Spiker Alp Buğdaycı Cezaevinde ölü bulundu

<video:544388>

Eski haber spikeri Alp Buğdaycı, Metris Cezaevi'nde ölü bulundu. Buğdaycı'nın ölüm nedeniyle ilgili inceleme sürüyor.

Tecavüz ve şiddetle gündeme gelen spiker ve romancının 'Ağır' sonları

Cezaevinde ölü bulunan Alp Buğdaycı bir dönemin en parlak televizyon spikerlerindendi. İyi bir gazetecilik kariyerine sahip olan Buğdaycı, 21 Temmuz 1964'te Diyarbakır doğdu. Pek çok dergi ve gazetede staj yaptıktan sonra asıl kariyerine 1989'da TRT'nin açtığı spikerlik sınavını kazanmasıyla başladı. Hem TRT radyolarında hem de televizlonda başarılı programlara imza attı. 1990'da ise Türkiye'nin ilk özel televizyon kanalı Star 1 (Magic Box) ekranında haber spikerliği yaptı. Özellikle Birinci Körfez Savaşı dönemindeki canlı yayın performansı ile yılın en iyi spikeri olarak gösterildi.

İŞKENCE VE TECAVÜZ KARİYERİNİN SONU OLDU

Buğdaycı'nın bu parlak kariyeri ise tıpkı parlak bir romancı olan ve 2013'te intihar eden Metin Kaçan ile birlikte Güneş K. adlı kadına işkence ve tecavüzden tutuklanmasıyla son buldu. O dönemde aylarca gündemi işgal eden olayda Güneş K.'nın iddiasına göre Buğdaycı ve Kaçan kendisine saatlerde işkence ve tecavüz etmiş, sonra da ölümle tehdit etmişlerdi

Avukatı'ndan açıklama

Avukatı, Alp Buğdaycı'nın kalp krizi geçirmiş olabileceğini ifade ederken kulak ve alın bölgesinde kan olduğunu kaydetti. Buğdaycı'nın avukatı şunları söyledi: 

Alp Buğdaycı ve Metin Kaçan'ın avukatlığını yaptım. Bu davada iki insana toplumsal linç uygulandı. Toplum kendi ahlakçı yapısını bunların üzerine kusup büyük bir cinnet derecesinde baskı uyguladı. Metin Kaçan bunun sonunda köprüden atlayarak intihar etti. Alp Buğdaycı da cezanın kesinleşmesi üzerine Metris Cezaevi'nde 1,5 ay önce teslim oldu fakat dün kalp krizi geçirmesi nedeniyle hastaneye kaldırıldı orada vefat ettiğini öğrendik. Hiçbir doktora gitmişliği yoktu, bugüne kadar hiçbir şekilde kalp problemi olmadı. Nedenini tam olarak bilemiyoruz, adli tıp raporunun 3 ay içerisinde açıklanacağı söyleniyor. Kesin bir şey şu anda söylenemiyor. Fakat her halükarda bu toplumsal baskının getirmiş olduğu bir cinnet, yaratmış olduğu stres ve buhran neticesinde her iki insanın da sağlık durumu bozuldu. Bu toplumsal bir linç. İçeride kendi vadesiyle mi öldü veya başka nedenlerle mi onu bilemiyoruz. Fakat bu konuda bir takım kuşkularımız vardı çünkü kulağında ve yüzünde kan izleri olduğu bilinmektedir. Kesin bir şey şu anda söylenemiyor. Bu toplumsal baskının getirmiş olduğu bir infaz biçimidir. Bazı cezaları toplum infaz edecekse yargılamaya gerek yoktur ve devlet bu tür suçlarla içeri aldığı insanları asla korumamaktadır. Bir mahkum devletin namusudur. Metin Kaçan öldüğünde de linç edilmemliler diye bir sürü yazılar yazıldı.

<video:544369>