‘Kırmızı Bülten’ ‘Kırmızı Kart’ Demek

16 Aralık 2014 Salı

Operasyon belgelerine göre, 1 No’lu “makul şüpheli” Fethullah Gülen.
Ama hakkında gözaltı kararı yok.
Bunun için “Kırmızı Bülten” çıkarılması gerekiyor. AKP’nin buna cüret ve cesaret etmesi ise hiç kolay değil.
Kırmızı Bülten çıkarmak demek, Amerika ile restleşmek demek. Amerikan Yönetimi, Kırmızı Bülten’e rağmen Gülen’i teslim etmezse, bu açıkça AKP’ye “Kırmızı Kart” göstermesi ve Erdoğan ile ipleri koparması demek!
Özellikle Gülen Hareketi ile yayın organları için TBMM’den “makul şüphe” ve “mala el koyma” yasası çıkartan Erdoğan, Interpol’den “Kırmızı Bülten” çıkartamayacaktır!
Çıkarırsa bu, Başkan Obama ile restleşmek olacaktır!
(Hoş, Kaç-Ak Saray’a geçtikten sonra, kendisini Beyaz Saray’lıyla eşit görmeye başlamış olabilir. Zayıf olasılık da olsa böyle bir kabadayılık yapabilir. Kendisi “dövizde olduğu” için de, 2 bin 500 TL’ye fırlayacak dolar faturasını fakir fukaramız ödeyebilir!)

‘1 No’lu Eş Makul Şüpheli’
Despot iktidarların en büyük dayanağı ve güvencesi, halkın hafızasının zayıflığıdır. Diktatörler ve bu sayede ayakta dururlar. Erdoğan, Gülen ve Hizmet Hareketi ile yıllarca güle oynaya, ortaklaşa, ülkeyi yönetti durdu. Yeterli kadro ve birikime sahip olmadığı için başta yargı, eğitim ve Emniyet olmak üzere devlet kadrolarını Cemaat’e teslim etti.
Bunu da zaten çok değil, iki yıl önce açıkça ikrar ve ilan etti:
“Ne istediler de vermedik!”
Gülen hareketi eğer kamusal alanda paralel yapı kurmuş ve “suç” işlemiş ise bunu Erdoğan sayesinde ve onun sağladığı olanaklarla gerçekleştirmiştir.
Gülen, herhangi bir nedenle “makul şüpheli” olarak yargı önüne çıkarılacaksa yanında Erdoğan bulunmalıdır.
Çünkü Gülen’e eğer varsa o “suçları” işleme olanağını ve ortamını sağlayan, Erdoğan’ın bizzat kendisidir. Ve “Eş makul şüpheli” olarak o da hesap vermelidir.
Gülen dün yıllardır sakladığını söylediği bir “gerçeği” açıkladı: 9. Cumhurbaşkanı Demirel’in, 20 dolayında ülkenin devlet veya hükümet başkanına referans mektubu yazarak kendisine referans olduğunu ilan etti.
Çok şükür Demirel hayatta. Hocaefendi’nin sözlerini doğrulayacaktır. Zaten, bu vesileyle bir gerçeği de kabul etmek gerekiyor:
Bu ülkenin yurtaşları bu noktada ülkenin cumhurbaşkanına değil, emekli bir müftünün sözlerine daha çok inanma eğilimindedirler.

Karışık Ortam Onuruna... Ortaya Karışık Notlar
?İstanbul C. Savcısı, ZAMAN ve Samanyolu iddianamesini mutlaka OSMANLICA hazırlamalıdır; hem tarih yazmalı hem de tarihe geçmeyi “çifte garantiye” bağlamalıdır.
?Muhalefet, “darbe süreci” yaşandığını ilan ediyor. Umalım ki, bu sürecin bir amacı da “barış süreci”ni darp etmek olmasın!
?Cemaate ve ZAMAN’a yönelen darbe hayırlara vesile oluyor... Haramzadeliğe ve despotluğa karşı geniş ama biraz dikenli bir muhalefet ittifakı oluşuyor! CHP’ye tabela adını da belirterek HDP “seçim ortaklığı” öneriyor. Bu önerinin iktidarın telkin ve tavsiyesiyle mi yoksa Tayyip veya Davut Beylerin gözüne girmek için mi yapıldığı ise Osmanlıcasıyla “calib-i sual!”
?Samanyolu TV senaristlerinin gözaltına alınması tamamen kıskançlıktan... “- Senaryo gerekiyorsa onu da biz yazarız! Size ne oluyor?”
?
İktidar olmak hafıza oyunudur. Kötü icraatını unutturan kazanır! Gündemde tutmayı başaran parti ise iktidar olur.

Makamı Cennet Olasılık...
?- 1 milyon değilse kaç TL? Açıklamıyor; Demek utanıyor! Peki binmeye utanmayacak mı?
AHRET SORUSU: Cemevlerinin kaç yıllık elektrik, su parası sağlanır o Mercedes’in parası ve yakıtıyla? l Diyanet İşleri Başkanı verdi TALKINI yuttu SALKIMI. Cumhurbaşkanı düşünmezse... Memuru mu düşünecek HALKINI?
?Müslüman Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Görmez, ucuz arabaya binerek ucuzluk yapan Papa’ya, Alman Mercedes ile haddini bildirdi!
?Pırlantada ÖTV çoktan sıfırlandı. Ama morga konulan ölüler için KDV ödeniyor. niye? Cumhurbaşkanımız “itibardan tasarruf” etmesin diye!
?Diyanet İşleri Başkanımız, camilerde verilen “kul hakkı”, “israf”, “gösteriş” konulu hutbe ve fetvaları bir süreliğine yasaklamaz inşallah!
?Kaç-Ak Saray için “milletin” demişti, Diyanet’in milyonluk Mercedes 500 SL’si de milletindir. Bari o da arada akşamları boş duracağına Ulus-Sincan dolmuş yapsa!
?DİB Başkanı Prof. GÖRMEZ soyadının gereğini yapıyor; kul hakkı, gösteriş, israf konularındaki Kuran hükümlerini ve hadisleri GÖRMÜYOR!
• Geçen yıl “İzmir’e irfan lazım!” demişti... Gelecek yıl da kendisine “Mercedes 500 SL” lazım olduğu ortaya çıktı!
?Yeni makam aracının fiyatı da Kaç-Ak Saray’ın maliyeti gibi utanç verici ki Cumhurbaşkanı gibi Diyanet İşleri Başkanı da rakam vermekten kaçıyor!!!!

** Seçmen = Kadın Seçmen de kadın gibidir. Sizi seçmiyorsa, bu sizi sevmediğinden değil. Sizin yeterli çabayı göstermemenizdendir!

** 17 Aralık Şeb-i Arus’u “Düğün Gecesi” diye biliyorduk. Yüzlerce yıldır Mevlana’yı bu tarihte anıyorduk. Ama bu iktidar para kasaları, ayakkabı kutularıyla bu tarihi “murdar” ettiler. Düğün Gecesi’ni “Irza Geçme Gecesi” ne çevirdiler!

** “Herkes Osmanlıca öğrenecek!” talimatı elbet “Kürt kardeşlerimiz”i de kapsıyor! Ama o cepheden çıt çıkmıyor. Öcalan artık öksürmelidir. Hiç değilse Kürtler Osmanlıcadan muaf tutulmalıdır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları