Aydın Engin

Öfkeyi oya dönüştürmek

12 Ekim 2015 Pazartesi

Yazının başlığını bulmadan tek satır bile yazamam. İyi mi, kötü mü bilmem ama artık değiştirilemez bir alışkanlık bu. Yazıya başlık bulup koydum mu, yazının yarısını bitirmişim demektir.
Okumakta olduğunuz Tırmık’a başlarken epey zorlandım. Başlıkta “Öfkeyi oya dönüştürmek” mi demeli, yoksa “Size seçimi engelletmeyeceğiz” demek daha mı doğru olacak?
Sonunda seçimi engellemek isteyenleri engelleme görevinin Selahattin Demirtaş ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun sırtında olduğuna karar verdim ve okuduğunuz başlığı seçtim. Devamı kolay geliyor. Şimdilik hafif ama gitgide yükselen ateş, şiddetli nezleye rağmen kolay geliyor. Ben hünerli olduğum için değil, o taşkın öfke hâlâ olanca diriliği ile bilincimizde dört döndüğü için.
Taşkın öfke dedim… Aklı iteleyen; öteleyen değil, tersine aklı kışkırtan bir öfke…
Ateşkesi kalıcı barışa dönüştürecek; ırzına geçilmiş hukuk sistemini eskisinden de güçlü ve adil bir sisteme dönüştürecek yolları bulması için aklı ateşleyecek bir öfke…
1 Kasım’da, değersiz değerlerini herkesin değeri kılmaya kalkışan bir haddini bilmeze haddini bildirecek bir öfke…
Ankara Garı önünde yitirdiğimiz kardeşlerimizle, çocuklarımızla, arkadaşlarımızla, ağabeylerimizle bizleri 1 Kasım’da sandık başında buluşturacak bir öfke…
Atalarımız “Öfke baldan tatlıdır” mı demiş? Kulak asmayın, bize baldan tatlı ama kör bir öfke değil, buluşlu, bilişli, hünerli bir aklı tutuşturacak bir öfke gerek ve o öfke dünden beri bilincimizin derinliklerinde fır dönüyor.
Doymak bilmez bir iktidar tutkusuna hastalıklı bir bağımlılık kazanmış, iktidarı da bitip tükenmez bir vurgun, soygun olanağı olarak gören zihniyete, 1 Kasım’ı bir karabasan’a dönüştürecek bir öfke…
Kestirmeden söyleyeyim: 10 Ekim’deki “Kanlı Cumartesi”nin yarattığı öfkeyi 1 Kasım’da “oy”a dönüştürmek yükümündeyiz. Kendimiz için, çocuklarımız için ve ille de 10 Ekim günü Ankara Garı önünde yitirdiklerimiz için…

***

Hafiften başlamış ancak gitgide tırmanan ateş ve mendil paketleri tükettiren şiddetli nezle “Yazarımız sağlık nedenleri ile bugünkü yazısını yazamamıştır” duyurusu ile günü kurtarabilirdi.
Ama bu güç bela yazılan, öfkesi ağır basan yazı bir, tek bir okurun aklını çelecek, 1 Kasım’da mutlaka sandık başına gitmesine sebep olacaksa…
1 Kasım’da “Nasıl olsa 7 Haziran sonuçlara tekrarlanacak” deyip evinden çıkmayacak bir, tek bir tembel seçmeni dürtükleyebilecekse…
Hukuku iyiden iyiye yok ederek, yargı erkinin kilit yerlerini parti ocağına çevirerek, yetmezse canlı ya da cansız ama kalleş mi kalleş bombalarla cankırımlar düzenleyerek seçimi istedikleri sonucu verecek bir kepazeliğe çevirmek, olmazsa seçimi yaptırmamak hesabında olanlara karşı bir, tek bir okuru bile “Size seçimi engelletmeyeceğiz” diye kükretecekse bu Tırmık işe yaramış, epey yükselmiş ateşe ve azgın nezleye rağmen iyi ki yazılmış demektir…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

25 ay 13 gün sonra 16 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları