Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
At binenin
Aradan neredeyse yirmi zaman geçti. Kimse at ve seyislik üzerinden birilerini iğneliyor diyemez. Yani inşallah diyemez.
Siyaset, Arapça malum, “at idare eden kişi” anlamında “seyis” sözcüğünden türeme. At binmek, at idare etmek, at terbiyesi anlamınadır.
Siyasetin iyi yapılması ise ata doğru binilmesi ve elbette düşülmemesini gerektirir. Memleketin de bir at gibi yerelde, genelde rikkatle, dikkatle, hünerle ve şefkatle idare edilmesidir. At niyetine halkın sırtına binildiği haller de olur. Hem de bazen çok olur. Ve uzun süre olur. O ahvalde halk huysuzlaşır bineni sırtından atıverir.
***
Siyaset sözü altı yüzyılı aşan Osmanlı döneminde daha önce beylikler döneminde hep siyaset idi, hep siyaset denirdi. Bunda halkın at, avrat, silah diye özetlenen önceliklerinin büyük payı olmalı.
Siyaset, halk için olmasa da genellikle siyasetçiler için hayatın kendisidir. Ama yine de kimi öncü biniciler için siyaset, üzerinde “çekiniz” yazan kapıyı “iterek” açmaktır. Bu nedenle çoğu kez, siyasi hayatın derin gerçeklerini onlar bulamaz, derin gerçekler gelir onları bulur. Bu gibilerin siyasi yaşamlarının ilk yarısında ülkeye gerçekten hizmet etme kapasiteleri vardır. Ama buna koşullar elvermez. İkinci yarısında ise koşullar elverir ama artık kapasiteleri kalmamıştır.
***
Siyasetin biri genel, öteki özel iki büyük kuralı vardır. İlkini herkes deneyebilir. Sonunda yeterince çaba göstermişse istediğini elde eder. Özel kural ise her siyasetçinin az ya da çok bu kuralın istisnası olduğudur.
Siyaset nadiren tek yönlüdür: Biraz kaybedersiniz, biraz kazanırsınız. Bazıları için siyasetin vazgeçilmezliği daha çok bundandır.
Siyasette başarı, kimi kez düşünülenden daha da kolaydır. Bütün yapmanız gereken imkânsızı kabul etmek, vazgeçilmezden vazgeçmek ve tahammül edilemeyene tahammül etmektir. Çünkü siyaset biraz vaat, biraz tehdit, az sevgi, daha çok korku demektir.
TV’lerde reklam arasından önce, “Bizden ayrılmayın” denmesi ve daha fazla haberle geri döneceğiz nedeniyledir.
***
Siyaset çoğu zaman sürprizlerle doludur. Elbette yeterince beklemesini bilenler için bu daha da doğrudur.
Siyaseti, “Cüretkâr bir macera ya da akıntıya kürek çekmektir” diye tanımlayanlar kısmen haklıdır.
İşin sırrı, siyasetin bir “Kendin pişir kendin ye” etkinliği olduğunun ne kadar erken farkında olunacağında gizlidir. Bunun geç farkına varanlar, yaşamlarının sonuna kadar sürecek olan “sayın genel başkanım”, “sayın milletvekilim”, “sayın bakanım” türünden yarı dalga, çeyrek iltifat, çeyrek talep içeren boş unvanlarla yetinmek zorunda kalırlar. Bu yüzden de “en ideal” siyasetçi tanımı, bu oyunda eline çok iyi kâğıt gelen kişi değil, gelen çok kötü kâğıdı en iyi oynayandır.
Bakalım Cumhur Müttefikleri ve altılı masanın sabık sakinleri, dönülmez akşamın ufkunda oyunlarını nasıl sürdürecekler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!
- Özgür Özel'den yasağa karşı adım