Avrupa Solunun Yeni Umudu: Renzi

14 Aralık 2013 Cumartesi

Hafta başından bu yana Avrupa’nın yeni bir sol lideri var: Matteo Renzi.
Floransa’nın 38 yaşındaki genç ve başarılı belediye başkanı, Çizme’de pazar günü düzenlenen önseçimlerde rekor sayılan zaferle merkez solun lideri seçildi.
Yüzde 30 civarı seyreden oy oranlarıyla merkez solun temsilciliğini yapan “Demokrat Parti/Partito Democratico(PD)”nin başına gelen Renzi, İtalya gibi siyaseten muhafazakâr olan bir ülkede bu konuma 30’lu yaşlarda erişen hızıyla çığır açtı.

Değişim, gençleşme, yenilik simgesi
Duvarın çöktüğü ’80’lerin sonunda henüz bir ortaokul öğrencisi olan Renzi, İtalyan solu için gençleşme, yenilik, değişim vaat ediyor. Ve Berlusconi yıllarının başat iletişim kültürü ile yetişen, Soğuk Savaş kalıplarının şartlanmalarından etkilenmeyen “ilk sol lideri” oluyor.
Renzi’ye bağlanan ümitler bu nedenle çok büyük.
Bir yandan Renzi’nin “Berlusconi dilini” konuşarak geniş kitleleri fethetmesi umut ediliyor…
Bir taraftan da komünizmin çöküşünden bu yana komplekse girmiş olan İtalyan solunu, bu “tarihi eziklikten” kurtarması bekleniyor…
Avrupa’nın tüm sol hareketlerinden farklı olarak Çizme’nin solu, vaktiyle seçmenlerin üçte birinin oyunu alan komünist ağırlıklı bir geçmişe sahip…
Soğuk Savaş döneminde Batı Avrupa’ nın en büyük komünist partisi ile özdeşleşen İtalyan solunun en köklü sorunlarından biri nicedir bu ezikliği üzerinden atmak oluyor.
İddiası, özgüveni ve Berlusconi’yi aratmayan medyatikliği ile öne çıkan Renzi, şimdi ilk defa bu “eziklikliği taşımayan bir lider” profili sunuyor.
İnternette başarılı örgütlenmesiyle ilk kez girdiği seçimlerde geçen kış her dört seçmenden birinin oyunu alan “5 Yıldız hareketi lideriBeppe Grillo’nun yanında böylece sol muhalefet de yeni bir medya starı ile siyaset yarışında yerini alıyor.
Sağcı medya patronu Berlusconi’ye karşı muhalefet saflarında ünlü bir “stand-up”çı olarak sivrilen Beppe Grillo’ya karşı, sol da şimdi medyatikliğiyle ilgi toplayan Renzi “joker”ine başvuruyor.
Siyasi savaş böylece İtalya’da tamamen “iletişim” kampına kayıyor.

‘Renzi solcu mu?’
90’lardan 2000’e girerken eski başbakan Prodi’nin liderliğini üstlendiği; eski komünistler, sosyalistler, ilerici Katoliklerden oluşan “Zeytin Ağacı/Ulivo” solunun devamı sayılan Demokrat Parti’nin eski kuşak liderleri için Renzi aslında tam da bu aşırı medyatikliği ve gençliği nedeniyle büyük bir soru işareti oluyor.
Televizyonlarda bu yüzden en çok tartışılan soru, “Renzi gerçekte solcu mu?” sorusu...
Parti kodamanlarının bir bölümü, Renzi’nin liderliğinde büyük bir “tasfiye hareketinden” korkuyor.
Bir bölümü de çiçeği burnunda liderin ideolojilerden arındırılmış yüzeyselliğinden hoşlanmıyor.
Eski tüfekler arasında Renzi’ye karşı bu nedenle güçlü bir direnç var.
PD’nin geleceğini, son kertede yaşlı ekiple “Renzici”ler arasındaki bu bilek güreşi belirleyecek.

Yeni ‘Renzi stili’
Matteo Renzi’nin genel sekreter seçildiğinde yaptığı ilk iş nitekim parti sekretaryasını genç, dinamik yeni bir yönetici ekiple değiştirmek oldu.
Yedi kadın, beş erkekten oluşan ve yaş ortalaması 36 olan bu yeni “iç çekirdek”, perde arkasından hâlâ partiyi yönetmek sevdasında olan D’Alema’nın eski sol kadrolarını telaşlandırdı.
Mafya ile mücadele, gençlere istihdam, çevre, hukuk devletinin korunması ve de tesisi, az gelişmiş güney için kalkınma gibi Çizme’nin köklü problemlerinde her biri uzman olan “genç iç kadro”nun yeni isimleri arasında partinin ekonomiye bakışını belirleyen “liberal eğilimli” bir genç ekonomi profesörünün olması dikkat çekti.
Önseçimlerde 70 oy oranıyla liderlik koltuğuna çıkan Renzi’ye; partinin kemikleşen demirbaş isimlerinin getirdiği en hatırı sayılır eleştiri bu “liberal bakışa” odaklanıyor.
Partinin Soğuk Savaş döneminden kalma adları, Renzi’yi kısaca “solun Berlusconi”si olarak sınıflandırıyor.
Ama Berlusconi dendiğinde akla gelen en temel özellik “üç kâğıtçılık” olduğunda, bu hayli maksadını aşan bir tanım oluyor.
Renzi, Berlusconi’nin aksine “dürüstlüğünden” taviz vermemiş olan bir isim.
Koruma ordularıyla yaşayan ve türlü aşırılıkları yanında… maganda lüks düşkünlüğüyle tanınan Berlusconi’den farklı olarak örneğin, solun genç lideri devamlı trenle seyahat etmeyi yeğliyor.
Kent içi ulaşımda ya sadece bisiklet kullanıyor ya yanına hiç “güvenlik” almadan… tabana kuvvet yürüyor.
Son moda deri ceketleri ve blucin pantolonlarıyla öne çıkan “Renzi stilinde”; yanar döner ışıklarla trafiği felç eden resmi araba geçitlerine yer yok…
Floransa’nın sevilen belediye başkanının PD liderliği koltuğunda özenle koruduğu bu “halka yakın tarz”da, ekonomik krizin payı kuşkusuz büyük.
Renzi’nin “sol” için tam ne anlama geldiğini zamanla, icraatlarıyla öğreneceğiz…
Şimdilik söylenebilecek tek şey, Matteo Renzi’nin moda deyimle “öyküsü olan” bir karekter olarak öne çıktığı ve sol seçmene yıllardır beklediği “zafer umudunu” vermeyi başardığıdır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024
Kılıçdaroğlu vakası 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları