Partinin en güçlü mesajı lideridir

27 Ağustos 2015 Perşembe

Evet, bir siyasi partinin “en etkili mesajı” liderin kendisidir.
Kadrolar, program, tüzük, slogan, seçim, vaat vs. hepsi liderden sonra gelir.
Lideri, halk beğenmiş ve benimsemiş ise parti iktidar olur. Seçimler 4 yılda bir yapılır.
İnsan hayatı ise sınırlıdır. Lideri sınayıp durmak hayata da partiye de yazık etmek olur!

***

İngiltere, hayata en değer veren ülkelerdendir. Liderin veya çevrenin hatırı için dönüp dönüp bir şans daha kimse kimseye tanımaz.
İşçi Partisi 1979 yılında seçimi kaybetti.
Lideri değiştirmeden iktidar olamayacağını gördü.
Çünkü değişimin en güçlü mesajı liderin değişmesi idi.
Tam dört ayrı lider denendi. Michael Foot (1980-83),
Neil Kinnock (1983-92), John Smith (1992-94), Margaret Becketh 1994...
Nihayet Tony Blair’i buldular.
Ve Muhafazakârları yenerek 3 dönem aralıksız iktidarda kaldılar.

***

Geçen mayısta İşçi Partisi yine kaybetti.
Ertesi gün genç yetenekli liderleri Ed Milliband istifa etti.
Şimdi iş arıyormuş. Çünkü siyaseti bırakmanın da etik olacağına karar vermişti.
Miliband 1969 doğumlu!
Önceki lider Gordon Brown da seçimi kaybedince istifa etmişti.
Şu sıralarda da İşçi Partisi fellik fellik yeni lider arayışında. Tüzüğü de değiştirdiler.
Lideri partinin parlamento grubu seçiyordu. Şimdi tüm partili üyeler, 12 Eylül’deki lider seçimi için en güclü aday radikal, Jeremy Corbyn..
Herkes, partisini iktidar yapamazsa onun da istifa edeceğinden emin.
Bu İngiliz centilmenliğine özgü bir kural değil.
Dünyanın öteki ucunda da böyle.
Taiwan’da da böyle. Başbakan Yi-huah, partisi belediye seçimlerinde oy kaybetti diye parti liderliğini de bıraktı, Başbakanlığı da!
Oralardan örnek vermek Erdal İnönü’ye haksızlık olur..
Erdal Bey de, “Denedik olmuyor. Ben istifa ediyorum!” dediğinde Başbakanlığa vekâlet de ediyordu.

***

Siyaset ve istifa Arapçadan geçme sözcükler.
Aralarındaki bağ bu yüzden anlaşılmıyor.
Siyaset “seyis” ile ilişkili; “At bakımı, at terbiyesi” anlamına geliyor.
Seyislik bir tür meslek yani. Bizimkilerin, ömür boyu yapmak istemeleri ikisini birbirine karıştırmalarından mı acaba?
Oysa Anadolu’da kullanılan o güzelim deyimi akıllarından çıkmaması gerek.
“Üç günlük seyislik ile kırk yıllık at b.ku karıştırmamak” gerek!

***

Hüsran varsa siyasetin önünü ancak istifa açabiliyor.
Yani seçimi değil, önce liderleri yenilemek gerekiyor.
İngiliz, Alman, Fransız bunu uyguluyor, demokrasileri tıkır tıkır işliyor.
Oysa “istifa” bu topraklara ait bir kurum; “af dileme” kökünden türeme.
Ansiklopediler, “istifa” sözcüğünün geçtiği ilk kaynağı “Kâbusname” diye gösteriyor.
Bu eser, Ziyari Hükümdarı İskender Keykavus’un 1082 yılında yazdığı bir tür uzun öğüt-name.
İyi bir devlet adamında bulunması gereken özellikleri anlatıyor.
Türkçeye kazandıran, Sultan 1. Murat’ın emriyle Mercimek Ahmed’miş. (1432)
Bugünkü dile ise ilk O. Şaik Gökyay, sonra da Atilla Özkırımlı çevirmiş.
Kâbusname’de yönetenler-liderler için en can alıcı nasihat mı?
Özür (af) dileyecek duruma sakın düşme?
Nasıl mı? Hata yapmayarak.
Yaparsan da istifa et!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları