Çırpındıkça Batıyorlar

15 Ocak 2014 Çarşamba

Obama’nın beysbol sopası, Gezi olayları, dış politikada çuvallamalar, tıkanan barış süreci, açılan rüşvet-yolsuzluk dosyaları... Geçen yılın kasım ayı sonunda 55 milyar 960 milyon doları bulan cari açık hız kesmeden artıyor; dolar 2.20, Avro 3.00 TL sınırında; borsa ise düşüyor.
Yine geçen yılın eylül ayı sonunda Türkiye’nin brüt dış borç stoku 372.7 milyar dolara ulaşmıştı; bunun 255.3 milyarını özel sektör borçları oluşturuyordu. Bu borçların önemli bir bölümü ise kısa vadeli taahhütler. Öte yandan doların TL karşısında sürekli değer kazanması borç stokuna altından kalkılması güç yeni yükler bindiriyor.
Hükümetin, tek sorumlusu olduğu bu olumsuz gidişi olumluya çevirecek bir reçetesi yok elinde!

***

İktidar, gerçekleri toplumdan saklamak, kendi yeteneksizliklerini örtmek için sürekli komplo teorileri üretiyor. Bu teorilere göre ABD, Almanya, İsrail, İran ve daha birçok ülke, uluslararası ve ulusal faiz lobisi, Aziz Yıldırım, Koç Grubu, Taksim Platformu, Beşiktaş’ın Çarşı Grubu, DİSK, KESK, CHP, MHP, BDP, TKP, Türk Tabipleri Birliği, mimar ve mühendis odaları ve daha birçok örgüt ve de HSYK bu komplonun içinde rol alıyor. Ertuğrul Günay, Nazlı Ilıcak, Pennsylvania’dan Fethullah Gülen Hoca, “cemaatçi-solcu medya ittifakı”, pek çok sayıda yargıç, savcı, polis, üniversite hocası, bürokrat bu komploya destek veriyor.
Tüm bu kişi, kurum ve kuruluşların bir bölümü Frankfurt Havalimanı İşletmesi’nin (Flughafen Frankfurt/Main AG) peşine takılmış, İstanbul’a 3. havalimanını yaptırmamak için kumpaslar kurarken, bir bölümü de uluslararası faiz lobisinin emrinde 2023 yılında en büyük 10 ekonomi arasına girmeye aday Türkiye’nin önünü kesmek için çaba harcıyor.
Ne var ki bu komplo martavallarının müşterisi hızla azalıyor.

***

Koskoca iktidar partisinin çevresi giderek boşalıyor, Başbakan’ı savunmak kala kala “çete avcısı” Şamil Tayyar, “biatsa biat(-çı), itaatse itaat(-çi)” Mehmet Metiner, Rasim Ozan Kütahyalı, Nagehan Alçı, Akif Beki gibilerine kalıyor.
Allah kimseyi bu duruma düşürmesin!
Neyse...
Yerel seçimlere şunun şurasında iki ay var; işler böyle giderse özellikle Ankara ve İstanbul’da yenilgi kaçınılmaz olur. Seçimler öncesi en azından şu “sosyal medya” denilen uğursuzluğa bir çeki düzen vermek gerekiyor. Tipik AKP kafası! Yasakla, kes, at, rahatla!
Nitekim Türkiye’de internet özgürlüğünün canına okuyacak ilgili tasarı dün “torba içinde” TBMM Genel Kurulu’na indi. Eğer yasalaşırsa -ki, can derdine düşmüş AKP grubundan beklenen budur- Türkiye internet özgürlüğü açısından Çin ve İran’la birlikte “en yasakçı üç ülke” arasına girecek. 5651 sayılı kanuna eklenen yeni maddelerle birlikte artık internet siteleri herhangi bir mahkeme kararı olmadan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın emriyle 4 saat içinde kapatılabilecek.
AKP iktidarı başımıza gökyüzünden inmedi. Biz getirdik oylarımızla, gönderecek olan da yine bizleriz.
Hazır çırpındıkça batarlarken, ha gayret!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları