüyorum. Burada kesinlikle art niyet olduğunu da düşünmüyorum.'' dedi

Tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri'de başlatılan umut nöbetine, CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, Gezi Parkı olayları sırasında polisin attığı gaz fişeğiyle hayatını kaybeden Berkin Elvan babası Sami Elvan, ve Avukat Turhan Tuna Şen devam etti.

Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığını belirten CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, ''Bu nöbet hem kamuoyuna verilecek mesaj niteliğinde, hem de basın özgürlüğünün daha geniş anlamda olması noktasında bir mesaj anlamında olacaktır. Çünkü Türkiye'de bugün basın özgürlüğü yoktur. Basın özgürlüğü yoksa orada demokrasinin de olması mümkün değildir. Basın özgürlüğünü CHP olarak çok önemsiyoruz. Bunun öneminde binaen de bu nöbeti tutarak hem kamuoyuna hemde dünyaya bir mesaj vermek istiyoruz. Çünkü bu iki arkadaşımız daha önceden çıkmış bir haberin gazetede yer alması sebebiyle tutuklanmışlardır. Yani burada aslında gazetecilik tutuklanmıştır. Yaptıkları haber sebebiyle tutuklanmışlardır. Bu tür haksızlıkların, adaletsizliklerin Türkiye'de artık son bulmasını istiyoruz.'' şeklinde konuştu.

Can Dündar ve Erdem Gül'ün yaptıkları haberlerde art niyetin olmadığını belirten Berkin Elvan babası Sami Elvan, ''Biz de bugün 38. umut nöbetindeyiz Berkin Elvan’ın babası olarak. Sayın Can Dündar'ı ve Erdem Gül'ün bu güne kadar yaptıkları haberleri kamuoyunu aydınlatıcı ve bilgilendirici haber olarak düşünüyorum. Kesinlikle kamu yararına yaptıklarını düşünüyorum. Burada kesinlikle art niyet olduğunu da düşünmüyorum. Şuan yaptıklarından dolayı haksızlığa uğradıklarını düşünüyorum. Bugün umut nöbetinde ben de dahil oldum. Bir an önce istiyoruz ki Türkiye toplumu olarak şu günlerde ülkemizdeki yaşanan kaosun bir umut olarak ilk önce onları serbest bırakılmasını ve diğer bütün düşüncesinden fikrinden de tutuklanan tutsaklarında özgür kalması dileğiyle hepinizi selamlıyorum.'' ifadelerini kullandı.

Avukat Turhan Tuna Şen ise şöyle konuştu: ''Senelerce 1980-85 yılları arşında İstanbul'da sıkı yönetim zamanında sıkı yönetim mahkemelerinde davalar takip ettim. O dönemde dahi yaşamadığımız hukuk ihlallerini bugün yaşıyor olamamız Türkiye'de son derece üzüntü veren bir olay. Sayın Dündar ve Gül’ün hala iddianamesi mahkemeye sunulmadı bu hukuk açısından ayıp bir durumdur.''