Sosyal Öfkeyi Siyasi Öfkeye Dönüştürmek...

05 Şubat 2015 Perşembe

Podemos’un Kurucusu Monedero:
Podemos’u bir yılda yoktan var eden, kamuoyu yoklamalarında mucizevi biçimde ilk parti konumuna yükselten farklı etmenler var…
“Ekonomik kriz” ve Podemos liderlerinin “kast” diye nitelendirdiği halktan kopuk “siyasi sınıf” bu etmenlerin önde geleni...
Sol-sağ siyasetin anlamını yitirmesi; merkez sol-sağ partilerin birbirlerinden ayırt edilemeyecek kertede benzeşmesi, yelpazenin bir kanadından diğerine iktidarın el değiştirmesinin artık fark yaratmaması; sağ ya da sol olsun mevcut partilerin hepsinin “neoliberal küresel düzen partileri”ne dönüşmesi, seçmenle demokrasi arasında bir boşluk yaratmış durumda.
“Podemos”, bu boşluğu dolduruyor.
Ama partinin Avrupa çapında ilgiyle izlenen göz kamaştırıcı başarısının biricik nedenibunlar değil…
Madrid Complutense Üniversitesi’nde hemen hepsi de “siyaset bilimcisi” akademisyenlerden oluşan iç çekirdek lider kadrosu, sol siyaset düşüncesinin -özelikle Marx ve Gramsci kaynaklı- araçlarını da yetkin ve bilinçli biçimde kullanıyor…
Önceki üç bölümde siyasi-ekonomik programının ayırt edici unsurlarını anlatan kurucu lider Juan Carlos Monedero ile bu bölümde “Podemos”un siyasi düşünce içeriğini konu alıyoruz…
Neoliberal dünya görüşüne alternatif dayanışmacı yeni bir sol kimlik inşa etmeksizin başarının yakalanamayacağını ve sürdürülemeyeceğini belirten Monedero; bu “yeni alternatif kimliğin” yaratılması için Gramsci’nin “kültürel hegemonya” kavramına başvuruyor.
Özetle ifade etmek gerekirse “hedef kitlenin yeryüzü duruşunu yeniden biçimlendirmek”ten söz ediyor.
Bu bağlamda iletişime hangi kertede önem verdiklerini anlatıyor:

‘Vicdanları kazanmadan Kışlık Saray alınmaz!’
•Podemos’ta… Gramsci’den neyi aldınız?
Her şeyi. Yeni bir “hegemonya” inşa etmenin kaçınılmazlığı ile vicdanları değiştirmeden “Kışlık Saray”a saldırmanın anlamsızlığı düşüncesini ondan aldık mesela. Siyaset alanını ele geçirmeden önce, insanları düşünsel planda kazanarak ilerlemek çok önemli. Aksi halde inşa ettiğiniz şeyyalnız bürokratik yapılarla sınırlı kalıyor. Ülke gerçekliklerinin farklılıklarını gözetmek fikrini de gene Gramsci’den aldık. Sovyetler için iyi olan, İtalya için geçerli olmayabilir hikâyesi… Gramsci’den çok şey aldık. Çünkü Gramsci heterodoks/farklı. Biz heterodoksları severiz.
•Marx’tan ne aldınız?
Marx’tan kapitalist sistemin krizlerinin çözümlemesini aldık. Sistem her krizden, cevap verme yeteneği zayıflayarak çıkıyor. ’70’lerin krizine yanıt vermede kullanılan yöntemlerin bugün geçerliliği yok.Krizlerin yapısal,kapitalizmin miyop olduğunu, insani yüzlü bir kapitalizm olmayacağıdüşüncesini Marx’tan aldık. Kapitalizmin mantığı “kâr” üzerine kurulu. Ekonominin yükselme/çıkış dönemlerinde kapitalist sistem dağıtımı yapabiliyor; ancak çıkış durduğunda (Macar düşünür) Karl Polanyinin dediği gibi insanlığın üçte ikisini “şeytanın değirmeninde” öğütmekten geri kalmıyor. Marx bize kapitalist sisteme eleştirel bakmayı öğretmiştir.

‘Kültürel hegemonya’ için medya şart
•Bugün iletişim Gramsci’nin söz ettiği “yeni kültürel hegemonya”yı yaratmakta büyük önem taşıyor. Bizzat siz ve ekibiniz çok iletişimcisiniz. Ama ana akım medyanın size dostane yaklaştığı söylenemez. Sosyal medya ve internet dışında, hangi “iletişim” şekillerini kullanıyorsunuz?
Televizyonda (sol beyin fırtınası yapan) “La Tuerka” diye bir programımız var. Programı burada, sizinle şimdi konuştuğumuz internet gazetesi Público’nun stüdyosunda yapıyoruz.
 •Bu gazete sizin mi?
Hayır, ama zaman zaman bizi eleştirmekten çekinmeyen dost bir gazete burası.
lPodemos’unyenikültürelhegemonyası”nı gerçekleştirmek için ancak gene de galiba ağırlıkla internete dayanıyorsunuz…
Öyle fakat ana akım medya da bize artık çok yer ayırıyor. Pablo Iglesias ulusal medyada çok sık yer alıyor. İletişimi ayrıca biz iyi bilen ve yapan insanlarız. İletişimin bire bir içindeyiz. (Üniversitede) Dersini veriyor ve yapıyoruz. İletişimin öneminin farkındayız. İletişim sayesinde insanlar bizim tespitlerimizle özdeşleşebiliyorlar. Var olan ve hissedilen sosyal öfke, bu şekilde siyasi öfkeye dönüşüyor. Podemos’un özü zaten budur.

Yolsuzluk yapan siyasetten atılmalı
•İspanya’nın iki büyük sorunundan biri yolsuzluk, diğeri Katalan ayrılıkçılığı. Bu konudaki değerlendirmeleriniz neler?
Yolsuzluk bağlamında alınması gereken önlemler konusunda öneriler hazırladık. Partilerin yasadışı finansmanı gibi bazı yolsuzluk türleri, İspanya’da suç değil. Onları suç kapsamına almak lazım. Yasada cezası hafif suçların cezalarını ağırlaştırmak gerekiyor.“Nüfuzticareti”nin cezası örneğin ağırlaştırılmalı. Akçeli suçlardan hüküm giyen siyasiler affa uğramamalı. Akçeli suçta zamanaşımı olmamalı. Hırsızlık yapan siyasinin dokunulmazlığı kaldırılmalı.Yolsuzlukla ilgili olarak tüm müktesebat gözden geçirilmeli…
SÜRECEK.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları