Düşünür Fernando Savater: 'Özerklikle Milliyetçilik Yumuşamadı, Bilendi'

07 Şubat 2013 Perşembe

Fernando Savater'i Vikipedi; 'İspanya'nın yaşayan en popüler filozofu ve deneme yazarı' olarak tanımlıyor.

Ayrılıkçılık sorunları ile özerklik meselesine harcadığı özel mesai ile tanınan Savater’i, Cumhuriyet için Madrid’de bulduk. Ayrılıkçılık, bölgecilik ve bölgesel milliyetçilik konularını “fırsatçı bir hastalık” olarak tanımlayan tanınmış yazar; bu hastalığın “zayıflayan organizmalara saldırdığını”, İspanyol devletinin de “zayıflayan bir organizma olarak şu anda saldırı altında” olduğunu söylüyor.
Ülkesi İspanya’da kitapları satış rekorları kıran, Türkçeye de
“Oğluma Ahlak Üzerine Öğütler” isimli bir eseri ile çevrilen İspanyol solunun ünlü düşünürüyle Madrid’de kitapları ile çevrili evinde gerçekleştirdiğimiz söyleşi şöyle:
- Geçen 30 yılın sonunda, demokrasiye geçiş sürecinde kurulan özerklik sistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Özerklikler yenilgi mi oldu, başarı mı?
“Bir bilanço yapmak mümkün ama bu siyah-beyaz bir bilanço değil. Özerklikler her şeyden önce milliyetçilik ateşini söndüremedi. Bir ‘özerklikler devleti’ oluşacağına, ortaya çıkan devlet; ‘milliyetçilikler devleti’ oldu. Murcia ile (Portekiz sınırındaki) Ekstramadura gibi milliyetçiliğin esamesinin olmadığı yerlere bile milliyeçilik bulaştı. Bask, Katalonya gibi özerk bölgelerin, ‘milliyetçilik tehdidi’ ile ayrıcalıklar aldığını gören öteki bölgeler de; ‘Bizim de özelliklerimiz var. Biz de ayrıcalık isteriz’ demeye başladılar. Etkin olmayan merkezi devleti, özerklikler, ademi merkeziyetçileştirdi. Yerel hükümetlerin devreye girmesiyle unutulan köşelerin de ilerlemesini sağladı. Ancak bu çok pahalı bir sistem oldu ve krizde bize ağır bilanço çıkardı. Almanya dahi ‘eyalet/lander’leri sorgularsa, gerisini siz düşünün.”

Özerklikler problem oldu

- Almanya’da böyle bir tartışma mı var?
“Eski Alman Cumhurbaşkanlarından Johannes Rau, son konuşmalardan birine, ‘lander’leri idame ettirmenin güçlüğünden söz etmişti. Sistemin ekonomik yükü ve federal yasaların farklı eyaletlerce sürekli veto edilmesinden yakınmıştı. Almanya ki zengin ve çok örgütlü bir ülke, yakınırsa; İspanya gibi kötü örgütlenmiş ve etkin olmayan bir ülkeyi varın siz düşünün. Özerklikler problem haline geldi.”

Resmi dil ‘out’, tedrisat bölündü

- Nasıl problem?
“Örneğin eğitim sistemi problem oldu. Bugün İspanya’nın 17 özerk bölgesinde 17 tedrisat var. Her bölgenin tedrisatı ayrı. Bazı bölgelerde ‘resmi dil İspanyolca’ ile eğitim yapılamıyor. Avrupa’da başka böyle bir ülke yok.”
- Katalonya’da İspanyolca tedrisat yapılamıyor galiba!
“Katalonya’da yapılamıyor. Bask’ta, (Portekiz’in kuzeyi) Galisya’da, (Akdeniz adaları) Balear’da zorlukla yapılıyor. Çocuklarının İspanyolca öğrenmesi isteyen velinin, bu hizmeti alabilmesi için paralı okul seçmesi lazım. İngilizceyi orada çocuk nasıl öğreniyorsa; İspanyolcayı da öyle öğreniyor. (Özerk) Kamu okulları bu hizmeti vermiyor.”
- İspanyolcayı çocuk nerede öğreniyor bu durumda?
“TV ve sokakta! Aynı şey değil tabii. Ama ‘İspanyolca nasılsa hâkim dil. Okulda yerel dili öğrenecek!’ diye diretiyorlar. O zaman aritmetiği de öğretmeyelim. Alışveriş yaparken nasıl olsa aritmetik öğrenilmiyor mu? Böyle mantık olur mu? Ama işte oluyor.”

Yetkiyi geri almak mücadelesi

- Geriye dönseniz, özerklikte nereye dek giderdiniz?
“(Sosyalistlerden kopan) İlerleme ve Demokrasi Birliği adlı partiyi (2007’de) kurduğumuzda, isteklerimizden biri devletin, özerkliklere devrettiği yetkilerin bazılarını geri almasıydı. Özerk bölgeler, devletin ademi merkeziyetçilikle daha iyi çalışması için kurulmamış mıydı? Bu neticeye ulaşılmadığına göre mantıklı olan eğitim gibi bazı yetkilerin geri alınması...”

Geri dönüş zor

“Ne var ki milliyetçilik tüm özerk bölgelere yayıldığında, geri dönüş olanaksız oluyor. Tavizler, alanın yanında kalıyor. Üstüne hep daha çok isteniyor. Bunun geri dönüşü yok. Hiçbir yolcunun olmadığı, kervan geçmez yerlere hızlı tren istasyonu yapıyorlar. Uçakların inmediği kuş uçmaz yerlere havaalanı konduruyorlar. Profesör ya da öğrencinin bulunmadığı, beş bin nüfuslu kente üniversite yapıyorlar. Milyarlar havaya gidiyor. Niye? ‘O özerk bölgede var. Bende de olacak!’ deniyor. Mantık bu.”
- Merkezi devlet etkin olmadığı için özerklik yeğlendi, dediniz başta. Ama ademi merkeziyetçilikte de benzer şekilde etkinlik sorunu çıkıyor demek…
“Evet değişmeyen tek gerçek, etkin olmamak… Bazılarının rüyası özerkliklerle bu sorunu aşmaktı. Ama ‘İspanya devletini’ de korumak istiyorlardı. Hedef 17 devlet yaratmak değildi. Biz yalnızca daha iyi bir yönetim istiyorduk. Özerklikten çıkarılan dersle bugün söylenecek şey, bazı yetkilerin geri alınmasıdır.”
Sürecek.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları