Olmaz Olsun Yamyamlık Siyaseti

16 Mayıs 2013 Perşembe

Mahşer gününde Başbakan’a “Rabb’i” soracakmış: “(Banyas katliamında yaşamını yitiren) O bebekleri gördün de ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ne yaptın?”
Siyaset damardan, artık hesap günü ağzıyla yapılır oldu...
Mahşer gününde
“Rabb’in”, en ince ayrıntısına kadar böyle kime, ne şekilde hitap edeceği, ne sorup sormayacağı üzerinden “dış politika” konuşuluyor!
Dış politika çizgisi bunca teferruatıyla mahşer gününe taşınacaksa, Tanrı sadece tek taraflı biçimde seçici olmaz herhalde. Öldürdüğü hasmının ciğerini yiyen Suriyeli isyancının da hesabını sormaz mı dersiniz?
“Ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ciğer yiyen isyancının görüntülerini izledin de ne yaptın?” diyerek -misal!- bir soru gelecek olursa ne yapacak, ne diyecektir Erdoğan?
Örneğin
“İnsanlık dışı bu canileri destursuz koruyup kollamaya yüreğin nasıl el verdi? Benim kutsal olan adım ve yüce İslam dini adına bu korkunç yamyamlığı nasıl hoşgördün?” derse ne olacak?

\n

İslamın imajına darbe

\n

Öyle ya! İsyancı Ömer El Faruk Tugayı’nın lideri Abu Sakkar’ın videolarını dünya izledi...
Bir çukurda öldürdüğü Suriye ordusu mensubu bir askerin üzerine doğru eğilen Abu Sakkar; elinde bıçakla kurbanın ciğerini deşiyor. Hayvanın sakatatını çıkarıp atan usta bir kasabın uzmanlığıyla tıpkı…
Kesip biçme işinde büyük deneyim sahibi olduğu izlenimi veren hareketlerle hasmının göğsünü oyan Sakkar, çıkardığı kanlı organı sonra gururla kameraya gösteriyor. Bu sırada arka plandan
“tekbir” sesleri yükseliyor.
“Allahüekber” nidalarıyla kendinden geçen canavar isyancı, öldürdüğü insanın göğsünden çıkardığı ciğere bunun üzerine dişini geçiriyor.
“Google”dan bakın. Bu tüyler ürpertici görüntülerin sergilendiği tüm yabancı videolar ve haberlerin altında yer alan okur/izleyici yorumlarında “İslamın vahşet adına nasıl bunca fütursuzca kullanılabildiği” sorgulanıyor.
Tekbirle ciğer yeme videosunun, yerküre üzerinde İslamın imajına verdiği hasar, en az 11 Eylül’ün verdiği hasar kadardır…
Madem Başbakanımız Suriye’de olup bitenlerden kendisini mahşer gününde hesap verecek denli sorumlu hissediyor; bu barbarlıklara nasıl böyle umursamazlıkla baş çevirebiliyor? Yamyamlıkları nasıl görmezden geliyor?
“Katledilen bebeklerin görüntüsü, ömrümün kalanında gözümün önünden gitmeyecek” diyor Erdoğan: “Eğer ben sesimi yükseltmeyeceksem olmaz olsun böyle siyaset. Olmaz olsun böyle bir dış politika!”
Ciğer yiyen Abu Sakkar videosu karşısında ben de tam bunu dedim:
“Olmaz olsun böyle siyaset! Olmaz olsun bu canilere kol kanat geren dış politika!”

\n

‘Alevileri keseceğiz!’

\n

Sade ben değil, dünya aynı laneti okuyor ve aynı soruyu soruyor: “Diktatör Esad’ı devirip Suriye’ye demokrasi getirecek olan ekipler bunlar, bu yamyamlar mı?”
Biz bu yamyamlara bir de yardım ediyoruz.
Asıl adı
Halid el Hamad olan ciğer yiyici Abu Sakkar’ın liderliğindeki Ömer El Faruk Tugayı, ÖSO bünyesinden boy vermiş olan bir milis kuvveti.
Karargâhı sınırlarımızın içinde bulunan Özgür Suriye Ordusu’nun bağrından çıkan bu adamlar, Suriye’de şimdi yamyamlık yapıyorlar.
Göğsünü gererek
“Time”a bu ciğer yeme işinin siyasi dinamiğini anlatan Abu Sakkar “Alevilerin hepsini keseceğiz!” diyor. Bir klibinin daha olduğunu ilave ederek, o klipte de Esad yanlısı milisleri testereyle parçalara ayırdığını söylüyor ve “Hepsinin böyle kalbini yiyeceğiz!” tehdidini savuruyor.
Vahşeti ayrıntılarıyla videoya almalarının nedenini de
“karşı tarafa gözdağı vermek” olarak açıklıyor.
Yamyamlık klipleri, başka deyişle bir savaş silahına dönüşüyor.
İnsan hakları kuruluşları
“savaş suçu” sayılan bu belgelere şimdi uluslararası kamuoyunun ilgisini çekiyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü yöneticileri “Videodaki görüntülerin bir savaş suçu olduğundan hiç kimsenin kuşkusu yok!” diyorlar: “Ancak sorun sadece bu değil. (Alevileri yok etmeye ahdeden!) Abu Sakkar’ın sözleri bundan daha da vahim ve kaygı verici. Sakkar, düşmanını hükümet yanlıları olarak betimlemiyor. Şiilerle birlikte Alevi azınlığı hedef alıyor. İki mezhebin katledilmesi gerektiğini söylüyor. Çok korkunç!” (El Pais, 15 Mayıs)
Vahşet katsayısı Suriye’de her geçen gün yükseliyor. Reyhanlı saldırısı da katlanan bu vahşet katsayısının uzantısı...
Türkiye, Yugoslavya’ya dahi rahmet okutan bu din ve mezhep savaşı bataklığı ile arasına mesafe koyacağına
“mahşer günü hamasetiyle” hâlâ bodoslamadan badirenin ortasına dalıyor.
Gözlerimizin önünde ve göz göre göre...

\n

Reyhanlı ve Guernica

\n

Sevgili okurum Ahmet H. “Nefis yazmışşınız” demiş “Reyhanlı Bizim ‘Guernica’mız” başlıklı yazım için ve “küçük bir ekleme yapmama izin verin” diyerek de şu notu göndermiş:
(Guernica’yı bombalayan) Alman general, Picasso’ya sorar: Bu tabloyu siz mi yaptınız? Picasso cevap verir: Hayır, siz yaptınız der. Yazının sonunda eklemeliydiniz, bu fotoğrafı ajans mı çekti? Cevap: Hayır, kimin çektiğini hepimiz biliyoruz... Saygılar.”

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları